Kimin bir ihtiyacı olur da, onu insanların huzuruna götürürse onun ihtiyacı giderilmez. Kim de ihtiyacını Allah’a arz ederse Allah ona çabucak ve mutlaka bir zenginlik verir. Ya onu hemen öldürür veya çabucak zengin eder. (İBN KESİR CİLT IX / S.4719)
Kim rızkının genişletilmesini ister ve ecelinin arttırılmasını beklerse, akrabalarına sıla-i rahimde bulunsun. (İBN KESİR CİLT IX / S.4724)
Allah’tan hayırlısını isteyen mahrum kalmaz. İşini meşveretle yapan insan pişman olmaz. (İLAHİ EMİRLER S:377)
El-Hakem Bin Amr El-Gifari’’den rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v.) erkeğin, kadının abdestinden artan su – veya içmesinden artan su buyurdu- ile abdest almasını menetti. (TIRMIZİ CİLT I NO; 64)
"Gece bir saat vardır ki, bu saatte Allah'dan dünya ve ahiret işiyle ilgili bir hayır isteyen müslüman kul ona rastlarsa, mutlaka istediği kendisine verilir. Bu, her gece olur." (MÜSLİM)
Bir rivayette: "Yetime kız velisinin terbiyesindedir. Velisi, kızın güzelliğine ve malına tamâh etmekte (evlenmek istemekte)dir. Ancak mehrini tam değil, eksik vermeyi düşünmektedir. Böyle veliler, yetimlere, mehri hususunda adaletli davranmadıkça, yetimle evlenmeleri yasaklanmış, başka kadınlarla evlenmeleri emredilmiştir." (KÜTÜB-İ SİTTE / 535)
Bir diğer rivayette, Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) şöyle demektedir: "Cenâb-ı Hakk'ın şu ayette: "Ey Muhammed! Kadınlar hakkında senden fetva isterler, de ki: "Onlar hakkında fetvayı size Allah veriyor: Bu fetva kendilerine yazılan şeyi vermediğiniz ve kendileriyle evlenmeyi arzuladığınız yetim kadınlara ve bir de zavallı çocuklara ve yetimlere doğrulukla bakmanız hususunda Kitab'ta size okunandır.." (Nisa 127) ayetinde atıfta bulunan bahis, önceki ayettir ki orada şöyle denmektedir: "Eğer velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız, onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, iç ve dörde kadar evlenebilirsiniz."
Hz. Aişe (radıyallahu anha) devamla şunu söyledi: "Sonraki ayette yani, "...kendileriyle evlenmeyi arzuladığınız yetim kadınlara..." (Nisa, 127) ifadesinin geçtiği ayette, Cenab-ı Hakk'ın mevzubahis ettiği arzu, kişinin terbiyesi altında bulunan yetimenin malı ve güzelliği az olması halındeki arzudur. Bu durumda onunla evlenmek istememektedir. (KÜTÜB-İ SİTTE / 536)
Bir rivayette "Ey Muhammed! Kadınlar hakkında senden fetva isterler..." (Nisa 127) ayeti ile ilgili Hz. Aişe şu açıklamayı yapar: "Burada sözkonusu edilen, kişinin terbiyesi altında bulunan ve malından kendisine ortak olan yetime kızdır. Adam bu yetime ile evlenmeyi düşünmediği gibi, başkasıyla evlendirip, yabancıyı malına ortak kılmak da istememekte, yetimeyi ortada tutmaktadır. Cenâb-ı Hakk, mezkur ayetle bu durumu yasaklamaktadır."
Ebu Dâvud merhum şu ilavede bulunur: Rebî'a, Cenâb-ı Hakk'ın "Eğer velisi olduğunuz mâl sahibi yetim kızlarla evlenmekte onlara haksızlık yapmaktan korkarsanız..." sözü hakkında şu açıklamayı yaptı: "Burada Allah Teâla şunu söylüyor: "Korkuyorsanız bu yetimeleri serbest bırakın, (arada tutmayın), ben size dört tanesini helal kıldım." (KÜTÜB-İ SİTTE / 537)