Hikmet
2. Bölüm


YÛNUS Sûresi 1. Âyet

Elif. Lâm. Râ. İşte bunlar hikmet dolu Kitâb ’ın âyetleridir.(Diyanet Vakfı Meali.)

NAHL Sûresi 125. Âyet

(Resûlüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et! Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidâyete erenleri de çok iyi bilir. (Diyanet Açıklamalı Meal.)

İSRÂ Sûresi 39. Âyet

İşte bunlar rabbının sana vahyettiği hikmetlerdendir, sakın Allah ile beraber diğer bir ilâh uydurma ki sonra levm-ü tard olunarak Cehenneme atılırsın. (Elmalılı Orijinal Meal.)

ŞUARA Sûresi 21. Âyet

Sizden korkunca da hemen aranızdan kaçtım. Sonra Rabbim bana hikmet bahşetti ve beni peygamberlerden kıldı. (Diyanet Açıklamalı Meal.)

ŞUARA Sûresi 83. Âyet

«Ya Rab! Bana hikmet (hüküm) ver ve beni iyiler (zümresin)e kat.» (Elmalılı Sadeleştirilmiş.2 Meal.)

NEML Sûresi 6. Âyet

Hiç şüphesiz, bu Kur'an, sana, hüküm ve hikmet sahibi olan, (ve her şeyi gerçeğiyle) bilen (Allah'ın) katından ilka edilmektedir.(Tefhimü-l Kuran)

SEBE' Sûresi 1. Âyet

Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi olan Allah'a mahsustur. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O, hikmet sahibidir, (her şeyden) haberi olandır. (Diyanet Açıklamalı Meal.)

ZUHRUF Sûresi 63. Âyet

İsâ mucizelerle indiği zaman dedi ki: «Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ihtilâfa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklamak için geldim. O halde Allah'tan korkun, ve bana itaat edin. (Elmalılı Sadeleştirilmiş.2 Meali.)

HAŞR Sûresi 1. Âyet

Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tesbih etmektedir. O, üstündür, hikmet sahibidir.(Elmalılı Sadeleştirilmiş.1 Meali.)

CUMUA Sûresi 2. Âyet

Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler. (Diyanet Vakfı Meali.)

TEĞÂBÜN Sûresi 18. Âyet

Görünmeyeni ve görüneni bilendir. (O'na hiçbir şey gizli kalmaz, O,) Azizdir, hakimdir (üstündür, hüküm ve hikmet sâhibidir).(S. Ateş)

İNSÂN Sûresi 30. Âyet

Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır. (Tefhimü-l Kuran)

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Hikmetli söz mü'minin yitiğidir. Onu nerede bulursa, onu hemen almaya ehaktır."

Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:

"Rasûlullah Aleyhissalatu Vesselâm buyurdular ki:

"Bir meclise oturup hikmetli söz dinleyip, sonra bu meclisten bahsederken işittiği şeylerin sadece kötü kısımlarını anlatan bir kimsenin misali, bir çobana gelip:

"Ey çoban, süründen bana bir koyun kes!" deyince, çobandan:

"Git en iyisinin kulağından tut al" iznine rağmen, gidip sürünün köpeğinin kulağından tutan adamın misalidir."

Hz. Ebu Eyyub radıyallahu anh anlatıyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir adam gelerek:

"Ey Allah'ın Resülü! Bana (dini) öğret ve fakat çok özlü olsun!" dedi.

Aleyhissalâtu vesselâm:

"Namazına kalktığın vakit (dünyaya) veda edenin (namazı gibi) namaz kıl.

Sonradan (pişman olup) özür dileyeceğin söz söyleme.

İnsanların elinde bulunan (dünyalık şeylerden) ümidini kesmeye azmet!" buyurdular."

Hâris el-A'ver anlatıyor:

"Mescide uğramıştım, gördüm ki halk, zikri terkedip malâyanî konulara dalmış, konuşuyor. Hz. Ali (radıyallahu anh)'ye çıkıp durumdan haberdâr ettim. Bana:

-"Doğru mu söylüyorsun, öyle mi yapıyorlar?" dedi, Ben:

-"Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim:

-"Haberiniz olsun bir fitne çıkacak!" Ben hemen sordum:

-"Bundan kurtuluş yolu nedir Ey Allah'ın Resûlü?" Buyurdu ki:

-"Allah'ın Kitabı (na uymak)dır. O'nda sizden önceki (milletlerin ahvâliyle ilgili) haber, sizden sonra (kıyamete kadar) gelecek fitneler ve kıyâmet ahvâli ile ilgili haberler mevcut. Ayrıca sizin aranızda (iman-küfür, taat-isyân, haram-helâl vs. nevinden) cereyân edecek ahvâlin de hükmü var. O, hak ile batılı ayırdeden ölçüdür. O'nda her şey ciddîdir, gâyesiz bir kelâm yoktur. Kim akılsızlık edip, O'na inanmaz ve O'nunla amel etmezse, Allah onu helâk eder. Kim O'nun dışında hidâyet ararsa Allah onu saptırır. O Allah'ın sağlam ipidir. O, hikmetli olan zikirdir, O dosdoğru yoldur. O, kendine uyan hevaları koymaktan, kendisini (kıraat eden) delilleri iltibastan korur. Alimler ona doyamazlar. Onun çokca tekrarı usanç vermez, tadını eksiltmez. İnsanı hayretlere düşüren mümtaz yönleri son bulmaz, tükenmez, O öyle bir kitaptır ki, cinler işittikleri zaman şöyle demekten kendilerini alamadılar: "Biz, hiç duyulmadık bir tilâvet dinledik. Bu doğruya götürmektedir, biz onun (Allah kelâmı olduğuna) inandık" (Cin 1). Kim ondan haber getirirse doğru söyler. Kim onunla amel ederse ücrete mazhar olur. Kim onunla hüküm verirse adaletle hükmeder. Kim ona çağrılırsa, doğru yola çağrılmış olur. Ey A'ver, bu güzel kelimeleri öğren."

Derleyen: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -
05.09.
2006
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail