-326-


Bir kere sarhoş olarak namazı terk eden; dünya ve dünyadakilere sahip olup da onu terk eden gibidir. Kim de namazı dört kez sarhoş olarak terk ederse; Allah Taala’nın ona Hebal çamurundan içirmesi hak olur. “Hebal çamuru nedir?” diye sorulduğunda; “Cehennem ehlinin akıntılarıdır” buyurdu. (İBN KESİR CİLT V /S.2458)

Deniz suyu temizdir. Ölüsü helaldir. (İBN KESİR CİLT V /S.2472)

Evlen de iffetine iffet kat. ( RAMUZÜL EHADİS/3139)

Ebu Bekre (r.a.) anlatıyor:
Allah Resulü'nü (a.s.): "İki Müslüman kılıçları ile karşı karşıya geldikleri zaman öldüren de ölen de Cehennemdedir" buyururken işittim. Bunun üzerine ya ben ya da bir başkası: Ey Allah'ın Resulü! Öldüren böyle ama ölene ne oluyor? dedi. Allah Resulü: "Ölen de arkadaşını öldürmek istemiştir" buyurdu.

Ebu Hureyre'nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Resulüllah (a.s.) şöyle buyurdu: "İki büyük fırka savaşıp aralarında büyük bir harp olmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Halbuki ikisinin davası da birdir." (HADİS)

Bera (ra) anlatıyor:
Resulullah (sav) buyurdu ki: ’’Karşılaştıkları zaman el sıkışan iki Müslümanın, ayrılmadan önce günahları affedilir.’’ (EBU DAVUD)

Ebu Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Cennet ehli gurfelerde kalanları (ehl-i guraf) görürler. Tıpkı, ufukta doğudan batıya giden inci gibi parlak yıldızları gördüğünüz gibi. Aralarındaki fazilet farkı, (gurfe ehlini) böyle yukarıda gösterir."

Bunun üzerine Ashâb: "Ey Allah'ın Resûlü! Bu söylediğiniz, peygamberlerin makamı olmalı, başkaları oraya ulaşamamalı!" dedi. Ancak Aleyhissalatu vesselâm:

"Hayır! Ruhumu kudret elinde tutan Zât'a yemin olsun! Gurfelerde kalanlar (peygamberler değiller), Allah'a inanıp peygamberleri tasdik eden kimselerdir!" buyurdular." (KÜTÜB-İ SİTTE /5092)

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Cennete ilk girecek zümre, dolunay gecesindeki ay suretindedir. Onu takip eden zümre, parlaklık yönüyle gökteki en büyük yıldız gibidir. Cennetlikler bevletmezler, büyük abdest de bozmazlar, tükürmezler, sümkürmezler de. Tarakları altındandır, terleri misktir. Buhurdanları öd ağacından, zevceleri kara gözlü hurilerden olacak. Onlar ataları Âdem'in yaratılışı üzere, altmış zirâ boyunda tek bir adam suretinde olacaklar." ( KÜTÜB-İ SİTTE /5093)

Abdurrahman İbnu Habbab radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ceyşü'l-Usre'yi techiz ederken şahid oldum. Osman İbnu Affan radıyallahu anh kaltı ve:

"Ey Allah'ın Resûlü! dedi, yüz deve çuluyla, semeriyle Allah rızası için (bağış olarak) bendendir!"

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ordu için bağış yapmaya tekrar teşvikte bulundu. Osman yine kalkıp:

"Ey Allah'ın Resûlü! Çuluyla semeriyle ikiyüz deve Allah rızası için bendendir!" dedi. Sonra Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ordu için bağışta bulunmaya yine teşvikte bulundu. Osman tekrar kalktı ve:

"Ey Allah'ın Resûlü! dedi. Benden üçyüz deve çuluyla, semeriyle Allah rızası için bağışımdır!"

Abdurrahman der ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı minberden inerken gördüm, hem iniyor, hem de:

"Bu hayırdan sonra, Osman'ın yapacağı (kötü amel) aleyhine olmaz!"  diyordu." ( KÜTÜB-İ SİTTE /4371)

    İstanbul -15. 08.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail