Receb-i Şerif’in bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de
sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.
(HADİS)
Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü
oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir
senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir
aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.
(CAMİU-S
SAĞİR )
Receb
büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir
gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. Yedi gün oruç
tutana, Cehennem kapıları kapanır. Sekiz gün oruç tutana Cennetin
Sekiz kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. Onbeş
gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb
ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb
ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti.
[TABERANİî]
Ebu
hureyre (ra)’den rivayet edilmiştir;
Kim recebin yirmi yedinci günü oruç tutarsa ona altmış
aylık oruç sevabı yazılır.
(İLAHİ NİZAM /S.679)
Enes
(ra)’den rivayet edilmiştir
Hz.
Resulallah (sav) buyurdular :
Kim
haram aylardan (Zil’kade, Zilhicce, Muharrem, Receb) üç gün oruç
tutarsa onun için dokuz yüz senelik oruç sevabı yazılır.
(İLAHİ
NİZAM /S.679)
Ebu
Ümema’ dan rivayet edilmiştir:
Allah Resulu buyurdular ki;
“Beş
gece vardır ki, Allah’a o gecelerde yapılan dua reddolunmaz. Recebin
birinci gecesi, Şabanın onbeşinci gecesi, Cum’a gecesi ve iki Bayram
geceleridir.”
(İLAHİ NİZAM /S.680)
İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Sofra kuruldu mu, hiç kimse sofra
toplanıncaya kadar yemekten kalkmasın. Doysa bile, herkes bırakmadan,
yemekten elini çekmesin, yemeye devam etsin. Zira kişi (erken
çekilirse) arkadaşını mahçup eder, o da bırakır. Halbuki arkadaşının
daha yemeye ihtiyacı vardır."
(KÜTÜB-İ
SİTTE /6928)
Esmâ Bintu Yezîd radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu
vesselâm'a bir yemek getirilmişti. Bize de teklif edildi. "İştihamız
yok" dedik. Aleyhissalâtu vesselâm: "Açlıkla yalanı birleştirmeyiniz"
buyurdular."
(KÜTÜB-İ SİTTE /6929)
Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm: "Katığınızın efendisi tuzdur" buyurdular.
(KÜTÜB-İ SİTTE /6939)
İstanbul
-01.08.2006
http://sufizmveinsan.com
|