Şüphesiz Allah Taala Adem’i yeryüzünün her tarafından almış olduğu bir avuç topraktan yaratmıştır. Adem’oğullarının yeryüzünden alınan bu topraklar ölçüsünde dünyaya gelirler. Onlardan beyazı, kırmızısı, siyahı, bunlar arası bir renkte olanı, pis ve temiz olanı, uysal ve üzüntülü olanı, bunların arasında bir tabiata sahip olanı (dünyadan alınmış toprakların ölçüsüne göre) dünyaya gelirler. (İBN-İ KESİR C; XII S; 6342)
Allah Taala şöyle buyurur: Beni yalanlamaya hakkı yokken Ademoğlu Beni yalanladı. Bana sövmeye hakkı yokken. Ademoğlu Bana sövdü. Beni yalanlaması onun: Beni önce yarattığı gibi asla diriltemeyecektir, demesidir. Halbuki Benim için ilk yaratma. Tekrar yaratmaktan daha basit değildir. Bana sövmesi ise; Allah çocuk edindi, demesidir. Halbuki Beni dengi hiçbir şey olmayan, doğurmayan ve doğurulmayan Ahad ve Samed olanım. (İBN-İ KESİR C; XII S; 6349)
Ebû Hüreyre şöyle demiştir: Resûlullâh salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Nâs, ezan (okumak) da ve saff-ı evvelde (bulunmakta) ne (bereketler, hayır) lar olduğunu bilseler de (onlara nâil olmak için) kur'a atmaktan başka çâre bulamasalar kur'a atarlar. (Her namazın) ilk vaktinde (ki cemaatler) de olan (fazîlet )i bilseler (onlara yetişmek için) yarış ederler. Yatsı ile sabah (cemâatlerin) deki Eltâf-ı İlâhiyyeyi bilseler emekliye emekliye, (yâhud sürüne sürüne) de olsa onlara gider (terketmez) ler. (SAHİH-İ BUHARİ NO; 366)
Allah Resulu buyurur ki: Kalplerinizi açlıkla nurlandırınız, nefsinizle cihad edip onu terbiye edebilmek için, açlığı ve susuzluğu bir silah olarak kullanın. Cennet kapısına vuruşları açlık ile devam ettirin! Nefsi terbiye için onunla savaşanın mükafatı, cephede düşmanla savaşanın mükafatı gibidir. Allah’ın yanında açlık ve susuzluk yoluyla nefsi terbiye etmek için çalışmaktan daha güzel bir amel yoktur. Kim ki, midesini devamlı olarak dopdolu tutarsa maneviyat alemine giremez. Maneviyattan zevk alamaz ve ibadetin tadını kaybeder. (İLAHİ NİZAM S: 26)
İbâdetlerini ihlâs ile yap! İhlâs ile yapılan az amel, kıyâmet günü sana yetişir. (HADİS)
Hastalarınızı, sadaka vererek tedavi ediniz! (HADİS-İ ŞERİF)
Allahü teâlâ, her hastalığın ilâcını yaratmıştır. Yalnız, ölüme çare yoktur. (HADİS)
Gençlerin en hayırlısı, kendisini yaşlılara benzeten, ihtiyarların en fenası da kendisini gençlere benzetendir. (HADİS-İ ŞERİF)
Bir genç, bir yaşlıya, yaşından dolayı hürmet ederse, onun yaşına varınca, Allahü teâlâ da, ona gençleri hürmet ettirir. (HADİS)
Bir kötülük yaptığında, hemen ardından bir iyilik yap! Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. (HADİS-İ ŞERİF)
Kim sabah namazından sonra, İhlâs sûresini onbir defa okursa, o gün kendisine bir günah gelip bulaşmaz. Şeytan gayret etse de korunmuş olur. (HADİS) |