Ebu
Hureyre (r.a) den rivayete göre Allah Resulu (s.a) şöyle buyurmuştur:
At, üç şey içindir; Birisine ecir ve mükafattır. Birisine örtüdür.
Birisine ise (yük ve) günahtır. Atın kendisine ecir ve mükafat olduğu
kişi, onu Allah yolunda bağlayandır. Atı bir otlağa – veya bir bahçeye
–uzun bir ip bağlar. Onun bağlandığı ip otlaktan – veya bahçeden –
isebet eden , onun için iyiliklerdir. (Hasenattır) Şayet o ipini
koparır bir veya iki cepheye çıkarsa onun izleri pislikleri onun için
iyilikler olur. Bir nehre uğramış olsa ve o kişi onu ordan sulamak
istememiş olmakla birlikte su içse bu onun için iyilikler olur. İşte
bu at, bu adam için ecir ve mükafattır. Bir adam da vardır ki atı
başkalarına muhtaç olmamak iffet için bağlar. Onun boyun ve sırtındaki
Allah’ın hakkını unutmaz. İşte bu at onun için örtüdür. Başka birisi
daha vardır ki atı övünme, gösteriş ve düşmanlık için bağlayıp besler.
İşte bu ay da, onun için bir yük, bir günahtır. (İBN KESİR CİLT VII
S/3332)
At,
üçtür; Bir at Rahman için, bir at şeytan için ve bir at da insan
içindir. Rahman’ın atı, Allah yolunda bağlanıp beslenendir. Onun
yiyeceği, pisliği ve sidiği…..
(Allah
Resulu, Allah’ın dilediği kadarıyla zikretti). Şeytanın atı kumar
oynayan ve üzerinde bahis tutuşulan ( yarış) atıdır. İnsanın atı ise;
kişinin, maişet arayarak bağlayıp beslediğidir. Bu onun için
fakirlikten (fakirliğe karşı) bir örtüdür. (İBN KESİR CİLT VII S/3332)
“Yahudilerle
çarpışmadıkça; hatta taş:
-İşte Yahudi arkamdadır, öldür onu. .” Demedikçe kıyamet kopmaz.”
( RAMUZÜL
EHADİS/5929)
Ebu Hureyre'nin (r.a.) rivayet
ettiğine göre:
Allah Resulü
(a.s.) şöyle buyurmuştur: "Müminin misali ekin gibidir. Rüzgâr onu
sallar durur. Mümine de bela ve sıkıntı gelmeye devam eder. Münafığın
misali de sedir ağacı gibidir ki kesilmedikçe sallanmaz." (HADİS)
Abdullah b. Ömer'in
(r.ahm.) anlattığına göre:
Allah Resulü
(a.s.): "Ağaçlardan bir ağaç vardır ki yaprağı düşmez. O ağaç
Müslümanın benzeridir. O nedir? Bana söyleyiniz" buyurdu. İnsanların
aklı kırlardaki ağaçlara takıldı. Abdullah:
Bunun hurma ağacı olduğu hatırıma geldi. Fakat utandım. Ondan
sonra insanlar: Ey Allah'ın Resulü! Bize söyle, o nedir? diye
sordular. Allah Resulü: "O hurma ağacıdır" cevabını verdi. Ben bunu
Ömer'e söyledim. O hurma ağacıdır deseydin,
benim için şundan ve şundan daha makbul olurdu, dedi, demiştir.
(HADİS)
İbni Abbas (r.anha)
anlatıyor:
Resulullah (sav)’ı
şöyle derken işittim:
Herhangi bir
Müslüman ölür de, cenazesine Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayan kırk
kişi katılırsa, Allah o kişilerin ölü hakkındaki şefaatlerini kabul
eder.(MÜSLİM)
İbnu Ömer
radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki:
"Kâfir, bir iki
fersah uzunluğundaki dilini Kıyamet günü yerde sürür, (Mevkıf'te)
insanlar onun üzerine basarlar." (
KÜTÜB-İ SİTTE /5112)
Hz. Ebu Hureyre
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki:
"Kıyamet günü ilk
çağrılacak olan, Hz. Âdem'dir. Hak Teâla Hazretleri:
"Ey Âdem!" der.
Hz. Âdem:
"Buyur ey Rabbim,
emrindeyim!" der. Rabb Teâla:
"Zürriyyetinden
cehenneme girecekleri ayır!" emreder. Âdem:
"Ey Rabbim ne
miktarını ayırayım?" diye sorar. Rabb Teâla:
"Her yüzden
doksandokuzunu!" ferman buyurur."
(Ashab bu esnada
atılıp): "Ey Allah'ın Resûlü! Bizden geriye ne kaldı?" derler.
Aleyhissalâtu vesselâm:
"Benim ümmetim,
diğer ümmetler yanında siyah öküzün başındaki beyaz tüy gibi (az)
dır!" buyurdular." (
KÜTÜB-İ SİTTE /5113)
Hz. Berâ
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı
gördüm, Hz. Hasan'ı omuzunda taşıyor ve de:
"Allahım, ben
bunu seviyorum, onu sen de sev!" diyordu." (
KÜTÜB-İ SİTTE /4392)
İstanbul
-01.
11.2006
http://sufizmveinsan.com
|