-296-


Ebu Sa'îdi'l-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim Allah Teâla Hazretleri’nin rızası için bir derece tevazu izhar eder (alçak gönüllü) olursa; Allah, onu bu sebeple, bir derece yükseltir. Kim de Allah'a bir derece kibirde bulunursa, Allah da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece onu esfel-i safilîne (aşağıların aşağısına) atar." (KÜTÜB-İ SİTTE /7235)

Hakikat mü’minin yitiğidir. Nerede bulursa alır. (İBN KESİR CİLT III S.605)

Allah Azze ve Celle der ki; Ey Ademoğlu, eğer sen Beni kendi nefsinde zikredersen, Ben de seni kendi nefsimde zikrederim. Eğer sen Beni bir topluluk huzurunda zikredersen Ben de seni meleklerden bir topluluk huzurunda zikrederim. (İBN KESİR CİLT III /S.626)

Kur’anı hüzülenerek okumayan bizden değildir. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT I/S.785)

Dilenci Allah’ın kullarına hediyesidir. (FETHU’R- RABBANİ /S.379)

Müminde her türlü huy bulunabilir, fakat yalan ve hıyanet asla! (RAMUZÜL EHADİS/ 2855)

Ebu Musa(ra) anlatıyor:

’’Hz. Peygamber(sav)buyurdular ki:

Bu Kur’an’ı çokça tekrar edin. Muhammed’in canı kudreti altında olan Allah’a yemin ederim ki Kur’an’ın hafızadan kaçması, bağlı devenin ipinden boşanıp kaçmasından daha çabuktur. ’’ (BUHARİ, MÜSLİM)

Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Medine ehlinden bir cariye bile Resulullah aleyhissalatu vesselâm'ın elinden tutardı ve Aleyhissalatu vesselâm elini onun elinden çekmezdi de, cariye ihtiyacı için, O'nu Medine'nin istediği semtine çeker götürürdü. (Resülullah tevazu gösterir, itiraz etmezdi)." (KÜTÜB-İ SİTTE /7236)

İmran İbnu Husayn (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Mescidde, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın huzuruna girmiştim. (O sırada) Benî Temim kabilesinden bir grup insan geldi. Onlara:
"Ey Benî Temim, size müjde olsun!" diyerek söze başlamıştı. Onlar hemen:
"Bize müjde verdin. Öyle ise (beytü'l-mâlden) iki kere bağış yap!" diye talepde bulundular. Onların bu cevabı karşısında Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yüzünden rengi attı. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'ın huzuruna (Hayber'in fethi sırasında) Yemen halkından bir grup (Eş'ârî) girmişti. Onlara:
"Ey Yemenliler! Benî Temim'in kabul etmediği müjdeyi siz bari kabul edin!" dedi. Onlar: "Kabul ettik ey Allah'ın Resûlü!" dediler ve arkadan ilâve ettiler:
"Biz dinimizi öğrenmeye ve bu (yaratılış) işinin başı ne idi, onu senden sormaya geldik!" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), mahlükatın ve Arş'ın başlangıcını anlatmaya başladı:
"Bidayette Allah vardı, O'ndan önce başka bir şey yoktu. O'nun Arş'ı suyun üzerinde bulunuyordu. Sonra gökleri ve yeri yarattı. Sonra zikr (denen kader defterinde ebede kadar cereyan edecek) her şeyi yazdı." (KÜTÜB-İ SİTTE /1656)

    İstanbul -18.02.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail