- 408-


Hz Aişe der ki; Hz Peygamber Ansar’da bir çocuğun cenazesine çağırıldı. Ben de dedim ki; Ey Allah’ın Resulu, ona ne mutlu cennet serçelerinden bir serçe, kötülüğe ne uzandı ne de ulaştı. Bunun üzerine Hz Peygamber buyurdu ki; Ya bundan başka bir şeyse Aişe? Doğrusu Allah cenneti yarattı ve insanlar babalarının sulbünde iken cennet ehlini halketti. Cehennemi yarattı ve insanlar babalarının sulbünde iken cehennem ehlini de yarattı. (İBN KESİR CİLT IX / S.4714)

Allah Taala; Kullarımı hanifler (muvahhidler) olarak yarattım, buyurmuştur.  (İBN KESİR CİLT VI / S.2711)

İnsan, güzel koku kullanacak olursa, içindeki sıkıntısı gider. Elbisesi güzel olacak olursa sıkıntı gelmez. (İLAHİ EMİRLER S:375)

Sefine (r.a.) dan  rivayet edilmiştir; “Resulullah (s.a.v.) bir müdd  su ile abdest alır ve bir sa’ su ile guslederdi.” (TIRMIZİ CİLT I  NO; 56)

"İmanı en mükemmel olan mü'min, huyu en güzel olandır. Sizin de en hayırlınız, ailesine daha iyi davrananızdır. " (EBU DAVUD. TIRMIZİ)

İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashabına şöyle dedi: "Uhud'da şehid olan kardeşleriniz var ya! allah, onların ruhlarını yeşil kuşların içine koydu. Bunlar cennetin nehirlerine giden, cennet meyvelerinden yiyen ve Arşın gölgesine asılmış altından kandillere girip istirahat eden kuşlardır. Şehidler böylece güzel güzel yiyip içip dinlenince şöyle dediler: Kardeşlerimize bizden kim haber götürecek ve bildirecek ki bizler cennette dirileriz, rızıklanıyoruz? Bu haber gitmeli ki onlar cennete karşı isteksiz olmasınlar ve harpte korkak davranmasınlar!"

Allah Teâla onlara cevaben:

"Sizin haberinizi ben duyuracağım" buyurdu ve şu âyeti indirdi: "Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın bilakis onlar Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar. Arkalarından kendilerine ulaşmayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler" (Âl-i İmrân, 169). (KÜTÜB-İ SİTTE / 528)

Yine İbnu Abbas (radıyallahu anlümâ): "Halk onlara "Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun" dediler. Bu, onların imanını artırdı da: "Allah bize yeter, o ne güzel vekildir" dediler" (Al-i İmran 173). ayeti hakkında şu açıklamayı yaptı: "Bunu İbrahim (aleyhisselâm) ateşe atıldığı esnada söyledi, keza aynı şeyi Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm), halk kendisine: "İnsanlar size karşı toplandılar" dediği zaman söyledi. (KÜTÜB-İ SİTTE / 529)

Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor:

 "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) zamanında bir kısım münâfıklar, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gazveye çıktığı vakit ondan ayrılıp geri kalırlar ve Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a muhalefet edip kaldıkları için rahatlarlar, sevinirlerdi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Medine'ye dönünce de gelip andlar, yeminler içerek özürler beyan ederlerdi. Bir de isterlerdi ki, yapmadıkları şeylere övgüye, madh'u senaya mazhar olsunlar. Onların bu hali ile ilgili olarak şu âyet nazil oldu: "Ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların, sakın sakın onların azabtan kurtulacaklarını sanma, elem verici azab onlaradır" (Âl-i İmrân, 188). (KÜTÜB-İ SİTTE / 530)

   İstanbul -10. 04.2008
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail