-317-


Ne garibtir, mü’münin hali ki; Allah onun için ne hüküm verirse muhakkak bu kendisi için hayırlıdır. Ona bir bolluk gelecek olursa buna şükreder ve bu kendisi için hayır olur. Bir sıkıntı gelecek olursa buna sabreder ve bu kendisi için hayırlı olur. Kulun müsibetlere dayanabilmek için yardım isteyebileceği en geniş kaynak sabır ve namazdır. Bunun için Allah Taala “Sabır ve namazla yardım isteyin” buyuruyor. ( İBN KESİR CİLT III S/627)

Abdullah İbn Mesud’dan nakledilir ki; O, şöyle demiş; Hz Peygamber’e; “maymun ve domuzlar, Allah’ın ters düz ettiği insanlar mı?” diye soruldu. Resulullah (sav) buyurdu ki; “Allah nesil ve soylarının devam ettirdiği hiçbir kavmi helak etmemiştir. – veya ters yüz etmemiştir. – Domuzlar ve hayvanlar bundan önce idi.” ( İBN KESİR CİLT V S/2409)

İnsan ve cin şeytanlarının (Hazreti) Ömer’ den kaçtıklarını gördüm. ( RAMUZÜL EHADİS/3603)

Her insan hata eder.  Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. (TIRMIZİ)

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.  “TIRMIZİ, CUM’A 80”

Hz. Ali (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) vitrinin sonunda şunu okurdu: "Allahım! Senin gadabından rızana sığınırım, cezandan affına sığınırım. Senden sana sığınırım. Sana (layık olduğun) senayı saymaya gücüm yetmez. Sen, kendini sena ettiğin gibisin." ( KÜTÜB-İ SİTTE /2595 

Hz. Câbir (radıyallâhu anh) demiştir ki: "En efdal namaz, kunütu uzun olandır." ( KÜTÜB-İ SİTTE /2596)

Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Ömer radıyallahu anh, Hz. Ebu Bekr'e:

"(Ey Ebu Bekr!) Allah'ın Rasulü Muhammed aleyhissalatu vesselam'dan sonra insanların en hayırlısı" diye hitab etmişti. Hz. Ebu Bekr:

"Sen böyle söylersen ben (de sana) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan işittiğimi söyleyeceğim. Demişti ki: "Güneş, Ömer'den daha hayırlı bir kimse üzerine doğup batmadı." ( KÜTÜB-İ SİTTE /4357)

Ebu Berze (ra) anlatıyor:

Peygamberimiz (sav) ömrünün sonlarına doğru herhangi bir meclisten kalkmak isteyince; ’’Ey Allah’ım! Seni hamdinle tesbih ederim. Ben bilirim ki, Sen’den başka mabud yoktur, ancak Sen varsın. Sen’den af dilerim. Sana yönelirim’’ derdi.

Bunun üzerine zatın biri;

-Ya Resulullah (sav)! Sen geçmiş günlerde söylemediğin sözleri söylüyorsun, deyince; Peygamberimiz (sav) ’’Bu sözler mecliste meydana gelen kusurlara kefarettir’’ buyurdu. (EBU DAVUD, HAKİM) 

    İstanbul -08.06.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail