İnsanların kendisini göreceği yerde namazı güzel; yalnız kaldığında da
kötü kılan kimse; bu hareketi ile Rabbını hafife almış olur. (İBN
KESİR CİLT V /S.1969)
Kulun
günahı çoğalıp da onu yok edecek ameli bulunmamışsa Allah’u Taala ona
sıkıntılar verir ve günahlarına keffaret olur. (İHYAU’-ULÜMİ’D-DİN
CİLT IV/S.66)
Ümmetimin helâkı şu
üçtedir: Asabiyet.. Kaderiyye.. Bir de kitaba ve sünnete dayanmayan
(boş) rivayet.
(
RAMUZÜL EHADİS/
5670)
İki
farklı din mensupları birbirlerine varis olamazlar. (HADİS)
Kardeşinin gıyabında dua eden hiçbir mümin yoktur ki melek de “Bir
misli de sana olsun demesin.” (HADİS)
Safvan İbnu Ümeyye
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Huneyn
savaşı sırasında benden bir miktar zırhı ariyet olarak istedi. Ben de:
"Zorla (gasbederek) mi almak istiyorsun?" dedim. "Hayır!" dedi,
"Garantili olarak taleb ediyorum!" (KÜTÜB-İ SİTTE /4184)
Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Ariyet (sahibine) verilecektir. Kefil
borçludur, borç ödenmelidir."
(KÜTÜB-İ SİTTE /4187)
İmran İbnu Huseyn radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "İnsanların en hayırlıları benim
asrımda yaşayanlardır. Sonra bunları takip edenlerdir, sonra da
bunları takip edenlerdir. İmran radıyallahu anh der ki: "Kendi asrını
zikrettikten sonra iki asır mı, üç asır mı zikretti bilemiyorum." Bu
sonuncuları takiben öyle insanlar gelir ki kendilerinden şahidlik
istenmediği halde şahidlikte bulunurlar, onlar ihanet içindedirler,
itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler.
Aralarında şişmanlık zuhûr eder." Bir rivayette şu ziyade var: "Yemin
taleb edilmeden yemin ederler."
(KÜTÜB-İ SİTTE /4332)
İstanbul
-31.05.2006
http://sufizmveinsan.com
|