Eğer hayvanlar
ölüm(ün şiddetini)den bilmekte olduğumuz şeyleri bilselerdi onlardan
semiz bir et yiyemezdiniz. (TEZKİRETİ’L KURTUBÎ/S.17)
Sizler sakın denize
binmeyiniz. Ancak her hangi biriniz asker yahut Hacca gider veya umre
tavafı yapmak için Mekke’ye giden biri olursa müstesna. Çünkü denizin
altında ateş vardır. (TEZKİRETİ’L KURTUBÎ/S.261)
Kim bir kavme
benzerse artık o onlardandır. (NEFAHATÜ’L-ÜNS/S.686)
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu
anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı işittim şöyle
diyordu: "Zincirlere bağlı olarak cennete sevk edilen bir zümrenin
haline Rabbimiz taccüb (hayret) etti."(KÜTÜB-İ SİTTE/1044)
Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu
anh) hazretlerinin anlattığına göre, Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) şöyle buyurmuştur: "İmam bir perdedir, onunla birlikte
(düşmana karşı) savaş yapılır." (KÜTÜB-İ SİTTE/1045)
İbnu Ömer (radıyallahu
anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ve askerleri
(sefer sırasında) tepeleri tırmandıkça tekbir getirirler, inişe
geçince de tespihte bulunurlardı. Namaz dahi buna göre vazedildi." (KÜTÜB-İ
SİTTE/1009)
Ebu Hüreyre (radıyallahu
anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Emîriniz, fâzıl veya fâcir her nasıl olursa olsun, (onun emri
altında) cihad etmeniz size farzdır. Keza, namazı da fâzıl veya fâcir
ve hatta kebâir işlemiş bile olsa her Müslüman’ın, arkasında kılması
bütün Müslümanlara farzdır." (KÜTÜB-İ SİTTE/1001)
İstanbul - 28.08.2003
http://gulizk.com
|