- 413-


Allah katında dünyanın yıkılması bir müslümanın öldürülmesinden daha basittir. (İBN KESİR CİLT IX / S.4730)

Uydurmanın en uydurması kişinin, gözünün görmediği şeyi gözüyle görmüş gibi bildirmesidir. (İBN KESİR CİLT IX / S.4733)

Ebu Zer (r.a.) Resulü Ekrem’e:

 -Ya Resulullah, bizi sadakaya teşvik ediyorsun, sadakanın ne faydası vardır?

 -Ah, ah ya Eba Zer, eğer gizli yerde sadaka verecek olursan Allah üzerinden lanetini kaldırır. Yani Allah gazap ve lanet etti ise affeder Sadaka,  başına gelecek musibete mani olur. Günahları affettirir. Cehennemi söndürür. Sadaka acaip şeydir….En hayırlı sadaka fakirin sadakasıdır. Çünkü adamın sadaka vermeye kudreti olmadığı halde ancak Cenabı Hakk’ı sevdiği için veriyor. Bunu için de en büyük sadaka bunun  sadakasıdır. Bir fakirin iki lira parası olsa, bunun bir lirasını fakire verse, zengin de bir fakire bin lira verse Cenabı Hakk onun bir lirasına karşılık daha fazla sevap veriyor. Çünkü o fakir, malının yarısını sadaka vermiştir.”  (İLAHİ EMİRLER S:379)

Haiz ve cünüp Kur’an’dan bir şey okumasın. (TIRMIZİ CİLT I  NO; 131)

İbni Abbas (r.anhuma)’dan:

 Peygamberimiz (sav) bir adamı “Şübrüme namına Lebbeyk” derken işitti ve: “Şübrüme kim?” diye sordu. Adam: “ Kardeşim” yahut “bir yakınımdır” dedi. Peygamberimiz (sav): “Kendin için Hac etmiş misin?” diye sordu. Adam: “hayır” diye cevap verdi. Peygamberimiz (sav) “Şu halde önce kendin için haccet de, sonra Şübrüme namına haccedersin”  buyurdular.(EBU DAVUD, BEYHAKİ)

Ekmeğe hürmet ediniz, çünkü ekmek yerin ve göğün bereketindendir. Kim düşen ekmek kırıklarını yerse affolunur. (HADİS)

İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ): "Meryem'i hangisi himâyesine alacak diye (kura çekmek üzere) kalemlerini atarken sen yanlarında değildin" (Âl-i İmrân, 44) ayetiyle ilgili olarak buyurdu ki: "Kur'a çekmek üzere kalemlerini (suya) attılar. Kalemler akıntıyla beraber gitti. Sâdece Zekeriya'nın kalemi suyun üstüne çıktı." (KÜTÜB-İ SİTTE / 518)

İbnu Abbas (radıyallahu anhüma), "Ey iman edenler, birbirinizin mallarını haram sebeplerle yemeyin. Meğer ki, (o mallar) sizden karşılıklı bir rızadan (doğan) bir ticaret (malı) ola..." (Nisa 29) ayetiyle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Bu ayet indiği zaman kişi, bir başkasının yanında yemeyi nefsine haram etti. Sonra Cenâb-ı Hakk bu âyeti Nûr suresinde yer alan şu ayetle neshetti: "...Evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kızkardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde, veya teyzelerinizin evlerinde veya kahyası olup anahtarlar elinde olan evlerde, ya da dostlarınızın evlerinde izinsiz yemek yemenizde bir sorumluluk yoktur. Bir ara veya ayrı ayrı yemenizde bir sorumluluk yoktur" (Nur 61). Bundan önce zengin kişi, ehlinden olan kimseyi yemeğe davet ederdi de çağrılan kimse:

-(Nisa suresindeki ayeti gözönüne alarak): Benim bundan yemem günahtır, zira fakirin bundan yeme hakkı benden fazladır" derdi. (Nur suresindeki) bu ayetle, Müslümanlara (ayette sayılan kimselere ait olmak üzere) üzerine Allah'ın ismi zikredilen yemeklerinden yemeleri helal kılındığı gibi, ehl-i kitabın yiyecekleri de helal kılındı." (KÜTÜB-İ SİTTE / 546)

 

İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Beş ayet vardır ki onları bütün dünya ve içindekilerle değişmem. Bunlar şunlardır:

1. "Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örter ve sizi şerefli bir yere yerleştiririz" (Nisa 31)

2. "Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat artırır ve yapana büyük ecir verir" (Nisa 4).

3. "Biz her peygamberi ancak, Allah'ın izniyle, itaat olunması için gönderdik. Onlar, kendilerine yazık ettiklerinde, sana gelip Allah'tan mağfiret dileseler ve Peygamber de onlara mağfiret dileseydi, Allah'ın tevbeleri dâima kabul ve merhamet eden olduğunu görürlerdi" (Nisa 64).

4. "Allah kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur" (Nisa 18).

5. "Kim kötülük işler veya kendine yazık eder de, sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı mağfiret ve merhamet sâhibi olarak bulur" (Nisa 110). (KÜTÜB-İ SİTTE / 547)

   İstanbul -15. 05.2008
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail