-311-


Kelime-i tevhid ve istiğfara sarılın ve bunları çokça yapın, zira İblis; “İnsanları günahlarla helak ettim; La ilahe İllallah ve istiğfar da beni helak etti. Bunu görünce ben de onları heva ve hevesleri ile helak ettim.(Bu halde iken) onlar kendilerini doğru yolda sanıyorlar.” demiştir. (İBN KESİR CİLT IV S.1370)

İblis; “Ey Rabbım izzetine yemin erdim ki; ruhları cesetlerinde olduğu müddetçe kullarını saptıracağım” dedi. Allah Taala da; “İzzet ve Celalime yemin olsun ki, Ben’den bağışlanma istedikleri sürece Ben de onları bağışlayacağım.” buyurdu. (İBN KESİR CİLT IV S.1371)

Hiddetini yenen kimsenin Allah kusurunu örter. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT III/S.372)

En iyi şefaat, nikahta iki kişi arasında şefaat etmendir. ( RAMUZÜL EHADİS /5603)

Hz Cabir (ra) anlatıyor:

Hz. Resulullah (sav) buyurdu ki:

’’Benimle sizin misaliniz, ateş yakıp da çekirge ve pervaneler ateşe düşmeye başlayınca onları oradan uzaklaştırmaya çalışan adamın hali gibidir. Ben sizi ateşe düşmeyesiniz diye eteklerinizden tutuyorum. Siz ise, elimden kurtulmaya çalışıyorsunuz.’’ (MÜSLİM)

Şeytan, birinizin her işinde hazir bulunur. Hatta yemeğinizde bile hazir olur. O halde  birinizin lokması yere düştüğünde, ona bulaşan tozları silsin ve lokmayı yesin. Onu şeytana terk etmesin. (MÜSLİM)

İbnu Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir sefer sırasında Hz. Peygamber (aleyhissâlatu vesselâm)'le beraber bulunuyorduk. Ben Hz. Ömer'e ait, yüke yeni alıştırılan henüz zabtı zor bir devenin üzerindeydim. Deve dik başlılık edip cemaatin önüne önüne giderdi. Babam Ömer (radıyallahu anh) devenin bu davranışından üzülür, onu tekrar geriye atardı. Bana da: "Devene sâhib ol, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın önüne geçmesin" derdi. Sonunda Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

-Ey Ömer, onu bana sat dedi.

-Pekâla o senin olsun ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Böylece deveyi Hz. Peygamber (aleyhissâlatu vesselâm) ondan satın almış oldu. Sonra da Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana dönerek: "Ey Abdullah, deveyi sana bağışladım, artık o senindir, onu istediğin gibi kullan" dedi. (KÜTÜB-İ SİTTE /224)

Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissâlatu vesselâm) alacalanmazdan önce meyvenin satılmasını yasakladı. "Meyvenin alacalanması nedir?" diye sorulunca: "Kızarması, sararması ve yenir hâle gelmesidir" diye açıkladı. (KÜTÜB-İ SİTTE /228)

    İstanbul -05.05.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail