YÛNUS Sûresi -35. Âyet
De ki: «Sizin şirk koştuklarınızdan hakka ulaştırabilecek var
mıdır?» De ki: «Hakka ulaştıracak Allah'tır. Öyleyse, hakka
ulaştıran mı uyulmaya daha hak sahibidir, yoksa doğru yola
ulaştırılmadıkça kendisi hidâyete ulaşmayan mı? Ne oluyor size?
Nasıl hükmediyorsunuz?» (Mevdudi)
RA'D Sûresi-27. Âyet
Kâfir olanlar diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli
değil miydi? De ki: Kuşkusuz Allah dilediğini saptırır, kendisine
yöneleni de hidâyete erdirir. (Diyanet Açıklamalı Meali)
YÛNUS Sûresi- 57. Âyet
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa,
müminlere bir hidâyet ve rahmet geldi. (Elmalılı Sadeleştirilmiş
Mali.2)
İBRÂHİM Sûresi- 21. Âyet
(Kıyamet gününde) hepsi Allah'ın huzuruna çıkacak ve zayıflar o
büyüklük taslayanlara diyecekler ki: "Biz sizin tâbilerinizdik.
Şimdi siz, Allah'ın azabından herhangi bir şeyi bizden savabilir
misiniz?" Onlar da diyecekler ki: "(Ne yapalım) Allah bizi
hidâyete erdirseydi biz de sizi doğru yola iletirdik. Şimdi
sızlansak da sabretsek de birdir. Çünkü bizim için sığınacak bir yer
yoktur." (Diyanet Açıklamalı Meali)
NAHL Sûresi -37. Âyet
Sen onların hidâyet bulmalarına haris olsan da (faidesizdir).
Çünkü Allah Teâlâ dalâlete düşürdüğüne hidâyet etmez ve onlar
için yardımcılardan bir kimse de yoktur. (Ö. N. Bilmen)
NAHL Sûresi- 89. Âyet
O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz.
Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı
da sana, her şey için bir açıklama, bir hidâyet ve rahmet kaynağı ve
müslümanlar için bir müjde olarak indirdik. (Diyanet Açıklamalı
Meali)
NAHL Sûresi- 107. Âyet
Bu (azab) şundan dolayıdır ki, onlar, dünya hayatını sevmiş ve onu
ahirete tercih etmişlerdir.
Allah da kâfirler topluluğunu hidâyete erdirmez. (Elmalılı
Sadeleştirilmiş Meali.2)
İSRÂ Sûresi- 15. Âyet
Kim hidâyet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş
olur;
kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir
günahkâr, başkasının günah yükünü üslenmez. Biz, bir peygamber
göndermedikçe (kimseye) azap edecek değiliz. (Diyanet Açıklamalı
Meali)
İSRÂ Sûresi- 94. Âyet
Kendilerine hidâyet geldiği zaman, insanları inanmaktan alıkoyan
şey, onların:
“Allah, elçi olarak bir beşer mi gönderdi?” demelerinden başkası
değildir. Tefhimü-l Kuran
İSRÂ Sûresi -97. Âyet
Allah kime hidâyet verirse, işte doğru yolu bulan odur; kimi de hidâyetten uzak tutarsa, artık
onlara, Allah'tan başka dostlar bulamazsın. Kıyamet gününde onları
kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzükoyun haşrederiz. Onların
varacağı ve kalacağı yer cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça onun
alevini artırırız. (Diyanet Vakfı Meali)
MERYEM Sûresi -76. Âyet
Allah, hidâyeti kabul edenlere, daha çok hidâyet verir. Baki kalacak olan salih ameller, Rabbinin
katında sevap bakımından da daha hayırlıdır, sonuç bakımından da
daha hayırlıdır. (Elmalılı Sadeleştirilmiş Meali.2)
TÂHÂ Sûresi -123. Âyet
Dedi ki: Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan (cennetten) inin!
Artık benden size hidâyet geldiğinde, kim benim hidâyetime uyarsa
o sapmaz ve bedbaht olmaz. (Diyanet Açıklamalı Meali)
FURKÂN Sûresi- 31. Âyet)
(Resulüm!) Ve işte biz böyle her peygamber için günahkarlardan bir
düşman yapmışızdır. Bununla beraber hidâyet verici ve yardımcı
olarak Rabbin yeter. (Elmalılı Sadeleştirilmiş Meali.2)
ZÜMER Sûresi -37. Âyet
Allah, kimi de hidâyete erdirirse; onu saptıracak yoktur.
Allah; Aziz, intikam sahibi değil midir? (İbn-i Kesir)
MUHAMMED Sûresi- 17. Âyet
Doğru yola girenlere gelince, Allah onların hidâyetlerini artırmış
ve onlara kötülükten sakınma çarelerini ilham etmiştir. (Elmalılı
Sadeleştirilmiş Meali.2)
NÛR
Sûresi- 35. Âyet
Allah,
Semavât-ü Arzın nûrudur, nûrunun temsili sanki bir mişkât; içinde
bir mısbah, mısbah bir sırçada, sırça sanki bir kevkebi dürrî (bir
inci yıldız), mübarek bir ağaçtan tutuşturulur: bir zeytundan ki ne
şarkîdir ne garbî, yağı hemen hemen ateş dokunmasa bile zıya verir,
nûr üzerine nûr, Allah nûruna dilediğini hidayet buyurur ve
insanlar için meseller darb eyler ve Allah, her şey'e alîmdir
(Elmalılı Orijinal Meali)
BAKARA Sûresi-120. Âyet
Sen
onların milletlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler, ne de
Hıristiyanlar senden asla hoşnut ve razı olmayacaklar. De ki,
gerçekten de Allah'ın hidayeti, hidayetin ta kendisidir.
Şânım hakkı için, sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, kalkıp
da onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, sana Allah'tan ne bir
dost bulunur, ne de bir yardımcı. (Elmalılı Sadeleştirilmiş Meal.2)
HAC
Sûresi- 67. Âyet
Biz
her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar onunla amel ederler.
Bunun için (Ey Muhammed!) bu konuda seninle hiçbir zaman
çekişmesinler. (İnsanları) Rabbine (ibadet etmeye) çağır.
Şüphesiz sen gerçekten hidayete götüren doğru bir yol üzerindesin.
(Elmalılı Sadeleştirilmiş Meal.2)
Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -18.04.2006
http://sufizmveinsan.com
|