Resulullah Efendimiz :
“Borcunu zamanında ödemeyen, cezayı
da ırzını da helal kılar"
buyurmuşlardır. (HADİS)
"Kimin fikri fazlaysa yemeği azdır,
kimin tefekkürü azsa yemeği çok, kalbi de katıdır." buyurmuştur
Efendimiz. (HADİS)
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh
anlatıyor:
Resulullah aleyhisselatü vesselam buyurdular ki:
İyi hurmalar adilerinden ayıklandığı gibi siz de ayıklanacaksınız.
İyileriniz gidecek, kötüleriniz kalacak. (O devirde kötülerin içinde
kalmaktansa) elinizden gelirse hemen ölün (ölün de hayırlı olanı
tercih edin). (HADİS)
Resûlullah Efendimiz :
"Küs halde öldükleri takdirde her iki
tarafın da cennete girmeyeceğini " buyurmuşlardır. (HADİS)
Lübâbe Bintu'l-Hâris anlatıyor:
"Hz. Ali'nin oğlu Hasan
(radıyallâhu anhümâ), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın kucağında
idi, elbisesine akıttı.
Ben atılıp:
"Ey Allah'ın Resûlü (yeni) bir elbise giy. İzârını da bana ver
yıkayayım!" dedim.
Cevaben:
"Kız çocuğun idrarı olsa
yıkanırdı; ancak erkek çocuğun idrarı su çilemek suretiyle
temizlenir!"
buyurdular." (HADİS)
Salîheyn'in diğer bir rivâyetinde
şöyle gelmiştir:
"Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ)'nin yanında namazı bozan şeylerden söz
açılmıştı.
Bu meyanda köpek, eşek ve kadının da zikri geçti.
Âişe (radıyallahu anhâ):
"Bizi yine eşeklere ve köpeklere benzettiniz. Vallahi, ben Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ı kıblesiyle arasında yatakta yatar olduğum
halde namaz kılarken gördüm.
Benim için ihtiyaç hâsıl olunca
oturup onu rahatsız etmek istemezdim, (yatağın) ayak tarafından
sıyrılıp çıkardım." (HADİS)
Ebû Saîd (radıyallâhu anh)
anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Namazı hiçbir (hâricî) şey bozamaz. İmkanınız nispetinde def etmeye
çalışın. Çünkü (bozmak isteyen) şeytandır." (HADİS)
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
ikindiden sonra namaz kılardı; fakat bize men ederdi.
(Oruçta birkaç gün hiç iftar
yapmadan) visâlde bulunurdu, fakat bize visâli (iftar yapmadan bir kaç
gün oruç tutmayı) yasaklardı." (HADİS)
"Bir grup bir araya gelir, bir
kısmı duâ eder, diğer kısmı da âmîn derse Allah Teâla, mutlaka onlara
icâbet eder." (HADİS)
17-368-6880:Allah yolunda cihad eden,
hacceden ve umre yapan Allah’ın elçisidir. Çünkü Allah bunların
yapılmasına kulları davet etti, onlar da icabet ettiler. Buna
mukabil onlarda O’ndan (dilediklerini istediler), Allah da onlara
istediklerini verdi. (HADİS)
İstanbul
-16.12.2004
http://sufizmveinsan.com
|