-324-


Receb-i Şerif’in bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. (HADİS)

Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur. (CAMİU-S  SAĞİR )

Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Yedi gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. Sekiz gün oruç tutana Cennetin Sekiz kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. Onbeş gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [TABERANİî]

Ebu hureyre (ra)’den rivayet edilmiştir;

Kim recebin yirmi yedinci günü oruç tutarsa ona altmış aylık oruç sevabı yazılır. (İLAHİ NİZAM /S.679)

Enes (ra)’den rivayet edilmiştir

Hz. Resulallah (sav) buyurdular :

Kim haram aylardan (Zil’kade, Zilhicce, Muharrem, Receb) üç gün oruç tutarsa onun için dokuz yüz senelik oruç sevabı yazılır. (İLAHİ NİZAM /S.679)

Ebu Ümema’ dan  rivayet edilmiştir:

Allah Resulu buyurdular ki;

“Beş gece vardır ki, Allah’a o gecelerde yapılan dua reddolunmaz. Recebin birinci gecesi, Şabanın onbeşinci gecesi, Cum’a gecesi ve iki Bayram geceleridir.” (İLAHİ NİZAM /S.680)

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sofra kuruldu mu, hiç kimse sofra toplanıncaya kadar yemekten kalkmasın. Doysa bile, herkes bırakmadan, yemekten elini çekmesin, yemeye devam etsin. Zira kişi (erken çekilirse) arkadaşını mahçup eder, o da bırakır. Halbuki arkadaşının daha yemeye ihtiyacı vardır." (KÜTÜB-İ SİTTE /6928)

Esmâ Bintu Yezîd radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir yemek getirilmişti. Bize de teklif edildi. "İştihamız yok" dedik. Aleyhissalâtu vesselâm: "Açlıkla yalanı birleştirmeyiniz" buyurdular." (KÜTÜB-İ SİTTE /6929)

Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm: "Katığınızın efendisi tuzdur" buyurdular. (KÜTÜB-İ SİTTE /6939)

    İstanbul -01.08.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail