İbnu Ömer (radıyallâhu
anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Safları düz kılın,
omuzları bir hizaya getirin, aradaki boşlukları kapatın,
kardeşlerinizini (sizi düzeltmeye çalışan) ellerine arşı nezâketli
olun. Arada şeytan gedikleri bırakmayın. Kim safa kavuşursa Allah ona
kavuşur. Kim de saftan koparsa Allah da ondan kopar." 9-(KÜTÜB-İ
SİTTE/147 / 2817)
Vâbisa İbnu Ma'bed
(radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah bir adam
gördü, safın gerisinde tek başına namaz kılıyordu. Ona namazını
yeniden kılmayı emretti." 9-148 / 2819 -
Ebû Hüreyre (radıyallâhu
anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Eğer birinci safta ne
olduğunu bilseydiniz, mutlaka kur'a çekilirdi." (KÜTÜB-İ SİTTE/ 9-150
/ 2822 -)
Yine Ebû Hüreyre
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"İmam, kendisine
uyulmak için meşrû kılınmıştır. Öyleyse o tekbir getirdi mi siz de
tekbir getirin. Rükûya gidince siz de rükûya gidin." "Semi'allâhu
limen hamideh" (Allah kendisine hamdedeni işitir) deyince "Allahümme
Rabbenâ leke'lhamd" (Ey Rabbimiz hamdler sanadır) deyin. O ayakta
namaz kılarsa siz de ayakta kılın, oturarak kılarsa siz de hepiniz
oturarak namaz kılın." 9-151 / 2823 -
Yine Ebû Hüreyre
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Sizden biri, rükû ve
secdede başını imamdan önce kaldırdığı zaman Cenâb-ı Hakk'ın, (Kıyâmet
günü) başını, eşek başına veya sûretine çevire(rek dirilte)ceğinden
korkmaz mı." (KÜTÜB-İ SİTTE/9-154 / 2824)
Ebû Dâvud'un bir diğer
rivâyetinde şöyle gelmiştir: "Siz namaza gelince biz secdede isek
hemen secdeye katılın, fakat onu (rek'at veya başka) bir şey saymayın,
tek rek'ate kavuşan namaza kavuşmuş sayılır." 9-156 / 2828 –
Rasûlullah Efendimiz
buyurdular ki : "Biriniz güzel şekilde abdestini alır, sonra mescide
müteveccihen çıkarsa sağ adımını attıkça Allah ona bir sevap yazar,
sol adımını attıkça da bir günahını döker. Mescide gelip namazını
cemaatle kıldı mı günahı affedilir. Geldiği vakit namazın bir kısmı
kılınmışsa kalana uyar, geri kalanı da sonra tamamlarsa yine öyle
olur. Mescide gelir, namazı kılınmış bulur, kendisi namazını kılar,
yine öyle olur (yani tam kılmış gibi sevap verilir.)" (KÜTÜB-İ
SİTTE/9- 163)
İbnu Ömer (radıyallahu
anhümâ)'in anlattığına göre, bir adam kendisine sordu:
"Ben evde namazımı
kılıp sonrada imamla namaza yetişiyorum; onunla da namaz kılayım
mı?""Evet!"deyince adam tekrar sordu:"Peki, bunlardan hangisini (farz
olan) namazım yapayım?""Bu senin elinde mi? dedi, bu Allah'a
kalmıştır, dilediğini (asıl farz olan) namazın yerine sayar!" 9-169 /
2841 -
Hüreyre (radıyallâhu anh)
anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim cuma günü cenabet
guslü ile gusül yapar, sonra cumaya giderse sanki bir deve kurban
etmiş gibi (sevaba nâil) olur. Kim ikinci saatte giderse bir sığır
kurban etmiş gibi (sevaba nâil) olur. Kim üçüncü saat giderse boynuzlu
bir davar kurban etmiş gibi (sevaba nâil) olur. Kim dördüncü saat
giderse bir tavuk kurban etmiş gibi (sevaba nâil) olur. Kim beşinci
saatte giderse bir yumurta tasadduk etmiş gibi (sevaba nâil) olur.
İmam (hutbeye) çıkınca melekler hazır olur, zikri dinlerler."
(KÜTÜB-İ SİTTE/9-178 / 2848)
İstanbul -29.06.2005
http://sufizmveinsan.com
|