Ebu Sa'îdi'l-Hudri
radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Kim Allah Teâla Hazretleri’nin rızası için bir derece
tevazu izhar eder (alçak gönüllü) olursa; Allah, onu bu sebeple, bir
derece yükseltir. Kim de Allah'a bir derece kibirde bulunursa, Allah
da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece onu esfel-i safilîne
(aşağıların aşağısına) atar."
(KÜTÜB-İ SİTTE /7235)
Hakikat mü’minin yitiğidir. Nerede
bulursa alır. (İBN KESİR CİLT III S.605)
Allah Azze ve Celle
der ki; Ey Ademoğlu, eğer sen Beni kendi nefsinde zikredersen, Ben de
seni kendi nefsimde zikrederim. Eğer sen Beni bir topluluk huzurunda
zikredersen Ben de seni meleklerden bir topluluk huzurunda zikrederim.
(İBN KESİR CİLT III /S.626)
Kur’anı
hüzülenerek okumayan bizden değildir. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT
I/S.785)
Dilenci Allah’ın
kullarına hediyesidir. (FETHU’R- RABBANİ /S.379)
Müminde her türlü
huy bulunabilir, fakat yalan ve hıyanet asla!
(RAMUZÜL
EHADİS/ 2855)
Ebu Musa(ra)
anlatıyor:
’’Hz.
Peygamber(sav)buyurdular ki:
Bu Kur’an’ı çokça
tekrar edin. Muhammed’in canı kudreti altında olan Allah’a yemin
ederim ki Kur’an’ın hafızadan kaçması, bağlı devenin ipinden boşanıp
kaçmasından daha çabuktur. ’’ (BUHARİ, MÜSLİM)
Hz. Enes
radıyallahu anh anlatıyor: "Medine ehlinden bir cariye bile Resulullah
aleyhissalatu vesselâm'ın elinden tutardı ve Aleyhissalatu vesselâm
elini onun elinden çekmezdi de, cariye ihtiyacı için, O'nu Medine'nin
istediği semtine çeker götürürdü. (Resülullah tevazu gösterir, itiraz
etmezdi)." (KÜTÜB-İ SİTTE /7236)
İmran İbnu
Husayn (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Mescidde, Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'ın huzuruna girmiştim. (O sırada) Benî Temim
kabilesinden bir grup insan geldi. Onlara:
"Ey Benî
Temim, size müjde olsun!" diyerek söze başlamıştı. Onlar hemen:
"Bize müjde
verdin. Öyle ise (beytü'l-mâlden) iki kere bağış yap!" diye talepde
bulundular. Onların bu cevabı karşısında Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın yüzünden rengi attı. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın huzuruna (Hayber'in fethi sırasında) Yemen halkından bir
grup (Eş'ârî) girmişti. Onlara:
"Ey
Yemenliler! Benî Temim'in kabul etmediği müjdeyi siz bari kabul edin!"
dedi. Onlar: "Kabul ettik ey Allah'ın Resûlü!" dediler ve arkadan
ilâve ettiler:
"Biz
dinimizi öğrenmeye ve bu (yaratılış) işinin başı ne idi, onu senden
sormaya geldik!" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm), mahlükatın ve Arş'ın başlangıcını anlatmaya başladı:
"Bidayette
Allah vardı, O'ndan önce başka bir şey yoktu. O'nun Arş'ı suyun
üzerinde bulunuyordu. Sonra gökleri ve yeri yarattı. Sonra zikr (denen
kader defterinde ebede kadar cereyan edecek) her şeyi yazdı."
(KÜTÜB-İ SİTTE /1656)
İstanbul
-18.02.2006
http://sufizmveinsan.com
|