- 520-


Ebu Hüreyre(r.a)’dan rivayet edildiğine göre:

 Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:
Şaban ayının orta (15) ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:
      “-Ya Muhammed, başını semaya kaldır.” Sordum.
Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
         “-Bu gece, Allah-u Teala, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.

          -Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar.

          -Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olalar. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz.

Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi:

       "-Ya Muhammed başını kaldır.  Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.
Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rüku edenlere.”
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu".
Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu.”

 Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: "Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu".
Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu. Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: “Hiçbir dilekte bulunan yok mu ki, kendisine dilediği verilsin?”

Sekizinci kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu; “Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın?”
Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi:

      "Ya Muhammed, Allah-u Teala, bu gece, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder." (GÜNYET’ÜT-TALİBİN S; 577)

 

Şaban ayının on beşinci gecesi Azrail’e bir sonraki Şaban ayına kadar ölecek olanların isimlerini bildirir. İnsan bir yandan ağaç diker, evlenir ve evler yaparken, öbür yandan adı ölecekler listesine geçmiştir. Azrail kendisine son emir verilerek, onun canını almayı beklemektedir. (MÜKÂŞEFETÜ’L KULÛB S: 601)

 

Bir kimse, şabah ayının son pazartesi gününü oruçlu geçirir ise. günahları  bağışlanır. .(GÜNYET’ÜT-TALİBİN S; 564)

Bu gece Allah Taala halkına bir göz atar. Mü’minleri bağışlar. Kafirlere mühlet verir. Kin ve hased sahiplerini dahi hallerine terk eder; taa o hallerini terk edinceye kadar. (GÜNYET’ÜT-TALİBİN S; 578)

Yüce Allah bu gece bütün Müslümanlara mağfiret buyurur, ancak kâhin, sihirbaz yahut müşahin (çok kin güden) veya içkiye düşkün olan veya ana babasını inciten yahut zinaya ısrarla devam eden müstesna. (HADİS)


Allah Teâlâ Şâban'ın onbeşinci gecesi tecelli eder ve ana-babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında kalan bütün kullarını bağışlar.(İBNİ MACE İKAMETÜ’S-SALAT; 191)

Hz. Âişe, İbni Mâce'de geçen başka bir rivayetinde de, "O (Resul-i Ekrem) Şaban ayının tamamını oruçla geçirerek nihayet Şâban'ı Ramazan'la birleştirirdi" (İBN MACE  SAVM; 4)

Hz. Üsame sorar:
"Yâ Resulallah, Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim."
Bunun üzerine Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyururlar:
"Receb ve Ramazan ayları arasında şu Şaban ayında insanlar gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Alemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim."(NESEİ, SAVM;70)

   İstanbul -23 07.2010
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail