Ne garibtir,
mü’münin hali ki; Allah onun için ne hüküm verirse muhakkak bu kendisi
için hayırlıdır. Ona bir bolluk gelecek olursa buna şükreder ve bu
kendisi için hayır olur. Bir sıkıntı gelecek olursa buna sabreder ve
bu kendisi için hayırlı olur. Kulun müsibetlere dayanabilmek için
yardım isteyebileceği en geniş kaynak sabır ve namazdır. Bunun için
Allah Taala “Sabır ve namazla yardım isteyin” buyuruyor. ( İBN KESİR
CİLT III S/627)
Abdullah İbn
Mesud’dan nakledilir ki; O, şöyle demiş; Hz Peygamber’e; “maymun ve
domuzlar, Allah’ın ters düz ettiği insanlar mı?” diye soruldu.
Resulullah (sav) buyurdu ki; “Allah nesil ve soylarının devam
ettirdiği hiçbir kavmi helak etmemiştir. – veya ters yüz etmemiştir. –
Domuzlar ve hayvanlar bundan önce idi.” ( İBN KESİR CİLT V S/2409)
İnsan ve cin
şeytanlarının (Hazreti) Ömer’ den kaçtıklarını gördüm.
( RAMUZÜL
EHADİS/3603)
Her insan hata
eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
(TIRMIZİ)
Rabbinize
karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu
tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin.
(Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.
“TIRMIZİ, CUM’A 80”
Hz. Ali
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm)
vitrinin sonunda şunu okurdu: "Allahım! Senin gadabından rızana
sığınırım, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana
(layık olduğun) senayı saymaya gücüm yetmez. Sen, kendini sena ettiğin
gibisin." (
KÜTÜB-İ SİTTE /2595
Hz. Câbir
(radıyallâhu anh) demiştir ki: "En efdal namaz, kunütu uzun olandır."
( KÜTÜB-İ SİTTE
/2596)
Hz. Cabir
radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Ömer radıyallahu anh, Hz. Ebu Bekr'e:
"(Ey Ebu Bekr!)
Allah'ın Rasulü Muhammed aleyhissalatu vesselam'dan sonra insanların
en hayırlısı" diye hitab etmişti. Hz. Ebu Bekr:
"Sen böyle
söylersen ben (de sana) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan
işittiğimi söyleyeceğim. Demişti ki: "Güneş, Ömer'den daha hayırlı bir
kimse üzerine doğup batmadı."
( KÜTÜB-İ SİTTE
/4357)
Ebu Berze (ra) anlatıyor:
Peygamberimiz (sav) ömrünün sonlarına doğru herhangi
bir meclisten kalkmak isteyince; ’’Ey Allah’ım! Seni hamdinle tesbih
ederim. Ben bilirim ki, Sen’den başka mabud yoktur, ancak Sen varsın.
Sen’den af dilerim. Sana yönelirim’’ derdi.
Bunun üzerine zatın biri;
-Ya Resulullah (sav)! Sen geçmiş günlerde söylemediğin
sözleri söylüyorsun, deyince; Peygamberimiz (sav) ’’Bu sözler mecliste
meydana gelen kusurlara kefarettir’’ buyurdu. (EBU DAVUD, HAKİM)
İstanbul
-08.06.2006
http://sufizmveinsan.com
|