- 409-


Dünya, yurdu olmayanın yurdu, malı olmayanın malıdır. Aklı olmayan kişi de dünya için toplar. (İBN KESİR CİLT IX / S.4717)

Yüce mertebelere ehil olanlar; İlliyin’dekileri tıpkı göğün ufkunda beliren yıldızları gördükleri gibi görürler. İşte bunun için Hakk Taala “Ahiret; dereceler bakımından daha büyüktür, üstünlük bakımından da.” buyuruyor. (İBN KESİR CİLT IX / S.4718) 

Her şeyi Allah’tan sormak insanın saadetinden ileri gelir. (İLAHİ EMİRLER/ S.377)

Abdest üzerine abdest alana, Allah, ikinci abdesti sebebiyle on hasene (sevab) yazar. (TIRMIZİ CİLT I NO; 59) 

Gece geç vakitlerde kalkmamaktan endişe eden kimse, vitir namazını yatmadan önce kılsın. Kim, gece geç vakitlerde kılmak isterse kılabilir. Zira gece kılınan namazda rahmet melekleri hazır bulunurlar, şahit olurlar ve daha faziletlidir." (MÜSLİM-TIRMIZİ)

Biriniz, imam mimberde iken mescide girdiği zaman (hutbeyi ve namazı bitirip) ayrılıncaya kadar namazda konuşma yoktur. (TABERANİ)

Humeyd İbnu Abdirrahman İbni Avf anlatıyor: Emevi halifesi Mervân kapıcısına: "Ey Râfi !  İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ)'a git ve de ki: "Eğer bizden herkes, ettiği ile sevinmesinden ve yapmadığı şeyle de övülmekten hoşlanmasından dolayı azab görecekse, toptan hep azâba maruz kalacağız demektir." İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) kendisine bu söylenince şöyle dedi: "O ayetten size ne? O âyet, Ehl-i Kitap hakkında inmiştir." Sonra şu âyeti okudu: "Allah kitap verilenlerden, onu insanlara açıklayacaksınız ve gizlemeyeceksiniz diye ahid almıştı. Onlar ise, onu arkalarına atıp, az bir değere değiştiler. Alış-verişleri ne kötüdür. Ettiklerine sevinen ve yapmadıklarıyla övülmekten hoşlananların, sakın sakın onların azaptan kurtulacaklarını sanma, elem verici azab onlaradır." (Âl-i İmrân, 187-188). İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) sözüne devam ederek şu açıklamayı yaptı: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara bir husus sordu, gerçeği gizleyip, değişik şekilde yanlış cevap verdiler. Üstelik kendilerine sorduğu hususa verdikleri cevap sebebiyle medhedilmeyi beklediklerini de iş'âr ettiler. Ayrıca sorulan şeyi ona gizlemiş olmalarına da sevindiler." (KÜTÜB-İ SİTTE / 531)  

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma): "İster, amelce iyi, müttaki, isterse amelce kötü, facir kişi olsun, ölüm herkes hakkında hayırlıdır" buyurduktan sonra şu ayeti okudu: "İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz muhletin sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara ancak, günahları çoğalsın diye mühlet veriyoruz. Alçaltıcı azab onlaradır, (Âl-i İmran, 178). Sonra da şu ayeti okudu: "Fakat Rablerinden sakınanlara, Allah katından ziyafetler bulunan, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetler vardır. Allah katındaki şeyler iyi olanlar için daha hayırlıdır" (Âl-i İmran, 198). (KÜTÜB-İ SİTTE / 532) 

Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü, Allahu Teâla'nın kadınları hicretle ilgili olarak zikrettiğini hiç işitmiyorum, niçin?” diye sordum. Bu sorum üzerine şu âyet indi: "Rableri dualarını kabul etti: Bir birinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadın olsun iş yapanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkanların, yolumda ezâya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. And olsun ki, Allah katında bir nimet olarak, onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Nimetin güzeli Allah katındadır." (Âl-i İmrân, 195). (KÜTÜB-İ SİTTE / 533)

   İstanbul -17. 04.2008
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail