-204-


Beni anmakla ömür tüketip, bu sebeple benden bir şey istemeye vakti olmayana; durmadan ihtiyaç beyan edenden daha fazla veririm. ( HALETÜ EHL’İL-HAKİKAİ MAALLAH / S. 206)

Peygamberlik derecesine insanların en yakını,alim ve mücahitlrdir.Alimler peygamberlerinin buyruklarına insanları irşad ederler.Mücahidler ise peygamberlerin buyruğu üzere silahları ile harbederler. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT I/S.18)

Allah’u Taala bir kulunu sevdiği zaman, sizin biriniz hastasını sudan koruduğu gibi O da onu dünyadan korur. (TIRMIZİ)

Allah Teala buyuruyor; Kuluma (birçok şeylerle birlikte) altı şey de lütfettim: Taneye kurdu musallat kıldım. Böyle olmasaydı krallar altınla gümüşü biriktirdikleri gibi taneleri biriktirip saklarlardı. Cesede kokma özelliğini verdim. Böyle olmasaydı dost dostunu katiyen defnetmezdi. Teselliyi üzüntüye musallat kıldım. Eğer bu olmasaydı nesil kesilirdi. Eceli takdir ettim, emeli uzattım. Eğer böyle olmasaydı kimse yaşama imkanı bulamazdı, dünya harap olup giderdi.  (RAMUZÜ’L EHADİS/6370)

Allah Azze ve Celle buyuruyor: İzzetim hakkı için kulumda iki korkuyu bir araya getirmediğim gibi iki güveni de bir araya getirmem: Dünya benden emin olursa kıyamette onu korkuturum. Dünya benden korkarsa mutlaka onu kıyamette emin kılarım.” (RAMUZÜ’L EHADİS/6377) 

Ebü Talha el-Ensârî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselam)
buyurdular ki: "Melekler, içerisinde köpek ve timsaller bulunan eve girmezler. " (KÜTÜB-İ SİTTE/2144)

İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sıdk insanı birr'e (Allah'ı razı edecek iyiliğe) götürür, birr de cennete götürür. Kişi, doğru söyler ve doğruyu arar da sonunda Allah'ın indinde sıddik (doğru sözlü) diye kaydedilir. Yalan da kişiyi haddi aşmaya götürür. Haddi aşmak da ateşe götürür. Kişi yalan söyler ve yalanı araştırır da sorunda Allah'ın indinde yalancı diye kaydedilir." (KÜTÜB-İ SİTTE/3222)

Ebi'l-Cevzai rahimehullah anlatıyor: "Hasan İbnu Ali (radıyallahu anhüma)'ye: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan ne ezberledin?" diye sordum. Şu cevabı verdi:

Aleyhissalatu vesselam'dan "Sana şüphe veren şeyi terket, emin olduğun şeye ulaşıncaya kadar git. Zira sıdk (doğruluk) kalbin itminanıdır, yalan şüphedir." (KÜTÜB-İ SİTTE/3223)

 Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim (sihir maksadıyla) bir düğüm vurur sonra da onu üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa şirke düşer. Kim birşey asarsa, o astığı şeye havale edilir." (KÜTÜB-İ SİTTE/2212)

 İstanbul -10.12.2004
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail