-353-


İbn Cerir der ki; Bize Yunus’un…Ebu Musa el-Eş’ariden rivayetine göre; o Allah Resulu (s.a) nden şöyle rivayet etmiş; Muhakkak ki Allah Taala, kıyamet günü bir münadi gönderir de münadi ilklerinin ve sonlarının duyabileceği bir sesle şöyle nida eder: Ey cennet halkı muhakkak ki Allah Taala iyilik ve fazlalık vaat etmiştir. İyilik cennettir. Ziyadelik ise Rahman’ın yüzüne bakmaktır. (İBN KESİR CİLT VIII S/3805)

Peygamberlerden hiçbirisi yoktur ki bir benzerine beşerin iman edeceği ayetler (mucizeler) verilmiş olmasın.  Bana verilene gelince ; o Allah’ın bana vahyetmiş olduğu vahiydir. Ben (bununla) onların tabisi en çok olacak olacağımı umarım. (İBN KESİR CİLT VIII S/3796)

Şeytan geldi, defettim, eğer yakalasaydım mescidin duvarlarından birine bağlayacaktım.

Medine çocuklarına seyrettirecektim. ( RAMUZÜL EHADİS/3377)

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kalabalık bir askerin katıldığı orduyu sefere çıkardı. Askerlere Kur'ân okumalarını tenbihledi. Ayrıca teker teker görerek herbirine Kur'ân'dan bildikleri yerleri okumalarını tenbihliyordu. Derken sıra yaşça en genç birisine gelmişti. Ona: "Kur'ân'dan sen ne biliyorsun ey falanca? diye sordu. Genç: "Ben , dedi, falan falan sureleri ve bir de Bakara suresini biliyorum." Resûlullah(aleyhissalâtu vesselâm): "Yani sen Bakara'yı biliyor musun?" diye sordu. "Evet!" cevabı üzerine: "Haydi yürü, seni askerlere komutan tayin ettim" dedi. Askerlerin ileri gelenlerinden biri atılıp: "Yemin olsun, Bakara'yı ezberlememe mâni olan şey, hükümleriyle amel edememek korkusundan başka birşey değildir? dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şu tenbihte bulundu: "Kur'ân'ı öğrenin ve onu okuyun. Kur'ân-ı Kerîm'in onu öğrenip okuyan ve onunla amel eden kimse için durumunu, içi ağzına kadar misk dolu bir kutuya benzetebiliriz. Bu her tarafa koku neşreder. Kur'ân'ı öğrendiği halde, ezberinde olmasına rağmen okumayıp yatan kimse de ağzı sıkıca bağlanmış, hiç koku neşretmeyen misk kabı gibidir." ( KÜTÜB-İ SİTTE /441)

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor:

Hz. Resulullah (sav) buyurdular ki; “Şüphesiz siz idareciliğe düşkün olacaksınız. Oysa o, kıyamet günü bir pişmanlık olacaktır.” (BUHARİ)

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Cennet ehlinin vücudu kılsız, yüzü sakalsız, gözleri sürmelidir, gençlikleri zail olmaz, elbiseleri eskimez."

Tirmizi'nin bir rivayetinde şu ziyade var: "Cennetliklerin başlarında taçlar vardır. Taçtaki tek bir inci, meşrık ile mağrib arasını aydınlatır." ( KÜTÜB-İ SİTTE /5096)

Ebu Rezin el-Ukayli radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cennet ehlinin çocuğu olmaz, (orada doğum yoktur)." ( KÜTÜB-İ SİTTE /5097)

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Evlerinizi kabirlere çevirmeyin, içerisinde Bakara suresi okunan evden şeytan kaçar." (KÜTÜB- İ SİTTE/443)

   İstanbul -21. 03.2007
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail