Mü’min necis olmaz. (İBN KESİR CİLT VII S/3449)
Muhakkak ki Alla Taala yeryüzünün doğu ve batısını benim için topladı,
Ümmetimin hükümranlığı ondan bana toplanana erişecektir. (İBN KESİR
CİLT VII S/3465)
Allah Adem’ i yarattı, arkasına kudret elini sürdü ve bir kısım
zürriyeti çıkardı, sonra şöyle buyurdu: İşte bunları cennet için
yarattım! Artık aldırmam, çünkü bunlar cennet amelini işleyecekler.
Sonra yine yed-i kudretini arkasına sürdü, bir kısım zürriyet daha
çıkardı ve şöyle buyurdu: “Bunları da cehennem için yarattım nar
ehlinin amelini yapacaklardır.”
Bir adam sordu, bu nasıl olur ey Allah’ ın Resulu? Diye.
Cevap verdiler: “Allah, kulu cennetlik yarattığı zaman, ona ölünceye
kadar cennet ehlinin amelini yaptırır, böylece onu cennete koyar; kulu
cehennemlik yarattığı zaman, ona da nar ehlinin amelini yaptırır ve o,
nar ehlinin ameli üzere ölür.”
(RAMUZÜL EHADİS/3478)
Hz.
Enes (ra) anlatıyor:
“Hz
Peygamber (sav)’i (içilecek şeyleri) içerken (kabın dışında) üç defa
nefes alırdı.” (BUHARİ, MÜSLİM)
Abdullah b. Eş Şihhir (ra) anlatıyor;
Bir gün Resulullah (sav)’ın yanına vardım. Namaz kılıyordu. Ağlamaktan
göğsünde kaynayan tencerenin kaynayan tencerenin sesi gibi bir inilti
vardı. (BU DAVUD, TIRMIZİ)
Nevvas b.
Sem’an (r.anha) anlatıyor:
Resulullah
(sav)’ı, ‘’Kıyamet günü Kur’an ve onunla dünyada amel eden Kur’an
ehli, mahşer yerine getirilirler de Bakara ve Al-i İmran sureleri
(şefaatçı olmak için)birbirleriyle mücadele ederek, bu sureleri
okuyanların önlerine geçmeye çalışırlar’’ buyururken işittim.
(MÜSLİM)
Ebu
Sa'id radıyallahu anh anlatıyor: "Ebu Talib Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm'ın yanında zikredilmişti.
"Umulur ki, Kıyamet günü şefaatim ona fayda eder de, böylece ateşten,
topuklarına kadar yükselen sığ bir yere konur, yine de beyni kaynar."
(
KÜTÜB-İ SİTTE /4524)
Hz.
Abbas radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, amcana
(istiğfarla yardım)dan seni alıkoyan nedir? O seni koruyor, senin için
kafirlere kızıyordu."
"Evet!
dedi, olacak. O ateşin sığ bir yerindedir. Eğer ben olmasaydım
cehennemin en derin yerinde olacaktı." (
KÜTÜB-İ SİTTE /4525)
Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Biz öne geçen sonuncularız. Ben uyurken bana
arzın hazineleri getirildi. Elime altından iki bilezik kondu. Bunlar
benim nazarımda büyüdüler ve beni kederlendirdiler. Bana:
"Bunlara üfle" diye vahyedildi. Ben de üfledim, derken uçup gittiler.
Ben bunları, çıkacak olan ve aralarında bulunduğum iki yalancı olarak
te'vil ettim: Birisi San 'a'nın lideri, diğeri de Yemâme'nin
lideridir." (
KÜTÜB-İ SİTTE /942)
Abdullah lbnu Sa'dî radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına bir heyet olarak geldik. Ben:
"Ey
Allah'ın Resülü! Muhakkak ki ben, arkamda, artık hicretin sona
erdiğini zanneden bir kavim bıraktım" dedim. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Küffârla kıtal edildiği müddetçe, hicret sona ermeyecektir" buyurdu."
(KÜTÜB-İ SİTTE /5741)
İstanbul
-29. 11.2006
http://sufizmveinsan.com
|