Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve sellem): “Kişinin ayakta ayakkabı giymesini
yasaklamıştır.” ( RİYAZ’ÜS SALİHİN/903)
“Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve sellem) buyurduki: “Sizden biriniz tek ayakkabı ile yürümesin.
Ya ikisini de giysin yahut ikisini de çıkarsın. (RİYAZ’ÜS SALİHİN/902)
Mu'âz
İbnu Cebel (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bağ ve bahçelerde namaz kılmayı da müstehab
(sevimli ve hoş) addederdi." (KÜTÜB-İ SİTTE/2682)
Ebu
Sa'îd el-Makberî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) 'ın azadlısı Ebu Râfî', Hasan İbnu
Ali (radıyallahu anhümâ) 'ye uğradı. Hasan, örgülerini
ensesinde topuz yapmış olduğu halde kalkmış namaz kılıyordu.
Ebu Râfi ' topuzunu çözdü. Hasan (radıyallahu anh) öfkeyle ona
baktı.Ebu Râfi ' (radıyallahu anh): "Öfkelenme, namazına
devam et, çünkü ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın:
"Bu, şeytan'ın minderi, yani oturma yeridir'' dediğini işitmiştim
(de onun için çözdüm) '' dedi. '' (KÜTÜB-İ SİTTE/2726)
Yemeğin
yanında namaz kılınmaz, iki habîsin (yani büyük ve küçük
abdestin) sıkışmasında da kılınmaz. (KÜTÜB-İ SİTTE/2727)
Namazda
en çok sevap alan kimse, en uzak olanlarıdır, yürüme yönüyle en
uzaktan gelenler, imamla kılıncaya kadar namazı bekleyen kimse,
hemen kılıp sonra da uyuyandan daha çok sevaba mazhardır." (KÜTÜB-İ
SİTTE/2755)
Hz.
Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Ben Resülullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ın yanında idim. Bir adam huzuruna gelerek:
"Ey Allah'ın Resülü, dedi, ben bir hadd (suçu) işledim,
cezasını tatbik et!"
Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) adama (birşey) sormadı.
Derken namaz vakti girdi. Resülullah'la birlikte o da namaz kıldı.
Aleyhissalâtu vesselâm namazını tamamlayınca, adam yanına geldi
ve:
"Ey Allah'ın Resülü! dedi, ben hadd (çeşidine giren bir suç)
işledim. Bana Allah'ın Kitabını tatbik et!"
Efendimiz:
"Sen bizimle birlikte namazını eda etmedin mi?" diye
sordu. Adam:
"Evet!" dedi. Efendimiz:
"Öyleyse git. Zîra Allah, senin günahını affetti" veya
-hadd'ini affetti" dedi." (KÜTÜB-İ SİTTE/2296)
Kardeşine
karşı şamata yapma. Allah ona afıyet sana da belayı verir. (KÜTÜB-İ
SİTTE/5866)
Şeytan
insanoğlunda, kanın cereyanı gibi cereyan eder. (KÜTÜB-İ SİTTE/5868)
Ebu
Müleyke'den oğlu Abdullah'ın rivayet ettiğine öre, "O, Hz.
Aişe radıyallahu anhâ'nın yanına girip, ona kaderle ilgili bir şeyler
söylemiş o da kendisine şöyle cevapta bulunmuştur:
"Kim kader konusunda herhangi bir meseleyi konuşacak olsa,
ahiret günü kaderden hesaba çekilir. Kim de bu mevzuda bir şey
konuşmazsa, ahirette kaderden hesaba çekilmez." (KÜTÜB-İ SİTTE/5966)
İstanbul
- 27.03.2003
http://gulizk.com
|