-263-


Ey (kadınlar) sadaka verin, çünkü çoğunuz cehennem odunlarısınız. Zira siz yakınıyorsunuz ve beylerinize karşı nankör davranıyorsunuz.” ( RAMUZÜL EHADİS/ S.3164)

Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Bugün Habeşli sâlih bir kimse öldü, haydi üzerine namaz kılın.'' Râvi der ki: "Hemen saf yaptık (namaza durduk), ben ikinci safta -veya üçüncüde- idim. Aleyhissalâtu vessalâm onun üzerine (gıyabında) namaz kıldı.'' (KÜTÜB-İ SİTTE/3057)

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Üzerine müslümanlardan, kendisine şefaat taleb eden yüz kişinin namaz kıldığı her ölüye mutlaka şefaat edilir.'' (KÜTÜB-İ SİTTE/3061)

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kâfir, bir iki fersah uzunluğundaki dilini Kıyamet günü yerde sürür, (Mevkıf'te) insanlar onun üzerine basarlar." (KÜTÜB-İ SİTTE/5112)

Ebu'n-Nadr merhum Abdullah İbnu Ebî Evfâ (radıyallahu anh)'dan naklen anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) düşmanla karşılaştığı günlerden birinde, güneşin meyletmesini bekledi. Sonra kalkıp yanındakilere şöyle dedi: "Ey insanlar, düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin, Allah'tan afıyet dileyin. Ancak karşılaşacak olursanız sabredin, bilin ki cennet kılıçların gölgesindedir." En sonda Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözlerini şöyle tamamladı: "Ey Kitab'ı indiren, bulutları yürüten, (Hendek Savaşı'nda düşman müttefikler olan) Ahzâb'ı hezimete uğratan Rabbimiz, bunları da hezimete uğrat ve onlar karşısında bize yardım et". (KÜTÜB-İ SİTTE/1006)

Vasiyette pişmanlık büyük günahlardandır. (İBN KESİR CİLT III/ S.702)

Enes (ra) anlatıyor:

İki kişi Efendimiz’in yanında aksırdı. Bunlardan birine  “Yerhamukellah”  dedi. Öbürüne demedi. Kendisine Efendimiz’in  ”Yerhakamullah”  demediği adam; ”Filanca aksırdı ona Yerhamukellah dediniz. Ben aksırdım bana (niye) demediniz?” deyince Efendimiz ona şöyle buyurdu: O Allah’a hamd etti, sen ise hamd etmedin. (BUHARİ, MÜSLİM)

Bir kimse öğrenir, amel eder ve öğretirse, Melekut Aleminde Azim ismi ile çağrılır. (FETHU’R- RABBANİ/ S.368)

    İstanbul -09.09.2005
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail