Allah’u Teala bu dine,
dinden hiç nasibi olmayan kimselerle de yardım eder. (KİMYA-YI
SAADET/S.478)
Herhangi bir kimsenin,
izinleri alınmaksızın iki kişi arasına oturması helal değildir.
(RİYAZ’ÜS SALİHİN/S.507)
Akrabalarından gördüğü
yakınlığa aynı yakınlığı göstererek karşılık veren kimse, akrabalık
bağlarını gözetmiş sayılmaz. Akrabalık bağlarını gözeten kişi, arayı
açan akrabalar ile münasebetleri tazeleyen kimsedir.(MÜKAŞEFETÜ’L
KULUB/S.150)
Said İbnu'l-Müseyyeb
rahimehullah anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular
ki:
"Bizimle münafıklar arasında yatsı ve sabah namazlarında hazır bulunma
farkı vardır. Onlar bu iki namaza muktedir olamazlar." (KÜTÜB-İ
SİTTE/4610)
Hz. Ali radıyallahu anh
anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Cennette birtakım odalar vardır. Dışları içlerinden, içleri de
dışlarından görülür."
Bunu işiten bir bedevi ayağa kalkıp: "Bu odalar kim(ler)e ait ey
Allah'ın Resulü?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Sözü güzel
yapan, yemek yediren, oruca devam eden, gece herkes uyurken namaz
kılan kimse(lere) ait!" buyurdu." (KÜTÜB-İ SİTTE/4635)
Hz. Ebu Hureyre
radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki:
"Allah Teâla hazretleri diyor ki: "Ben, kulumun hakkımdaki zannı
gibiyim. O, beni andıkça ben onunla beraberim. O, beni içinden anarsa
ben de onu içimden anarım. O, beni bir cemaat içinde anarsa, ben de
onu daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. O, şayet bana bir karış
yaklaşacak olursa, ben ona bir zira yaklaşırım. Eğer o, bana bir zira
yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kim bana yürüyerek gelirse
ben ona koşarak giderim. Kim bana şirk koşmaksızın bir arz dolusu
günahla gelse, ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarım." (KÜTÜB-İ
SİTTE/4636)
İbnu'l-Müseyyeb
(rahimehullah) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)
ashâbının (radıyallahu anhüm) arasında otururken, bir adam Hz. Ebu
Bekir'e hakaretâmiz sözler sarf ederek cefa verdi. Ancak Hz. Ebu Bekir
(radıyallahu anh) adama karşı sükût etti. Adam ikinci sefer aynı
şekilde hakaret ederek eziyet verdi. O yine sükût etti. Adam üçüncü
sefer de eziyet verince Hz. Ebu Bekir (adama hak ettiği cevabı
vererek) intikamını aldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm) hemen kalktı. Hz. Ebu Bekir: "Ey Allah'ın Resûlü, yoksa bana
darıldınız mı?" diye sordu.
"Hayır" dedi. "Ancak semadan bir melek inmiş, sana söylediklerini
tekzip ediyordu. Sen intikamını alınca melek gitti, şeytan oturdu. Bir
yere şeytan oturdu mu ben orada duramam. " (KÜTÜB-İ SİTTE/1136)
İstanbul - 09.05.2003
http://gulizk.com
|