Kelime-i tevhid ve
istiğfara sarılın ve bunları çokça yapın, zira İblis; “İnsanları
günahlarla helak ettim; La ilahe İllallah ve istiğfar da beni helak
etti. Bunu görünce ben de onları heva ve hevesleri ile helak ettim.(Bu
halde iken) onlar kendilerini doğru yolda sanıyorlar.” demiştir. (İBN
KESİR CİLT IV S.1370)
İblis; “Ey Rabbım
izzetine yemin erdim ki; ruhları cesetlerinde olduğu müddetçe
kullarını saptıracağım” dedi. Allah Taala da; “İzzet ve Celalime yemin
olsun ki, Ben’den bağışlanma istedikleri sürece Ben de onları
bağışlayacağım.” buyurdu. (İBN KESİR CİLT IV S.1371)
Hiddetini yenen
kimsenin Allah kusurunu örter. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN CİLT III/S.372)
En iyi şefaat,
nikahta iki kişi arasında şefaat etmendir.
( RAMUZÜL
EHADİS /5603)
Hz Cabir (ra)
anlatıyor:
Hz. Resulullah
(sav) buyurdu ki:
’’Benimle sizin
misaliniz, ateş yakıp da çekirge ve pervaneler ateşe düşmeye
başlayınca onları oradan uzaklaştırmaya çalışan adamın hali gibidir.
Ben sizi ateşe düşmeyesiniz diye eteklerinizden tutuyorum. Siz ise,
elimden kurtulmaya çalışıyorsunuz.’’ (MÜSLİM)
Şeytan, birinizin
her işinde hazir bulunur. Hatta yemeğinizde bile hazir olur. O halde
birinizin lokması yere düştüğünde, ona bulaşan tozları silsin ve
lokmayı yesin. Onu şeytana terk etmesin. (MÜSLİM)
İbnu Ömer
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir sefer sırasında Hz. Peygamber
(aleyhissâlatu vesselâm)'le beraber bulunuyorduk. Ben Hz. Ömer'e ait,
yüke yeni alıştırılan henüz zabtı zor bir devenin üzerindeydim. Deve
dik başlılık edip cemaatin önüne önüne giderdi. Babam Ömer
(radıyallahu anh) devenin bu davranışından üzülür, onu tekrar geriye
atardı. Bana da: "Devene sâhib ol, Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın önüne geçmesin" derdi. Sonunda Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm):
-Ey Ömer,
onu bana sat dedi.
-Pekâla o
senin olsun ey Allah'ın Resûlü!" dedi. Böylece deveyi Hz. Peygamber
(aleyhissâlatu vesselâm) ondan satın almış oldu. Sonra da Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bana dönerek: "Ey Abdullah, deveyi sana
bağışladım, artık o senindir, onu istediğin gibi kullan" dedi.
(KÜTÜB-İ SİTTE /224)
Hz. Câbir
(radıyallahu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissâlatu vesselâm)
alacalanmazdan önce meyvenin satılmasını yasakladı. "Meyvenin
alacalanması nedir?" diye sorulunca: "Kızarması, sararması ve yenir
hâle gelmesidir" diye açıkladı.
(KÜTÜB-İ SİTTE /228)
İstanbul
-05.05.2006
http://sufizmveinsan.com
|