Altın ile gümüşe
(paraya) tapanlar ile kadifeye (lüks yaşayış) tapanlar helak
olmuştur.
(İBN KESİR CİLT VII/
S.3628)
Kalpler, iyilik
yapanı sevmeye, kötülük yapanı da sevmemeye zorlar. (İBN KESİR CİLT
VII/ S.3647)
Allah’ ın
nimetlerini düşünün, Allah’ ın Zatı’ nı düşünmeyin.
( RAMUZÜL
EHADİS/3209)
Ebu Said Sa’d b.
Malik b. Sinan el Hudri (ra) anlatıyor:
“Ensar’dan bazıları
Resulullah (sav)’dan sadaka istediler. O da verdi.Sonra yine istediler
yine verdi. Nihayet yanındakiler tükenip elinde var olan her şeyi
dağıtınca onlara:
- Yanımda sadaka
malından daha olsaydı onu sizden asla saklamazdım. Her kim
(dilenmeyip) iffetli yaşamak isterse Allah (cc) onu iffetli yaşamaya
muvaffak eder. Her kim kendini zengin gösterirse Allah (cc) onu zengin
eder. Her kim de sabretmeye çalışırsa Allah (cc) onu sabırlı kılar.
Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha bereketli bir bahşiş
verilmemiştir. (BUHARİ, MÜSLİM)
Ka’b Malik (ra)
anlatıyor:
-Resulullah (sav)
Tebük savaşına Perşembe günü çıktı. Ve yolculuğa Perşembe günleri
çıkmayı severdi.
(BUHARİ)
Ebu Said
Abdurrahman b. Semure (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) bana hitaben;
“Ey Abdurrahman b.
Semure! Emir olmayı isteme. Çünkü eğer kendi talebin olmaksızın
idarecilik sana verilirse, bu konuda yardım görürsün. Fakat kendi
isteğinle vazife sana verilirse, onunla baş başa kalırsın. Herhangi
bir konuda yemin eder de daha sonra bunun aksinin daha hayırlı
olduğunu görürsen hayırlı olanı yap, yeminin kefaretini yerine getir”
buyurdu.
(BUHARİ, MÜSLİM)
Ebu Hüreyre
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki:
"Cebrail
aleyhisselâm yanıma gelerek elimden tuttu ve bana ümmetimin gireceği
cennet kapısını gösterdi."
Hz. Ebu Bekr
atılıp:
"Ey Allah'ın
Resulü! Ben o sırada seninle olmayı ne kadar isterdim, ta ki ona ben
de bakayım!" dedi.
Aleyhissalatu vesselam:
"Ey Ebu
Bekr, ümmetimden cennete ilk girecek kimse olman sana yetmez mi!"
karşılığında bulundular."
( KÜTÜB-İ SİTTE
/4349
Yine Ebu Hüreyre
radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki:
"Nezdimizde bir eli
(ihsanı) bulunan hiç kimse yoktur ki, o ihsan sebebiyle biz ona
(misliyle veya daha fazlasıyla) karşılıkta bulunmayalım. Ancak Ebu
Bekr bundan hariç. Çünkü, onun nezdimizde yardım varsa da, onun
karşılığını Kıyamet günü ona Allah verecektir. Bana Ebu Bekr'in malı
kadar kimsenin malı faydalı olmadı. Benim müslüman olmasını teklif
ettiğim herkesten bir zorluk gördüm, Ebu Bekr hariç. Zira o teklifim
karşısında hiç tereddüd etmeden kabul etti. Eğer kendime bir dost
(halil) ittihaz etseydim, mutlaka Ebu Bekr'i dost edinirdim. Haberiniz
olsun, arkadaşınız Allah Teâla'nın dostu (halilullah'tır)."
(
KÜTÜB-İ SİTTE /4350)
- Hz. Câbir
(radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir bedevî Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)'e gelip:
"- Rüyamda
başımın kesildiğini, kendimin de onun peşine düştüğünü gördüm" dedi.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) adamı azarlayıp:
" Sakın ha!
Şeytanın, rûyanda seninle eğlenmesini kimseye anlatma!" dedi. (
KÜTÜB-İ SİTTE /952)
İstanbul
-22. 02.2007
http://sufizmveinsan.com
|