Erkeklerden çok
kişi olgunluğa erdi. Kadınlardan ise sadece şu üçü; İmran kızı Meryem,
Firavun’un karısı Asiye ve Huveylid kızı Hatice. Aişe’nin diğer
kadınlara üstünlüğü ise tiridin diğer yemeklerden üstünlüğü gibidir.
(İBN KESİR CİLT IV /S.1245)
Resulullah (sav)
bir gün ashabına sorar; “Sizce mü’minlerin iman bakımından en çok
tuhaf olanı hangisidir?” “Melekler’dir” dediler. Resulullah (sav);
“Onlar Rabları katındadırlar. Nasıl olur da iman etmezler?” buyurdu.
“O halde peygamberler” dediler. Resulullah (sav); “Kendilerine vahiy
inip dururken nasıl da iman etmezler?” buyurdu.
“Öyleyse biziz”
dediler. Bunun üzerine Allah Resulu “Ben aranızda olduğum sürece nasıl
olur da iman etmezsiniz?” buyurdu.
“Ey Allah’ın
Resulu o halde insanlardan imanı en tuhaf olanı hangisidir?” diye
sordular. Efendimiz; “Sizden sonra gelecek bir kavimdir ki onlar
sayfalar bulacaklar da o sayfalarda bulunan şeylere iman edecekler”
buyurdu. (İBN KESİR CİLT IV
/S.1316)
Kim bir din
kardeşini tövbe ettiği bir günahından dolayı ayıplarsa o günah ile
mübtela olmadan ölmez. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT III/S.295)
Adamın birinin:
- Ya Rabbi senden
sabır istiyorum, dediğini duyunca Resulü Ekrem:
- Ben Allah’ tan
daima imtihan edilmemi diledim. Sen ise ondan afiyet iste, dedi
( RAMUZÜL
EHADİS/ 3672)
İmran b.
El-Hüseyin (r.anhuma) anlatıyor:
Resulullah (sav),
seferlerinden birinde iken Ensar’dan bir kadın, devesinin sırtındayken
( deve kendisini ısırınca) canı sıkıldı ve devesine lanet okudu.
Resulullah (sav) kadının lanetini duyunca:’’Devenin sırtındakileri
alın, kendisini salıverin. Çünkü o lanete uğramıştır’’ buyurdu.
(MÜSLİM)
Ebu Hureyre (ra)
anlatıyor:
Hz. Resulullah
(sav);
-’’Müferridler
ilerlediler’’ buyurdu. Ashab:
-Müferridler
kimlerdir, ya Resulullah?!’’ diye sordular? Resulullah:
-’’Allah’ı çokca
zikreden erkeklerle, (Allah’ı) çokca zikreden kadınlardır’’
buyurdular. (MÜSLİM)
Tirmizî'nin rivayeti şöyledir:
"Allah, sizden önce yaşamış olan bir kimseye rahmetiyle muamele etti.
Çünkü bu adam satınca kolaylık gösterir, satın alınca kolaylık
gösterir, alacağını isteyince (kabalık ve sertlik değil, anlayış ve)
kolaylık gösterirdi." (KÜTÜB-İ SİTTE /199)
İbnu Abbas
(radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)
mikyal (ölçek) ve mîzân (terazi) kullananlara şöyle hitab etti:
"Sizler bizden önce gelip geçen kavimleri helâk eden iki işi üzerinize
almış bulunmaktasınız" (KÜTÜB-İ
SİTTE /2067)
İstanbul
-02.05.2006
http://sufizmveinsan.com
|