Allah’ın
benimle
gönderdiği
hidayet
ve ilmin
misali;
çok
yağmurun
misalidir.
(Allah’ın
benimle
gönderdiği
ilim ve
hidayet
bol
yağmur
gibidir.)
O,
yeryüzüne
indiğinde
isabet
ettiği
yerlerden
bazısı
temizdir.
Suyu
kabul
eder ve
bol
otlar,
bitkiler
çıkarır.
Bir
kısmı da
vardır
ki;
kurak
olup
suyu
tutar.
Allah
onunla
insanları
menfaatlandırır.
İçerler
sularlar
ve
ziraat
yaparlar.
Yeryüzünde
bir
başka
yer daha
vardır
ki;
çukur
olup su
tutmaz.
Bitki de
bitmez.
İşte bu
Allah’ın
dininde
bilgin
olan ve
Allah’ın
gönderdiği
ile
öğrenen
ve
öğreten
kişinin
misalidir.
Başını
kaldırıp
bakmayan
ve
benimle
gönderilen
Allah’ın
hidayetini
kabul
etmeyenin
misalidir.
(İBN-KESİR
CİLT; VI
S; 2995)
Allah
Resûlü
(s.a.v.);
“Senin
bir şeyi
sevmen;
seni kör
ve sağır
kılar.”
buyurmuştur.
(İBN-KESİR
CİLT; VI
S; 3086)
Resûlullah
(s.a.v.)
buyurdu
ki;
“Çocuk,
canlı
olarak
dünyaya
gelmedikçe
ona
cenaze
namazı
kılınmaz
ve ne
varis
(miras
alan),
ne de
müverris
(miras
bırakan)
olur!.”
(SÜNEN-İ
TIRMIZİ
CİLT; II
S; 224)
Ebû
Hüreyre
(r.a.)
şöyle
demiştir:
Nebiyy-i
ekrem
salla'llâhu
aleyhi
ve
sellem
buyurdu
ki:
Benim
adımı
(kendinize,
yâhud
birbirinize)
takınız.
Künyemi
de (yâni
Ebû'l-Kâsım
künyesini)
de
takınmayınız.
(Şu da
ma'lûm
olsun
ki,) her
kim beni
rü'yâda
görürse
hakîkatte
beni
görmüş
olur.
Zîrâ
şeytan
benim
sûretime
temessül
edemez.
Bir de,
her kim
benim
ağzımdan
bilerek
yalan
uydurursa
Cehennem'deki
yerine
hazırlansın.
(SAHİH-İ
BUHARİ
NO; 92)
Cenabı
Peygamber
buyuruyor:
“Sonra
tövbe
ederim
diyenler
helak
oldular.”
(İLAHİ
EMİRLER
S; 493)
Kim el
emeğinden
(işinden)
dolayı
yorgun
olarak
akşamlarsa,
mağrifet
edilmiş
olarak
akşamlar.
(TABERANİ)
Allah
Taala,
Salih
bir kulu
hürmetine,
komşusu
olan yüz
hane
halkını
bela ve
müsibetten
korur.
(HADİS)
Kim,
Allah
Taala’nın
kitabına
tabi
olursa,
onu
sapıklıktan
hidayete
ulaştırır
ve
kıyamet
günü
kötü
hesaptan
muhafaza
eder. (TABERANİ)