-329-


Sorumluluk üç kişiden kalkmıştır; Rüşde erinceye kadar çocuktan, iyileşinceye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyan kimseden. (İBN KESİR CİLT VII /S.3147)

Şüphesiz ki cennet halkı, yüce derecelerin sahiplerini sizin gök ufkunda batan yıldızı gördüğünüz gibi göreceklerdir. Ebu Bekir ve Ömer onlardandır ve hatta onlardan da üstündürler. (İBN KESİR CİLT VII /S.3238)

Kıyamet günü yetmiş millete tamamlanacağız: Biz en sonu (fakat) en hayırlısıyız. (RAMUZÜL EHADİS/5653)

Hz. Aişe (r.ah.) anlatıyor:
Allah Resulü'nden (a.s.) şunları işittim: "İnsanlar Kıyamet gününde yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak haşrolunurlar." Ben de: Ey Allah'ın Resulü! Kadın ve erkekler beraber olup birbirlerine bakacaklar mı? dedim. Allah Resulü: "Ey Aişe! Mesele, birbirlerine bakmalarından çok daha vahim" buyurdular. (HADİS)

Ebu Hureyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar üç fırka olarak haşredilecekler: Birinci fırka, istekliler, korkanlar. İkinci fırka, İki kişi bir deve üzerinde, üçü bir deve üzerinde, dördü bir deve üzerinde ve on kişi bir deve üzerinde olanlar. Geri kalanlarını da Cehennem toplayacak; nerede geceyi geçirirlerse, o ateş de onlarla beraber geceler. Onlar nerede istirahat ederlerse o da onlarla beraber istirahat eder. Sabahladıkları yerde onlarla beraber sabahlar. Akşamladıkları yerde, onlarla beraber akşamlar." (HADİS)

Enes (ra) anlatıyor:

Adamın biri: ’’Ya Resulullah! Bizden biri kardeşi yahut arkadaşı ile karşılaştığında (selamlama niyetiyle) önünde eğilebilir mi?’’ diye sordu. Efendimiz de ’’Hayır’’ cevabını verdi. Adam: ’’Onu kucaklayıp öpebilir mi?’’ diye sordu. Resulullah (sav): ’’Hayır’’ buyurdu’’. Adam: ’’Elinden tutup musahafa edebilir mi?’’ diye sordu. Resulullah (sav):’’Evet’’ cevabını verdi. (TIRMIZİ)

Mugire İbnu Şu'be radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Hz. Musa aleyhisselâm Rabbine sordu:

"Derece itibariyle cennet ehlinin en düşüğü nasıldır?" Rab Teâla buyurdu: "O, cennet ehli cennete dahil edildikten sonra gelecek olan bir adamdır ki kendisine:

"Cennete gir!" denilir. Adam:

"Ey Rabbim nasıl gireyim. Herkes yerlerine yerleşti, mekanlarını tuttu!" der. Ona şöyle denilir:

"Sana dünya meliklerinden birinin mülkü kadar mülk verilmesine razı mısın?"

"Rabbim, razıyım!" der. Rab Teâla:

"Sana bu verilmiştir. Onun misli, onun misli, onun misli, onun misli de."

Adam beşincide:

"Ey Rabbim razı oldum (yeter!)" der. Rab Teâla:

"Bu sana verildi, on misli daha verildi. Ayrıca gönlün her ne isterse, gözün neden zevk alırsa, sana hep verilmiştir!" buyurur. Adam:

"Rabbim razı oldum (yeter!)" der. (Hz. Musa sormaya devam eder):

"Ya derecesi en üstün olan (nasıldır)?"

"İşte irade ettiklerim bunlardı. Onların keramet fidanlarını kendi elimle diktim ve üzerlerine mühür vurdum. Onlara hazırladığımı, ne bir göz görmüş ne bir kulak işitmiştir, hiçbir beşer kalbine de hutur etmemiştir." (KÜTÜB-İ SİTTE /5102)

Ebu Sa'id el-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri cennet ehline;

"Ey cennet ahalisi!" diye seslenir. Onlar:

"Ey Rabbimiz, buyur! Emrine âmâdeyiz! Hayır senin elindedir!" derler. Rab Teâla:

"Razı oldunuz mu? diye sorar. Onlar:

"Ey Rabbimiz! Razı olmamak ne haddimize! Sen bize mahlûkatından bir başkasına vermediğin nimetler verdin!" derler. Rab Teâla:

"Ben sizlere bundan daha fazlasını vereyim mi?" der. Onlar:

"Bu verdiklerinden daha üstün ne olabilir?" derler. Rab Teâla:

"Size rızamı helal kıldım. Artık, size ebediyen gadab etmeyeceğim!" buyururlar." (KÜTÜB-İ SİTTE /5103)

Sa'd İbnu Ebi Vakkas radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Tebük seferine çıkınca Hz. Ali'yi geride (Medine'de) bırakmıştı.

"Ey Allah'ın Resûlü, siz beni çocukların ve kadınların arasında mı bırakıyorsunuz?" dedi (kalmak istemedi). Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam:

"Sen, Hz. Harun'un, Hz. Musa yanında aldığı yeri, benim yanımda almaktan razı değil misin? Şu farkla ki, benden sonra peygamber yok!" buyurdular." ( KÜTÜB-İ SİTTE /4375)

    İstanbul -06. 09.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail