Mü’minler ateşten kurtulduklarında, cennetle cehennem arasında bir köprüde durdurulurlar da dünyada iken aralarında olan haksızlıklardan dolayı onlara kısas yapılır. Nihayet bunlardan temizlendiklerinde cennete girmelerine izin verilir. Nefsim kudret elinde olan (Allah)’a yemin ederim ki; onlardan birisi, cennetteki evinde dünyadaki evinden çok daha rahat ve orayı çok daha beğenir durumdadır. (İBN-KESİR CİLT; VI S; 2952)

Allah Taala toprağı (yeryüzünü)  cumartesi günü yarattı. Ondaki dağları pazar günü, ağaçları pazartesi günü, hoşlanılmayan şeyleri salı günü, nuru çarşamba günü yarattı. Hayvanları perşembe günü yeryüzüne dağıttı. Adem’i cum’a günü yaratıkların sonuncusu olarak, ikindiden sonra cum’a saatlerinin son saatinde ikindi ile gece arası yarattı. (İBN-KESİR CİLT; VI S; 2978)

Aişe (r.anha) dan rivayet edilmiştir; “Resulullah (s.a.v.) Osman bin Maz’un’u cenaze halinde iken ağlayarak öptü.” dedi. (SÜNEN-İ TIRMIZİ CİLT; II S;197)

Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: Ey ümmetim, tövbe tehiri kabul etmez, çabuk tövbenizi yapın. Olduğunuz dakika saniye içinde: “Ya Rabbi, tövbe ettik” deyiniz. Çoluk çocuğunuzu, ailenizi de bu tarafa götürün.” (İLAHİ EMİRLER S; 487)

Zulüm, kıyamet günü zulmetler olarak meydana gelir. (GUNYET’ÜT-TALİBİN S: 561)

Hayanın hepsi hayırdır. (SAHİH-İ MÜSLİM)

Resulullah Aleyhissalâtü Vesselâm buyurdular ki:

“Allah’tan korkanın dili kırıcı olmaz. Öfkesinin gereğini yapmaz.”  (HADİS)

 

Hz. Aişe annemiz (Radiyallahu Anh.) anlatıyor:
– Bir keresinde, Resûl-i Ekrem’in (s.a.v.) bütün yakınları, huzurunda bir araya gelmiştik. İçimizden biri:
– Ya Resûlullah! Bizlerden hangimiz, en önce ölüp size ilk kavuşan kişi olacaktır? Diye sordu.
Allah Resûlü:
– Eli en uzun olanınız, cevabını verdi.
Bunun üzerine bizler, bir kamış parçası bularak, kimin elinin daha uzun olduğunu ölçmeye başladık. İçimizde eli ve kolu en uzun olan kadın, Zem’a kızı Sevde olduğunu tesbit ettik. En önce onun vefat etmesini beklemeye başladık.
Ancak, Allah Resûlünün (s.a.v.) eli uzun sözünden kastı, hakiki uzunluk değil, mecazi uzunlukmuş. Yani cömertliği kastediyormuş. (Arapça’da eli uzun sözü mecazî olarak cömert manasına gelmektedir.)
Bunu Resûl-i Ekrem’in vefatından sonra ilk ölen yakını, Sevde değil, Cahş kızı Zeyneb olunca anladık.
Çünkü o, çok cömert bir insandı. Kendi eliyle deriyi işler, bunların satışından kazandığı tüm parayı da sadaka olarak fakirlere dağıtırdı. (HADİS)