Hz. Osman (radıyallâhu
anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı işittim şöyle
diyordu:
"Kim yatsıyı bir
cemaat içinde kılarsa sanki gecenin yarısını ihya etmiş gibi olur, kim
de sabah namazını bir cemaat içinde kılarsa sanki gecenin tamamını
namazla geçirmiş gibi olur." (KÜTÜB_İ SİTTE/ 9-107 / 2781)
İbnu Abbâs (radıyallâhu
anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim, müezzini işitir ve
kendini engelleyen bir özrü olmadığı halde cemaate katılmazsa, kıldığı
namaz (kâmil bir sevapla) kabul edilmez."
"(Ey Allah'ın Resûlü!)
denildi, meşrû özür nedir?"
"Korku veya hastalıktır!" buyurdu." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-111 / 2784)
Ebû Hüreyre
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Münafıklara en ağır
gelen namaz yatsı namazıyla sabah namazıdır. Eğer bu iki namazdaki
hayrın ne olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa onları kılmaya
gelirlerdi. [Nefsimi kudret eliyle tutan Zât'a kasem olsun!] Ezan
okutup namaza başlamayı, sonra halkın namazını kıldırması için yerime
birini bırakmayı, sonra da beraberlerinde odun desteleri olan bir
grup erkekle namaza gelmeyenlere gitmeyi ve evlerini üzerlerine
yıkmayı düşündüm." (KÜTÜB_İ SİTTE/ 9-112 / 2785)
İbnu Mes'ud (radıyallâhu
anh) anlatıyor:
"Ben (cemaatimizi tedkik
edince) gördüm ki, namaz(ı beraber kılmak)tan, sadece herkesçe malum
münâfıklarla hastalar geri kalmaktaydı. Öyle ki iki kişinin arasında
yürüyebilecek durumda olan hastalar bile namaz için (mescide)
geliyordu."İbnu Mes'ud devamla dedi ki: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) bize sünen-i Hüdâ'yı göstermişti. Sünen-i Hüdâ'dan biri de
içerisinde ezan okunan mescidde namaz kılmaktı." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-116
/ 2786)
İbnu Abbâs
(radıyallâhu anhümâ)'dan gündüz oruç tutan, gece de namaz kılan ve
fakat cemaate ve cumaya gelmeyen bir kimse hakkında sorulmuştu: "Bu,
ateş ehlindendir!" diye cevap verdi." (KÜTÜB_İ SİTTE/ 9-117 / 2788)
İbnu Ömer (radıyallahu
anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) sefer sırasında, soğuk veya yağmurlu
gecelerde müezzine (ezan sırasında) şöyle söylemesini de emrederdi:
"Dikkat! namazlarınızı
yerlerinizde kılacaksınız!" (KÜTÜB_İ SİTTE/ 9-120,121 / 2791)
Ebû Mes'ud El-Bedrî
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Cemaate, Kitabullah'ı
en iyi okuyan kimse imam olur. Eğer kırâatte (okumada) herkes eşitse,
sünneti en iyi bilen; sünneti bilmede eşitseler, hicret etmede evvel
olan; hicrette de eşitseler, yaşca büyük olan imam olur. Kişi misafir
olduğu evin sahibine veya (emri altında çalıştığı) sultanına imamlık
yapmasın, ev sahibinin baş köşesine izni olmadan da oturmasın"
(KÜTÜB_İ SİTTE/ 9-122 / 2792)
İstanbul -09.06.2005
http://sufizmveinsan.com
|