Hz Aişe (r.anhuma) den rivayet: Resulullah (s.a.v.)’e şöyle sordum: “Görüyorum ki, Şaban ayında daha çok oruç tutuyorsun?.” Bana şöyle buyurdu: “Ya Aişe, bu ay öyle bir aydır ki; ölüm meleğine, gelecek sene içinde ölecek kimselerin isimleri bu ayda yazılıp verilir. İstiyorum ki: İsmim ölüm meleğine verilecek ise ancak oruçlu olduğum halde verilsin. (GUNYET’ÜN-TALİBİN S;564)
Cenabı Peygamber (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu;
“Cenabı Ecelli ve Ala’nın azamet ve tecelliyatı Şaban-ı Şerifin yarısında güneşin batışına doğru, dünya göğüne iner de, sabaha kadar: “İstiğfar eden yok mu, marifet edeyim, rızık isteyen yok mu, rızık vereyim, belada kalmış olan yok mu, afiyet ve selamet vereyim” der. Bu sabaha kadar böyle devam eder.” (İLAHİ EMİRLER S; 606)
Ummü Seleme (Radıyallâhü anhâ)'da; Şöyle demiştir:
Resûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Şaban ayını oruç tutarak Ramazan ayına birleştirirdi." (İBN-MACE NO: 1648)
Ebû Hüreyre (Radyallâhü anh’ den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir ;
“Ramazan (ayı) orucunu bir veya iki gün (oruç tutmak) ile karşılamayınız. Ancak oruç tutma âdeti olan adam, o orucu tutar (tutsun.)” (İBN-MACE NO: 1650)
Şaban-ı şerîf, benim kendime mahsus bir aydır. Hak teâlâ hazretleri Arş-ı âlânın meleklerine azamet-i şâniyle buyurur ki: “Ey benim meleklerim, gördünüz mü? Benim kullarım, sevgilimin ayına tâzim ve hürmet ediyorlar. ‹izzetim, celâlim hakkı için ben de kullarımı af ve mağfiretime nail eyledim.” (HADİS-İ ŞERİF)
“Her kim, Şaban-ı şerîfte üç gün oruç tutarsa, Hak teâlâ, Cennet-i âlâda ona bir yer hazırlar.” (HADİS-İ ŞERİF)
Allah, mü’min için ne hükmederse mutlaka bu, onun için hayır olur. (İBN-KESİR CİLT; X S; 5054)
Cehennem kıyamet günü yetmiş bin iple bağlı olarak sürüklenir. Her ipte yetmiş bin melek vardır onu çekerler. (İBN-KESİR CİLT; X S; 5090)
Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Cenaze gördüğünüz zaman ayağa kalkın! ve cenazenin ardından giden, cenaze indirilinceye kadar asla oturmasın.” (SÜNEN-İ TIRMIZİ CİLT; II S; 231)
Abdullâh b. Öm (r.a.) şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem âhir hayâtında bir kere bize Yatsı'yı kıldırdı. Selâm verince ayağa kalktı ve: "Bu geceyi görüyorsunuz ya, işte bu geceden i'tibâren yüz sene başında (bu gün) yer yüzünde olanlardan hiçbir kimse kalmıyacaktır." buyurdu. (SAHİH-İ BUHARİ NO; 96)