Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı (nafile)
oruçlarının sevabına kavuşur. (DEYLEMİ)
Abdullah b.
Mesûd
anlatıyor:
Abdurrahman b. Yezid şöyle dedi.
Eşas b. Kays bir Aşure günü
Abdullah'ın yanına gelerek, onun yemek yediğini gördü
ve: Ey Ebu Muhammed! Aşure günü nedir bilir misin? O da
"O nedir? diye sorduğunda "Şüphesiz bu gün aşure
günüdür, dedi. İbn Mesûd (r.a.) ise: "Ramazan orucunun
farz kılınmasından önce bu günde oruç tutulurdu. Ramazan
orucu emredilince bu terk olundu" demiştir. (SAHİH-İ
MÜSLİM / 1905)
“Hz.
Resulallah (sav)’ı; “İzzet ve Celal sahibi olan Allah
buyuruyor ki; “İki gözünü alarak kulumu imtihan ettiğim
zaman sabrederse, onların yerine kendisine cenneti
veririm” buyururken işittim.” Maksat gözlerdir.” (BUHARİ)
İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi,
birinin soyuna sövmek. İkincisi, ölü için matem
tutmaktır. (MÜSLİM)
Aşure günü
ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez. (HAKİM)
Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli
azap görür. (MÜSLİM)
Kays İbnu Sa'd İbnu Ubâde (radıyallahu anhümâ)
anlatıyor: "Biz Aşura günü oruç tutuyor ve sadaka-ı
fıtrı ödüyorduk. Ramazan orucunun farziyyeti ve zekat
emri inince artık onunla emredilmedik, ondan
yasaklanmadık da, biz onu yapıyorduk." (KÜTÜB-İ SİTTE /
3127
İbnu Abbâs
(radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) Medine'ye gelince, yahudileri Aşüra günü oruç
tutar gördü. Onlara:
"Bu da ne,
(niçin oruç tutuyorsunuz)?" diye sordu.
"Bu, sâlih
(hayırlı) bir gündür. Allah, o günde Beni İsrâil'i
düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Musa o gün
oruç tuttu '' dediler. Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm):
"Ben Musa'ya sizden daha layığım" buyurup o gün oruç
tuttu ve müslümanlarada tutmalarını emretti. (KÜTÜB-İ
SİTTE / 3126)