Ahmed HULÛSİ –
“DUA
VE ZİKİR”
– Esmâ-ül Hünsâ- Sayfa:214
“HAKİM” Esmâsı:Her fiilinde bir
hikmet,
bir sebep, bir gerekçe yatan.
Ahmed HULÛSİ – “DUA VE ZİKİR”
– Özel Zikir Önerilerimiz-219-220
.."HAKÎM" ismini zikretmeniz, sizin bir süre sonra, her şeyin
hikmetini, sebebini, neyin niçin olduğunu anlamanıza yol açar.
Eskiden bağlantısız sandığınız, gereksiz olduğunu düşündüğünüz pek
çok şeyin aslında bir sistem içinde birbiriyle bağlantılı olarak yer
aldığını idrâk edersiniz…
Yani, "ALLAH" ismi zikri; fizikteki bileşik kaplar
sistemindeki gibi, bütün isimleri eşit oranda yükseltirken;
"İSİMLER" zikri ise sadece kendi cinsinden olan terkibinizdeki
manâyı güçlendirir. Ve bu yüzden de kişide çok kısa sürede önemli
gelişmeleri farkedilir hâle getirir.
İşte bu sebepledir ki, biz, kendinde kısa süre içinde gelişme
görmeyi arzu edenlere, "İSİMLER" zikri tavsiye ederiz.
Bizim tavsiye ettiğimiz zikirlerin, herhangi bir tarikat zikri ile
alâkası asla yoktur!.
Tarikatsız
ya
da hangi tarikattan olursa olsun;kişi bu zikirleri yaptığı
zaman, birkaç ay içerisinde neticelerini görmeye başlar!.
Ahmed HULÛSİ – “HAZRETİ
MUHAMMED NEYİ “OKU”DU”
-Çok
Yönlü Namaz-Sayfa:211
Mânevi mânâda abdest
ise, duyularından ve organlarından sâdır olan fiillerden; yani
bunları kendi yarattığını sanıp kendine maletmekten arınmaktır...
Her
şey bir hikmete dayalı olarak Hak tarafından yaratılmaktadır;
diyebilmkektir!...
Ve hattâ, idrak edebiliyorsan eğer, Hakk’ı “hikmet”le
kayıtlamaktan dahi kaçınmaktır!..
Ahmed HULÛSİ – “İNSAN VE DİN”
- Paramparça Olurdu-Sayfa:225-226
Hu,
Azîz’dir Hakîm’dir (hüviyet sahibi olan Zât, her ŞEYİ, bir
hikmete dayalı olarak, bir sistem ve düzen içinde, oluşmasına karşı
koyulmaz biçimde meydana getirendir)!.
Ahmed HULÛSİ- “OKYANUS ÖTESİNDEN-3” – 10.Temmuz.1998
Sayfa:145-146
Geçen sohbette bir kelime üzerinde durmuştum...
"NİYE"...
Bu
kelimenin önemini çok iyi anlamalıyız dostlar!.
Bir
arkadaş bir şeyler anlattığı zaman, hemen cevabını yapıştırıveririz;
hattâ sözünü yarıda keserek!..
Oysa
bu davranış gelişmemişliği gösterir...
Önce
o arkadaşımızın ne demek istediğini çok iyi anlamak gerekir... Bu da
"NİYE" kelimesiyle olur!.
Yani
böylece, onun anlattığı olaydaki düşünce şeklinin gerekçelerini
anlamış oluruz.
Birçok ifade bize ilk anda yanlış gibi gelebilir...
Oysa
gerekçesini dinlediğimizde, karşımızdakine hak vermek zorunda
kalırız...
İşte
karşımızdakine ne kadar çok "niye?" kelimesini sorarsak,
konuyu o kadar derinliğiyle anlar ve yanlış yapmaktan -yanlış
yargıda bulunmaktan kendimizi korumuş oluruz!.
Esasen insana yakışan en güzel davranış, düşünmektir!... Her
konunun nedenini, oluş sistemini, gerekçelerini...
Hayatta hiç bir konuya kişisel gözle yaklaşmamak gerekir, saf
gerçeği algılayabilmek için!.
Objektif ve global bakış açısı gereklidir, iyi değerlendirebilme
yapmak için…
Bir yöreye, bir ülkeye, bir topluma GÖRE olan gerçeklerden değil;
evrensel sistem içindeki yeri itibariyle o konuyu değerlendirmek
önemlidir!.
Kozanızdan kurtulmak istiyorsanız, her şeyin hikmetini, oluş
sistemini; hangi oluşların o şeyin olmasına yol açtığını düşünmeye
çalışıp, sonra değerlendirmenizi yapın!.
Hikmete erdikçe, “Sistem”in öyle gerçeklerine yaklaşacak ve onları
fark edeceksiniz ki, artık sınırlı ülke vatandaşı kişiliğiniz yanı
sıra sınırsız evrensel gerçekler vatandaşı kişiliğine de
yaklaşacaksınız!.
Ahmed HULÛSİ – “OKYANUS ÖTESİNDEN-3”
3.Mayıs.1998 Sayfa:19
(Soru: Bulunduğumuz anda bizden çıkan fiil ve düşünceler bizim bir
sonraki anda âhiretimizi mi oluşturur; bulunduğumuz boyut
hikmet
sistemiyle işlediğine göre.... Burada
hikmet
sisteminde Kudret sırları seyredilmiş olur mu.? Teşekkürler...)
Evet... Bedeniniz Dünya; bilincinizde hissedip yaşadıklarınız
âhirettir!. Sonsuza dek böyledir!.. Ancak Kudret Sıfatının seyri
farklıdır!..
Ahmet Fevzi YÜKSEL-“Değerli Notlar”
başlıklı yazıdan:
Kadın,Kudretle.Erkek,Hikmetle zahir olmuştur.
Kudret şartları, hikmet kurallarına bağlı değildir. Kadında kudret
sıfatı ağır basar. Erkeğin kırk yılda ulaştığına, kadın kırk günde
ulaşır. Erkek her işi akıl ve mantık yolu ile çözer. Kadın ahiret,
erkek dünya hayatına örnektir.
Kadın, duygusallığı nedeni ile kazandıklarını bir anda kaybeder.
Sezgi gücü kuvvetlidir. Kırk günde kazandığını, kırk saniyede
kaybeder. Kadındaki kudret sıfatını ve kadını anlamayan bir erkek
Allah’ı hiç anlayamaz. (Kadını hiçbir zaman anlamak mümkün
değildir.)
…
SORU
- Allah’ın iki eli ne demektir?
CEVAP
- İki elden murat, Allah’ın Kudret ve Hikmet sıfatlarıdır.
Adem
ile Havva’nın yaratılması, Kudret ve Hikmet sıfatlarının zuhurudur.
Ahmet Fevzi YÜKSEL
– “Akıl” başlıklı yazıdan:
Hikmet ise, aklın lisanıdır.
Ahmet Fevzi YÜKSEL
–“Gerçek Kıble” başlıklı yazıdan:
…Yaradılış gayesindeki hikmet, kendi aslını hakikatını
bilmesidir.
Ahmet Fevzi YÜKSEL
“Kur’an’da İnsan-3” başlıklı yazıdan:
Abdullah İbni Abbas için de:
“Allah’ım onu dinde bilgili et ve ona tevili öğret” diye dua
etmiştir.
Bir rivayette:
“Allah’ım ona hikmet ver” derken, başka bir rivayette de “
Allah’ım ona hikmeti ve kitabın tevilini öğret” şeklinde dua
ettiği söylenir. (İbni Mace)
Ahmet Fevzi YÜKSEL-
“Kar” başlıklı yazıdan:
Unutulmamalı “Dünya hikmet, ahiret ise kudret yurdudur.” Bazı
şeylerin hikmete dayalı olduğunu fark edebilmek de oldukça faydalı.
Baksanıza, kar yağdı, doğal gaz fiyatının adeta soyguna dönüştüğünü
anlayabildik. Doğalgazdaki bu ince ayrıntıları değerlendirebilmek
için bir neden gerekiyormuş demek ki! Karın getirileri sadece bu
kadar da değil. Sokak çocuklarına şefkât elinin uzanmasına da vesile
oldu. İlgililer, sokakta yaşayan insanlara yardım etmeye karar
verdiler. Buna şükredelim!
YUNUS EMRE
ile tamamlayalım bu bölümü:
İlm ü hikmet okuyanlar,
Aşktan fakirdürür bunlar,
Mansur oldum asın beni,
Hep dillerde
söyleneyim…
Yansıtan: Hamdi Cenik
hamdicenik@hotmail.com
İstanbul -10.10.2006
http://sufizmveinsan.com
|