Ebu Musa el-Eş’ar’dan
rivayete göre; o
şöyle demiştir:
İnsanlar duada
seslerini
yükseltmişlerdi,
Allah Resulu
(s.a.v.); “Ey
insanlar;
kendinize
acıyın. Muhakkak
ki siz sağıra ve
gaip olan birine
dua
etmiyorsunuz.
Sizin dua
ettiğiniz işiten
ve yakin
olandır”
buyurmuştur. (İBN-KESİR
CİLT; VI S;
2988)
Öyle bir kavim
gelecek ki;
duada ve
temizlikte haddi
aşacaklar. (İBN
KESİR CİLT; VI
S; 2989)
Ukbe bin Amir
El-Cüheni (r.a)
den rivayet
edilmiştir; dedi
ki: “Üç vakit
vardır ki,
Resulallah
(s.a.v.) o
vakitlerde bizi
namaz kılmaktan
ve ölülerimizi
defnetmekten
menederdi: Güneş
zuhur edip
doğunca,
yükselinceye
kadar; öğlenin
dik durumu
(cisimlerin
gölgesiz hali)
meydana gelince,
güneş (batıya)
meyledinceye
kadar ve batmaya
yüz tutunca
batıncaya
kadar.”
(SÜNEN-İ TIRMIZİ
CİLT; II S; 222)
Seleme İbn-i
Ekva' (r.a.)
şöyle demiştir:
Resûlu'llâh
salla'llâhu
aleyhi ve
sellem'den
işittim, buyurdu
ki: Benim
söylediklerimi
her kim bana
isnâd ederse
Cehennem'deki
yerine
hazırlansın.
(SAHİH-İ BUHARİ
NO; 91)
Cenabı Peygamber
buyuruyor:
“İslam dini
gayet kolay bir
dindir. Bunu
ancak akıllı,
güzel ahlaklı,
hamarat insanlar
yapar.” (İLAHİ
EMİRLER S; 489)
Bir kul, iki
elini açıp
Allah’a dua
ettiği zaman,
onları boş
çevirmekten
utanır. Onun
istediklerini
dünyada peşin
olarak vereceği
gibi; onun için
ahirette bol
sevap vermesi
için
erteleyebilir.
(GUNYET’ÜT-TALİBİN
S: 562)
Bir kimse, din
kardeşinin bir
işini yapmak
için giderse,
her adımında
birçok günahı
affedilir ve
yetmiş sevap
verilir. Bu iş
bitinceye kadar,
böyle devam
eder. İş
yapılınca bütün
günahları
affedilir.
(HADİS)
Dedikoduyu,
(lüzumsuz) çok
sual sormayı ve
malını zayi
etmeyi bırak. (TABERANİ)
Üç kişi bir
arada bulunduğu
zaman; ikisi,
diğerini bırakıp
da kendi
aralarında
konuşmasınlar.
(HADİS-İ ŞERİF)