Beni anmakla ömür
tüketip, bu sebeple benden bir şey istemeye vakti olmayana; durmadan
ihtiyaç beyan edenden daha fazla veririm. ( HALETÜ EHL’İL-HAKİKAİ
MAALLAH / S. 206)
Peygamberlik
derecesine insanların en yakını,alim ve mücahitlrdir.Alimler
peygamberlerinin buyruklarına insanları irşad ederler.Mücahidler ise
peygamberlerin buyruğu üzere silahları ile harbederler.
(İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT I/S.18)
Allah’u Taala bir
kulunu sevdiği zaman, sizin biriniz hastasını sudan koruduğu gibi O da
onu dünyadan korur. (TIRMIZİ)
Allah Teala
buyuruyor; Kuluma (birçok şeylerle birlikte) altı şey de lütfettim:
Taneye kurdu musallat kıldım. Böyle olmasaydı krallar altınla gümüşü
biriktirdikleri gibi taneleri biriktirip saklarlardı. Cesede kokma
özelliğini verdim. Böyle olmasaydı dost dostunu katiyen defnetmezdi.
Teselliyi üzüntüye musallat kıldım. Eğer bu olmasaydı nesil kesilirdi.
Eceli takdir ettim, emeli uzattım. Eğer böyle olmasaydı kimse yaşama
imkanı bulamazdı, dünya harap olup giderdi. (RAMUZÜ’L EHADİS/6370)
Allah Azze ve Celle
buyuruyor: İzzetim hakkı için kulumda iki korkuyu bir araya
getirmediğim gibi iki güveni de bir araya getirmem: Dünya benden emin
olursa kıyamette onu korkuturum. Dünya benden korkarsa mutlaka onu
kıyamette emin kılarım.” (RAMUZÜ’L EHADİS/6377)
Ebü
Talha el-Ensârî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah
(aleyhissalâtu vesselam)
buyurdular ki: "Melekler, içerisinde köpek ve timsaller bulunan eve
girmezler. " (KÜTÜB-İ SİTTE/2144)
İbnu Mes'ud
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Sıdk insanı birr'e (Allah'ı razı edecek iyiliğe)
götürür, birr de cennete götürür. Kişi, doğru söyler ve doğruyu arar
da sonunda Allah'ın indinde sıddik (doğru sözlü) diye kaydedilir.
Yalan da kişiyi haddi aşmaya götürür. Haddi aşmak da ateşe götürür.
Kişi yalan söyler ve yalanı araştırır da sorunda Allah'ın indinde
yalancı diye kaydedilir." (KÜTÜB-İ SİTTE/3222)
Ebi'l-Cevzai
rahimehullah anlatıyor: "Hasan İbnu Ali (radıyallahu anhüma)'ye:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan ne ezberledin?" diye sordum. Şu
cevabı verdi:
Aleyhissalatu
vesselam'dan "Sana şüphe veren şeyi terket, emin olduğun şeye
ulaşıncaya kadar git. Zira sıdk (doğruluk) kalbin itminanıdır, yalan
şüphedir." (KÜTÜB-İ SİTTE/3223)
Hz.
Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Kim (sihir maksadıyla) bir düğüm vurur sonra
da onu üflerse sihir yapmış olur. Kim sihir yaparsa şirke düşer. Kim
birşey asarsa, o astığı şeye havale edilir." (KÜTÜB-İ SİTTE/2212)
İstanbul
-10.12.2004
http://sufizmveinsan.com
|