-335-


Ebu Hureyre (r.a) den rivayete göre Allah Resulu (s.a) şöyle buyurmuştur: At, üç şey içindir; Birisine ecir ve mükafattır. Birisine örtüdür. Birisine ise (yük ve) günahtır. Atın kendisine ecir ve mükafat olduğu kişi, onu Allah yolunda bağlayandır. Atı bir otlağa – veya bir bahçeye –uzun bir ip bağlar. Onun bağlandığı ip otlaktan – veya bahçeden – isebet eden , onun için iyiliklerdir. (Hasenattır)  Şayet o ipini koparır bir veya iki cepheye çıkarsa onun izleri pislikleri onun için iyilikler olur. Bir nehre uğramış olsa ve o kişi onu ordan sulamak istememiş olmakla birlikte su içse bu onun için iyilikler olur. İşte bu at, bu adam için ecir ve mükafattır. Bir adam da vardır ki atı başkalarına muhtaç olmamak iffet için bağlar. Onun boyun ve sırtındaki Allah’ın hakkını unutmaz. İşte bu at onun için örtüdür. Başka birisi daha vardır ki atı övünme, gösteriş ve düşmanlık için bağlayıp besler. İşte bu ay da, onun için bir yük, bir günahtır. (İBN KESİR CİLT VII S/3332)

At, üçtür; Bir at Rahman için, bir at şeytan için ve bir at da insan içindir. Rahman’ın atı, Allah yolunda bağlanıp beslenendir. Onun yiyeceği,  pisliği ve sidiği…..

(Allah Resulu, Allah’ın dilediği kadarıyla zikretti). Şeytanın atı kumar oynayan ve üzerinde bahis tutuşulan ( yarış) atıdır. İnsanın atı ise; kişinin, maişet arayarak bağlayıp beslediğidir. Bu onun için fakirlikten (fakirliğe karşı) bir örtüdür. (İBN KESİR CİLT VII S/3332)

 “Yahudilerle çarpışmadıkça; hatta taş:

-İşte Yahudi arkamdadır, öldür onu. .” Demedikçe kıyamet kopmaz.” ( RAMUZÜL EHADİS/5929)

Ebu Hureyre'nin (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Müminin misali ekin gibidir. Rüzgâr onu sallar durur. Mümine de bela ve sıkıntı gelmeye devam eder. Münafığın misali de sedir ağacı gibidir ki kesilmedikçe sallanmaz." (HADİS)

Abdullah b. Ömer'in (r.ahm.) anlattığına göre:
Allah Resulü (a.s.): "Ağaçlardan bir ağaç vardır ki yaprağı düşmez. O ağaç Müslümanın benzeridir. O nedir? Bana söyleyiniz" buyurdu. İnsanların aklı kırlardaki ağaçlara takıldı. Abdullah: Bunun hurma ağacı olduğu hatırıma geldi. Fakat utandım. Ondan sonra insanlar: Ey Allah'ın Resulü! Bize söyle, o nedir? diye sordular. Allah Resulü: "O hurma ağacıdır" cevabını verdi. Ben bunu Ömer'e söyledim. O hurma ağacıdır deseydin, benim için şundan ve şundan daha makbul olurdu, dedi, demiştir. (HADİS)

İbni Abbas (r.anha)  anlatıyor:

Resulullah (sav)’ı şöyle derken işittim:

Herhangi bir Müslüman ölür de, cenazesine Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayan kırk kişi katılırsa, Allah o kişilerin ölü hakkındaki şefaatlerini kabul eder.(MÜSLİM)

İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kâfir, bir iki fersah uzunluğundaki dilini Kıyamet günü yerde sürür, (Mevkıf'te) insanlar onun üzerine basarlar." ( KÜTÜB-İ SİTTE /5112)

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kıyamet günü ilk çağrılacak olan, Hz. Âdem'dir. Hak Teâla Hazretleri:

"Ey Âdem!" der. Hz. Âdem:

"Buyur ey Rabbim, emrindeyim!" der. Rabb Teâla:

"Zürriyyetinden cehenneme girecekleri ayır!" emreder. Âdem:

"Ey Rabbim ne miktarını ayırayım?" diye sorar. Rabb Teâla:

"Her yüzden doksandokuzunu!" ferman buyurur."

(Ashab bu esnada atılıp): "Ey Allah'ın Resûlü! Bizden geriye ne kaldı?" derler. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Benim ümmetim, diğer ümmetler yanında siyah öküzün başındaki beyaz tüy gibi (az) dır!" buyurdular." ( KÜTÜB-İ SİTTE /5113)

Hz. Berâ radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı gördüm, Hz. Hasan'ı omuzunda taşıyor ve de:

"Allahım, ben bunu seviyorum, onu sen de sev!" diyordu." ( KÜTÜB-İ SİTTE /4392)

    İstanbul -01. 11.2006
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail