-344-


Allah yolunda yolcu, sana hediye veren veya seni davet eden bir komşu müstesna,  sadaka bir zengine helal değildir.  (İBN KESİR/ CİLT VII S.3520)

Yağmur suları ile sulanan toprak mahsullerinde onda bir nisbetinde zekat lazım gelir.  (İBN KESİR CİLT VII S/3548)

Kardeşinin yüzüne karşı söylemekten çekindiğin şey gıybettir. ( RAMUZÜL EHADİS/4667)

Hz. Enes (ra) anlatıyor:

“Hz Peygamber (sav) bir şey anlattığı zaman anlaşılsın diye sözünü üç kez tekrar buyururdu. Bir cemaate varınca da onlara selam verir, selamını üç defa tekrarlardı.” (BUHARİ)

Hz Aişe Validemiz (r.anha) anlatıyor:

Peygamberimizin yatağı, içi hurma lifleri ile doldurulmuş deriden idi. (BUHARİ)

İbnu Abbâs radıyallahu anhüma anlatıyor; "Ehl-i Kitap saçlarını düz salınmaya bırakırlar, müşrikler de ayırırlardı. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ise, (vahiy yoluyla) emredilmediği hususlarda Ehl-i Kitaba uygun hareket etmekten hoşlanırdı. Bu sebeple saçını alnından serbest bıraktı. Bilahare (bütün müşrikler müslüman olduktan sonra) saçlarını (alnından) ayırdı."  (KÜTÜB-İ SİTTE /5502)

Hz. Enes radıyallahu anh'ın anlattığına göre, "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın saçındaki aklardan sorulunca (Enes) şöyle cevap vermiştir:

"Allah O'nu, beyazla çirkinleştirmemiştir."

Bir rivayette de şöyle demiştir: "O, kişinin başında ve sakalında bulunan beyazları yolmasını mekruh addederdi. Ve (Enes radıyallahu anh): "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm saçlarını boyamadı. Beyaz kıl (onda nâdirdi ve sadece) alt dudağında, şakaklarında ve başında bir nebzecik vardı" derdi."  (KÜTÜB-İ SİTTE /5503)

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor; "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle demişti:

"Ben (rüyamda), saçları karma karışık siyah bir kadının Medine'den çıkıp Mehyea'ya indiğini gördüm. Burası Cuhfe'dir. Ben bunu, Medine' deki vebanın oraya nakledilmesine yordum. ." ( KÜTÜB-İ SİTTE /945)

    İstanbul -02. 01.2007
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail