Hz. Âişe
(radıyallâhu anhâ)'nin anlattığına göre:
"Kendisine kölesi
Zekvân, Mushaf'ın yüzünden okuyarak imamlık yapıyordu." (KÜTÜB-İ
SİTTE/9-126 / 2797)
Hz. Enes
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm),
İbnu Ümmi Mektûm'u âmâ olduğu halde, halka imamlık etmesi için (sefere
çıkarken) yerine halef tâyin etti." (KÜTÜB-İ SİTTE/9-126 / 2798)
Hz. Câbir
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Hz. Muaz (radıyallâhu anh), Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ile yatsıyı kılar, sonra kavmine döner, bu
namazı onlara kıldırırdı"." (KÜTÜB-İ SİTTE/9-127 / 2799)
Ebû Ümâme
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Üç kişi vardır ki, onların namazları kulaklardan öte
geçmez:
1) Dönünceye
kadar, kaçan köle.
2) Geceyi, kocası kendisine dargın olarak geçiren kadın.
3) Kavminin nefret ettiği imam." (KÜTÜB-İ SİTTE/ 9-131 / 2801)
Hz. Ebû Hüreyre
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Sizden kim halka namaz kıldırırsa namazı hafif (kısa)
tutsun. Zîra cemaatte zayıf, sakat hasta ve ihtiyaç sahibi vardır.
Müstakil kılınca dilediği kadar uzatsın." (KÜTÜB-İ SİTTE/ 9-134 /
2803)
Mugîre İbnu
Şu'be (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"İmam, farz
kıldığı yeri değiştirmeden aynı yerde nafile namaz kılmamalıdır."
(KÜTÜB-İ SİTTE/9-137 / 2807)
Sevbân (radıyallâhu
anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Üç şey vardır,
onları yapmak kimseye helal olmaz: "Kişi bir kavme imamlık yapar,
sonra da sadece kendisi için dua eder, cemaatini dua dışı bırakır;
bunu yapan onlara ihânet eder. Kişi, izin almazdan önce bir evin içine
bakamaz, bunu yapan ev halkına ihânet eder. Kişi küçük abdestine
sıkışmış iken hafifleyinceye kadar namaz kılamaz." (KÜTÜB-İ SİTTE/
9-139 / 2809)
Ebû Mes'ûd
el-Bedrî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) namazda omuzlarımıza eliyle dokunur ve:
"Düzgün olun,
karışık durmayın, sonra kalblerinize de karışıklık ve ihtilaf girer.
Hemen arkama, sizden akıl ve dirâyet sahibi olanlar dursun. Sonra
tedricen bunları takibedenler, sonra da onları takıb edenler dursun"
derdi."Ebû Mes'ud ilave eder: "Bugün sizler ihtilafta çok
ilerisiniz." (KÜTÜB-İ SİTTE/9-141 / 2810)
Ebû Hüreyre
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Erkeklerin teşkil ettiği safların en hayırlısı birinci
saftır. En kötüsü de en son saftır. Kadınların teşkil ettikleri
safların en hayırlısı en son saftır, en kötüsü de en öndekidir."
(KÜTÜB-İ SİTTE/9-145 / 2814
İstanbul -29.06.2005
http://sufizmveinsan.com
|