- 400 -


Ebu Hureyre (r.a) den rivayete göre; Ebu Bekir es-Sıddık (ra) şöyle demiştir; Ey Allah’ın elçisi, sabahladığımda, akşamladığımda ve yatağıma yattığımda söyleyeceğim bir şey öğret. Allah Resulu (sav) şöyle buyurdular; Ey Allah’ım, ey gökleri ve yeri yaratan, ey görüleni ve görülmeyeni bilen, her şeyin Rabbi ve Maliki olan, Senden başka ilah olmadığına şehadet ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden Sana sığınırım. de. (İBN KESİR CİLT VIII /S.4149)

Allah Resulu (sav) şöyle buyurmuştur;

Gaybın anahtarı beş olup onları Allah’tan başka hiç  kimse bilmez; Yarın ne olacağını ancak Allah bilir. Rahimlerin neyi eksilttiğini ancak Allah bilir. Yağmurun ne zaman geleceğini Allah’dan başka hiç kimse bilmez. Bir nefs nerede öleceğini bilmez. Allah’tan başka hiç kimse kıyametin ne zaman kopacağını bilmez. (İBN KESİR CİLT VIII /S.4215)

Duasının kabul olunmasını, sıkıntısının giderilmesini isteyen kimse borcunu veremeyen kimselere kolaylık göstersin. (İLAHİ S EMİRLER;54)

Enes (ra)den rivayet edilmiştir

Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Kadılığı arzulayan ve bu meyanda aracılara başvuran kişi, kendi başına bırakılır. Kadılık yapmaya icbar edilen kişiye ise, Allah, onu tesdit bir melek indirir. (TİRMIZİ CİLT II No: 1340)

Ebu Ümame el-Bahili'den rivayet edilmiştir.
Kim onun (Deccal'in) cehenneminin belasına uğrarsa Allah'tan yardım dilesin ve Kehf Suresi'nin ilk ayetlerini okusun ki ateş İbrahim (as)'a olduğu gibi bu ateş de o kimseye soğuk ve selamet olsun. (HADİS)

 Ebu Hureyre'den  (r.a)  anlatıyor:

Resulullah (sav) hiçbir zaman  bir yemeği ayıplamazdı. Canı çekerse yer, çekmezse yemezdi. (BUHARİ, MÜSLİM)

Nu'mân İbnu Beşîr (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah, arz ve semâvatı yaratmazdan iki bin yıl önce bir kitap yazdı. O kitaptan iki âyet indirip onlarla Bakara suresini sona erdirdi. Bu iki âyet bir evde üç gece okundu mu artık şeytan ona yaklaşamaz." (KÜTÜB-İ SİTTE / 446)

Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Benî İsrail'e: "Kapıdan secde ederek girin ve (dileğimiz günahlarımızın) dökülmesidir deyin, ta ki hatalarınız bağışlansın" (Bakara 58) denildi. Ama onlar (emri değiştirdiler de kapıdan kıçları üzerine sürünerek girdiler ve "kılın içinde bir tâne" dediler." (KÜTÜB-İ SİTTE / 447)

   İstanbul -13. 02.2008
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail