-272-


Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) her gece vitir kılardı. Gecenin evvelinde de kıldı, ortasında da kıldı; sonunda da kıldı (ölümü sırasında) gecenin sonunda kıldı." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-296 / 2991)

Ebû Saîd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Vitir namazını kılmadan kim uyur veya unutursa  hatırladığı veya uyandığı zaman hemen kılsın." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-298 / 2995
Muvatta'nın bir rivâyetinde şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Akşam namazı gündüzün vitridir." (KÜTÜB;_İ SİTTE/9-301 / 3000)

Hz. Bilâl (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Size geceleyin kalkmayı tavsiye ederim. Çünkü o, sizden önce yaşayan sâlihlerin adetidir; Rabbinize yakınlık (vesilesi)dir; günahlardan koruyucudur; kötülüklere kefârettir, bedenden hastalığı kovucudur." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-302 / 3002)

Cenâb-ı Hakk, peygamberinin diliyle şu vaadde bulunmaktadır:

-"Kim uykusundan uyanırken Rabbinin tevhidini söyler, mülkün O'na ait olduğunu iz'an eder, nimetini itirafla hamdeder,  tesbih okuyarak O'nu layık olmadığı sıfatlardan tenzîh eder, tekbir getirerek saygısını izhâr eder. Allah'ın yardımı olmadıkça hiçbir şeye kudreti olmadığını beyanla teslim olursa, dua ettiği takdirde icâbet görecek, namaz kıldığı takdirde kabul edilecektir." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-305.)

Muğîre İbnu Şu'be (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)  ayakları kabarıncaya kadar geceleri kalkıp namaz kılardı. Kendisine:

"Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti (niye kendini bu kadar hırpalıyorsun?)" denildi.

"Şükredici bir kul olmayayım mı?" cevabını verdi." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-306 / 3006)

Rasûlullah Efendimiz buyurdular ki :

-"Amellerden, tâkat getireceğiniz miktarı esas alın, zira  Allah, sizin şevkle yaptığınızdan hoşnut olur." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-306.)

Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) gece namazını hiç terketmezdi. Öyle ki hastalanacak veya ağırlık hissedecek olsa oturarak kılardı." (KÜTÜB_İ SİTTE/9-309 / 3007)

    İstanbul -14.10.2005
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail