-345-


Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: Mü’min cennette bir tek inciden oyulmuş, uzunluğu altmış mil olan bir çadırda olacaktır, Mü’min orada yanlarına vardığı eşleri olacak fakat bu eşlerden biri diğerini göremeyeceklerdir. (İBN KESİR CİLT VII/ S.3569)

Muhakkak ki cennet halkı, cennetteki odada gökte yıdızı gördüğünüz gibi birbirlerini göreceklerdir. (İBN KESİR CİLT VII S/3569)

Günahın kefareti pişmanlıktır. Siz günah işlemeseydiniz; Allah günah işleyecek bir kavim getirirdi. Sonra onları tevbe ettikleri için bağışlardı. ( RAMUZÜL EHADİS/4204)

İbn-i Mesud (ra) anlatuyor:

Hz. Resulullah (sav) buyurdular ki:”Cennet sizden birinize ayakkabısının tasmasından daha yakındır. Cehennem de böyledir.” (BUHARİ)

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor    

“Hz. Resulallah (sav) buyurdular ki: “Hoş söz sadakadır” (BUHARİ, MÜSLİM)

Abdullah b. Amr b. El As  (r.anhuma)  anlatıyor:

Hz. Resulullah (sav)buyurdular ki:

-(Kıyamet günü) Kur’an hafızına, ’Oku da (cennet derecelerinde ezberlediğin Kur’an ayeti miktarınca) yüksel ve dünyada iken açık açık, tane tane okuduğun gibi oku. Zira cennetteki makamın, okuyabileceğin son ayete bağlıdır’ denilecektir. (BU DAVUD/ TIRMIZİ)

İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zamanında kişi, bir rüya görecek olsa onu aleyhissalâtu vesselâm efendimize anlatırdı. O sıralarda ben genç, bekâr bir delikanlıydım, mescidde yatıp kalkıyordum. Bir gün rüyamda, iki meleğin beni yakalayıp cehennemin kenarına kadar getirdiklerini gördüm. Cehennem kuyu çemberi gibi çemberlenmişti. Keza (kova takılan) kuyu direği gibi iki de direği vardı. Cehennemde bazı insanlar vardı ki onları tanıdım. Hemen istiâzeye başlayıp üç kere: "Ateşten Allah'a sığınırım" dedim. Derken beni getiren iki meleği üçüncü bir melek karşılayıp, bana: "Niye korkuyorsun? (korkma)" dedi.

Ben bu rüyayı kızkardeşim Hafsa (radıyallahu anhâ)'ya anlattım. Hafsa da Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a anlatmış. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):

"- Abdullah ne iyi insan, keşke bir de gece namazı kılsa!" demiş. Sâlim der ki: "Abdullah bundan sonra geceleri pek az uyur oldu!" ." ( KÜTÜB-İ SİTTE /946)

Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) bir başka rivayette şöyle demektedir: "Rüyamda, avucumda seraka denen iyi cins ipekten bir parça gördüm, cennette, her nereyi arzu etsem beni oraya uçuruyordu. Bu rüyamı Hafsa (radıyallahu anhâ)'ya anlattım. O da Resûlullah'a anlatmış. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kardeşin sâlih bir kimse" diye yormuş." ( KÜTÜB-İ SİTTE /947)

Ebu Bekre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün:

" Sizden bir rüya gören var mı?" diye sual buyurdular. Cemaatten bir adam:

"- Evet ben (şöyle bir rüya gördüm): Sanki gökten inmiş bir terazi vardı. Siz ve Ebu Bekir tartıldınız. Sen, Ebu Bekir'den ağır geldin. Ebu Bekir'le Ömer de tartıldılar. Ebu Bekir ağır geldi. Sonra Ömer'le Osman tartıldılar. Ömer ağır bastı. Sonra terazi kaldırıldı" dedi.

(Adam sözünü bitirince) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâmın mübarek yüzlerinde memnuniyetsizlik gördük." ."( KÜTÜB-İ SİTTE /948)

    İstanbul -10. 01.2007
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail