76-) Müslümanlardan birini çirkin bir işte görürsen
kendini değil, amelini gör. Eğer bu kerahatinde sadık isen, onun
yaptığı fenalığı sen yapma. Eğer yaparsan mürâisin.
Oruçlu iken dikkat et günah işleme, Oruç Allah'ındır. Allah, seni
oruçlu hâlinde razı olmadığı bir şey işlerken görmesin. Orucunu da
iptâl eder.
Eğer malın varsa, menfaati devamlı olan hayırlara sarfet. Dini
malumatın varsa, onları başkalarına da yay, istifade etsinler.
Yol üzerinde uyuma. Gece kabirde uyumak icap ederse, yoldan çekil;
çünkü, yollarda haşarat eksik olmaz.
Bir yerde oturacak veya yatacaksan;
( E U Z Ü B İ K E L İ M Â T-l L L A H l-T TAM M A-Tİ K Ü L L î M A"
MÎN ŞERRİ MÂ I I Û L İ K A) yaratılmışların şerrinden Allah'a
sığınırım, de.
77-) Üç kişi bir yerde iken, ikisinin gizli konuşması veya üçüncünün
bilmediği bir lisan ile konuşmaları caiz değildir.
Müslümanlar arasında dostluk, muhabbet, ülfet gerek. Her hangi bir
Müslüman’ı korkutmak veya onu şüpheye düşürmek İslâm kardeşliğine
aykırıdır.
Horoz sesi işitince hemen Allah'ın fadlını iste. Merkep anırdığı
zaman da şeytanın şerrinden Allah'a sığın. Eşek şeytanı görünce
anırır, horoz da meleği görünce öter. Gökte bir melek var ki horoz
şeklindedir. Öttüğü zaman yerdeki horozlar onun sesini işitir ve
öterler.
Her halinde İyi niyetli olmaya gayret et. Salih amellere devam et.
Hele gafiller, fasık ve facirler içinde bulunursan, onlara gelecek
azabdan kurtulabilmek için, o fitnelere dahil olmadığını kalb ve
azalarında isbat etmen lâzımdır.
Bir kimse aksırır da { E L H A M D - Ü L l L L Â H ) de-mezse, ona
hatırlat. Yine demezse (YERHAMEKALLAH) diye ona dua etme.
Bir adamı yüzüne karşı medhedip de onu mahcub etme. Birisi seni
yüzüne karşı medhederse, yerden bir avuç toprak al da Önüne döküver.
“Ben de diğer insanlar gibi topraktan yaratıldım ne kadrim var” de.
Şafak batarken çocukları evden dışarı çıkarmayınız. Çünkü o zaman
şeytanların kaynaştığı zamandır.
Yemek yerken, başka birisi sana bakmasın, ona da yedir. Hatip hutbe
okurken konuşanlar olursa, onlara sus deme. Senin de Cuman batıl olur.
İftarını hurma ile yap. Hurma yoksa üç yudum su iç. İftarda acele et.
Kalbini murakabe et. Bir mü'min hakkında kalbine kötü bir şey
gelmişse, hemen onu izale et ve hüsnü zan eyle.
78-) Sohbetinde bulunduğun veya senin sohbetine gelenlerin rütbe ve
menzillerine göre muamelede bulun. Allah'a verdiğin ahd rububiyetini
İkrar edip her zaman ve her yerde ahdine vefa göster. Allah'ın
âyetlerine bak, verdiği zahiri ve batını azalarını yerinde kullan,
onları serde kullanma.
Peygamberlerine uy, Kur'an okuyanı dinle, tazim ile dinle. Kur'an’ın
İçindekileri düşün. Hadisi şeriflerin sahih olanlarını Öğren. Ashabı
Kiram arasında zuhura gelen hadiselere dalma. Hepsini sev, her hak
sahibine hakkını ver.
Gözünü harama baktırma, diğer azalarını da kötü şeylerden koru.
Alimlere tazim et, şerlilere güler yüz göster ki onlar da düzelsinler.
Hayvanlara şefkatle muamele eyle. Ağaçlan koru ve ıslah et
Sofilerin şer'i şerife muvafık olanlarına hürmet göster. Evlâdlara
ihsan eyle. Kadınlara iyi muamelede bulun. Namazı huzur ile kıl.
Zekâtını vakit geçirmeden ver. Büyüklerin şer'a muvafık emirlerini
dinle ve itaat et. Hülâsa bütün mevcudata nasihatle muamele eyle. . .
79-) Bir şeyi iyice bilmeden, görmeden işleme. Allah yanında hükmünü
bilmediğin bir şeyi körü körüne yapma. Dünyada ödenmesi lâzım olan
hakları öde ki, Allah seni sevsin.
Namazda gözünü secde mahalline dik. Safların düzgün ve sık olmasına
çalış. Namazda başka yere bakmadıkça Allah sana nazar eder.
Şerefli olmayan kazançlardan sakın. Meselâ kelp parası, hacamat
ücreti, yüz suyu dökerek, namustan fedakârlık ederek kazanılan
paralara tenezzül etme.
Bakıcı, büyücülere gitme ve böyle şeylere teşebbüs edip de para
kazanmaya tenezzül etme. Kazanmaya kudretin varken sadaka alma.
Allah'ın verdiğine şükret. Az, çok deme. Mü'minlerin iyi huyları
olduğu gibi kötü huyları da olur, sen daima iyi huyları gör.
Allah ve Resulünü sevenlere ve onlara yardım edenlere buğzetme, bazı
kimseler, o falanı sevmiyordu diye ona buğzeder; bu doğru değildir,
buğzettiğin, Allah ve Resulünü seviyorsa, onların hatırı için sen de
onu sevmeğe mecbursun. Amma, o senin hocanı, şeyhini sevmiyorsa,
varsın sevmesin. Onun, senin şeyhini sevmemesi ona buğzetme-ni icap
ettirmez.
80-) "(A L L A H ALLA H)" İsim' şerifine devam et. Allah lâfzı
şerifinin faidesi hiçbir zikirde yoktur. Başından elifi kaldınrsan ( L
İ L L A ü ) kalır. Yine Esmâi hüsna'dandır. Birinci lâm'ı kaldırırsan
(L E H Ü ) olur. O da Esmâi hüsnadandır ikinci Lâm'ı da kaldırırsan (
H U ) kalır ki, o da Esmâi hüsnadandır. Başka kelimelerde bu yoktur.
Din'de güzel şeylerle iftihar edilir. Mushafların tezyini, Camilerin
tezyinatı eşrat saafındendir, diye varit olan Hadisi şerifden ürkme,
ilmi olmayan bunu tersine anlıyor.
Kıyamet alâmetlerinin hepsi mezmum değildir. Şeairi Diniyyeye tazim
olmak kasdıyle yapılan şeyler makbul ve memduhdur. Duada haddi tecavüz
etme. Meselâ sılai Rahım'i kat edecek dualar yapma. (Halamın,
teyzemin, amcamın canını al) gibi.
Taharatte de suyu fazla israf etme. Abdest azalarını üçer defa yıka.
81-) Kur'an’ı düşünerek oku. O, zikirlerin en yükseğidir. Bir sureye
başlayınca, bitirinceye kadar konuşma. Bİr hastanın yanına girince ( Y
A S İ Y N ) oku.
Müellif Muhiddin-İ Arabî der ki: Bir gün çok hastalandım. Baygın bir
halde idim. Korkunç kimseler gördüm. Bana eza etmek istiyorlardı.
Derken güzel şimali ve güzel kokulu bîr zat geldi onları hep kovaladı.
Sevindim. Ve “efendim siz kimsiniz?” diye sordum. Ben ( Y A S İ Y N )
süresiyim dedi. Gözümü açtım baktım ki, babam baş ucumda ağlıyor ve
(YA S İ Y N ) şerifi okuyordu. Bitirdi. Gördüklerimi babama söyledim.
Hastalarınıza ( Y A SİY N ) okuyun diye
emir var.
Ağır bir hastanın yanında bulunursan ona (LA İLAHE İLLALLAH)’ı telkin
et. Demezse sui zan etme. Çünkü o halde, belki başka şeyle meşguldür
de senin telkinini duymamıştır
Cenazelerinizi takip ederken eğer yürüyorsan tabutun etrafında yürü.
Binekli isen, arkadan takip et. Defnolunduktan sonra hemen bırakıp
gitme.Biraz kabrin yanında bekle. Cenaze, kabrinin başında oturanlarla
ünsiyet eder.
Su içtiğin kabın ağzını kapat. Gece lambaları söndür. Kapıyı kilitle.
Şeytan kilitli kapıları açamaz. Eğer kapıyı kapatırken besmele çeker,
Ayet-ül Kürsî okursan, sabaha kadar zarardan emin olursun
Dünyada bir yolcu gibi yaşa. Elindekilerin hesabını vereceğini
unutma. Sana hainlik yapana sen yapma. Sana tecavüz edene sen tecavüz
etme.
82-) İbadetlere neş'eli olarak başla. Eğer keselân (ağırlık) gelirse,
onu bırak başka ibadete geç. Amma, farzlar böyle değil. Onların vakti
geldi mi ister neşeli, isterse neşesiz ol, farzlar derhal işlenir.
Birisi, sen ibadet ederken başka, o ibadeti güzelce ifa ederken o da
öğrensin diye niyet et. Riyadan kurtulursun. İhlâsına dikkat et. Halk
içinde güzel namaz kılıp da tenhada felfes kılan, Allah'a hakaret
etmiştir. Elinden geldiği kadar gayret et, güzelce ibadetlerine devam
et.
Sakın Allah beni şaki yazdıysa şakıyım, said yazdıysa Said'im deme.
Hayırlı ibadetler ve hayırlı işler yapıyorsan, Said olduğuna Allah
tarafından bir müjdedir. Allah güzel ameller işleyenlerin ecrini zayi
etmez.
Kabirleri sık sık ziyaret et. Yalnız kabristanda çok oturma, mezarlara
ibret nazarıyla bak. Ahireti hatırla. Kabristanda Dünya işlerini
konuşmak suretiyle ölülere eza etme.
Yol üstüne, gölgeliklere, ağaç altına, su kenarına, kabirlerdeki
deliklere, suya, işeme. Yedi büyük günahlardan içtinap et. (Şirk,
şehire, katli nefs, yetim malı yemek, riba, askerden kaçmak, namuslu
kadınlara, kötü ve namuslarına dokunur sözler söylemek).
83-) Hakkı daima önde tut. Ve Allah'ın kullarına, Allah'ın muamele
ettiği gibi muamele et. ibrahim Peygambere bir müşrik misafir olmak
istedi, İbrahim Aleyhisselâm; Müslüman olursan misafir ederim, dedi. O
da kabul etmedi. Döndü gitti. Cenabı Hak İbrahim'e; bir lokma ekmek
için herifin dinini, babasından kalan alıştığı dinini terk etmesini
teklif ettin. O, yetmiş senedir gâvurluk yapar, ben onu besliyorum ve
rızkını kesmedim. Buyurunca, İbrahim Aleyhisselâm yola çıktı ona
yetişti. Gel dedi, seni misafir edeceğim. Çünkü Rabbim senin için bana
itab etti, deyince o, hem misafir oldu ve hem de Müslüman oldu.
İnsanlardan gelen ezaya sabret, tahammül et. Kimseyi hakir görme.
Öfkelenince nefsine sahip ol. Aman, Allah'dan başkasına kulluk etme.
Evinde bulunan hayvanlara, kedi , köpek ... ne varsa onların yiyecek
ve içeceklerini ihmal etme. Onlar emanettir.
Haftanın pazartesi ve perşembe günleri amellerin Allah'a arzolunduğu
günlerdir. O günlerde oruç tutarsan iyidir. Oruç tutamazsan iyi şeyler
yap.
Kimseye karşı kalbinde buğz ve adavet bulunmasın. Allah, şirk gibi
kalbinde buğz ve adavet bulunanları da affetmez. Bir gün gelip seni
bırakacak arkadaşla da dostluk kurma. Daima seninle beraber bulunacak
dostlar kazan.
Kan, kız, oğlan, ahbab, yaran, mal, mülk hep muvakkat dosttur.
Seninle kabre girmezler. En samimi dostun, iyi amellerindir.
Kabirde,mahşerde, her yerde senden ayrılmazlar. Dostunu bil.
Yarın mahşer yerinde en bedbaht insan, başkalarına vaz-ı nasihat etmiş
de kendisini unutmuş, söyledikleri hayırlı şeyleri kendisi yapmamış,
başkalarını fenalıklardan nehyetmiş de kendisi o fenalıkları işlemiş
olan kimselerdir.
Helâl kazan, hırsı bırak, uykudan uyanınca gözünden uykuyu sil, hemen
Allah'ı zikret. Şeytanın düğümünü çözmüş olursun. Şeytan uyu diye
efsun okur. Abdest alınca ikinci düğüm çözülür. Namaz kılınca hepsi
çözülür.
84-) Dehre sövme. Dehr Allah'ındır. Eğer dehriyle zamanı murat
ediyorsan, zamanın elinde bir şey yoktur. İşler hep Allah'ın yed'i
kudretİndedir.
Malım malım diye kasılma, senin malın yiyip bitirdiğin, giyip
eskittiğin, sadaka ile elden çıkardığındır. Bunlardan başkası
aleyhindedir. “Nereden topladın, nereye sarfettin, niçin depo
ettin?”diye soracaklar. Dinini öğren. Din adamı âdil olur.
Kabir azabından, Deccalın şerrinden, Cehennem azabından, hayatında ve
ölümünde sana arız olacak fitnelerin şerrinden Allah'a sığın.
Peygamberimiz, namazlarının sonunda yâni, kaide-i ahiresinde bu duayı
okurlardı. Kalbini ve kalbine gelenleri daima murakabe et. Şeriat
terazisine ver. Onunla ayarla. Şeytan, kürsüsünü kurar da avanesine
oradan emirler verir. Allah'ın Arşı da su üzerindedir. Şeytan bu
hareketiyle halkı iğfal etmek ister. Şeriatı bilmeyenlerle şeytan alay
eder. Ve onları çabuk aldatır.
Peygamberimiz Medine'ye teşriflerinde İbni Seyyad denilen bir Yahudi
kâhini vardı. Resul-ü Ekrem ona “ne görüyorsun?” diye sordu. Deniz
üzerinde kürsü görüyorum, dedi. Resul-ü Ekrem, o şeytanın kürsüsüdür,
buyurdular.
Kur'anı Kerim'de Allah'ın arşı su üzerindedir. Sizi imtihan için yâni
hanginiz daha iyi işlerde bulunacak, işte o iptilâ şeytanın
fitnesidir. Kendisini İlâh gibi tahayyül ettirir de oradan emirler
verir. O, mü'minlerin en büyük düşmanıdır. Şeytanın şerrinden Allah'a
sığın.
Bakıcı, büyücü, aldatıcı, kendine şeyh süsü verenlere inanma. Dinin
gider. Elde mizan şeriattır. Ona uymayan şeyler şeytan yoludur.
85-) Devlet adamlarına dil uzatma. Kalblerde tasarruf Allah'ındır.
Onların kalbi de yed'i kudreti İlâhi'yededir. Sen meşru olan
emirlerine hemen itaat et. Peygamberimiz. Ulül emre itaat edin,
isterse yüzü yırtık Habeşi bir köle olsa da buyurdular.
Hıristiyan bilginlerinden bir zat, İslâm ülkelerinden birine geldi.
Dolaşırken,herkes koşmaya başladı, işte Sultanımız geliyor, diye
seviniyorlardı. O Hıristiyan zat da bekledi. Baktı ki siyah, vaktiyle
köle olduğu nişanlarından belli, yüzü yırtık, çirkin bir yüz. Yüzüne
bakınca; Allah'ın varlığına, birliğine, şeriki ve naziri
bulunmadığına, istediğini istediği gibi yapar olduğuna,mülkünde
istediği gibi tasarruf ancak Zat-ı Ahad'iyetine has olduğuna, Hazreti
Muhammed’in (S.A.V.) de hak Peygamber olduğuna şahadet ederim dedi.
Dediler ki; bu imanın sebebi nedir? Dedi ki; Şu siyah kölenin
saltanatındadır. Çünkü, zahirer bu adamın arkasına iki kişi bile
düşmez. Halbuki bütün Ulema, Esra] ve iyyanı hep onun önünde elpençe
duruyorlar, inandım ki Allah birdir. Kullarında istediği gibi tasarruf
ediyor. Ve Habibi de Hazreti Muhammed'i de (S.A.V. ) tasdik ediyor.
Yemek ve su kaplarınızın ağızlarını kapatın. Çünkü, senede bir gece
gökten veba yağar. Açık kaplara veba girer diye Hadisi şerif vardır.
86-) Misafirlerine ikram et. Hadisi şerifte; Allah'a, Ahiret gününe
imanı olan misafirlerine ikram etsin buyrulmuştur. Misafirin hakkı üç
gündür. Fazla kalırsa sadaka olur. Gelip geçici ise, bir günlük hakkı
vardır. Misafire ikram, imânın şubelerindendir. Hayır söylemek, kötü
sözlerden dili tutmak da imanın şubelerindendir.
Bir amel işlerken onu güzel yapmaya çalış. Çünkü, amelini güzel yapan
emeline muvaffak olur. Güzel amel şer'i şerife uygun olan ameldir.
Allah'ı görür gibi ibadet etmekliğindir.
87-) Abdestli bulun, her farz namaz için abdest alırsan güzel olur.
Abdest müstakil bir ibadetdir. Gerçi başka ibadetlerin sıhhati için
şart kılınmıştır, amma, istiklâline dokunmaz.
Sabah namazını kılan kimse, Allah'ın ahdine girmiştir, sakın ona
dokunma. Geceleri gafletle geçirme namaz kıl. Allah'ından, Dininde,
Dünyada, Ahiretinde af ve afiyet iste. Allah'dan daima hayır iste. Bir
insan, sıdk ile Allah'dan şehitlik isterse, Allah ona yatağında da
ölse şehid sevabı verir, diye Hadisi şerif vardır.
Hayırlı işlere başkalarını da teşvik edenler sevabda müşterek
olurlar. Dünyada insanlara sürür, ferahlık aşılayan ve sıkıntılarını
giderenlerin Allah, Kıyamet gününde sıkıntılarını izale eder.
88-) İcrasına muktedir bulunduğun öfkeyi yut. Allah, öfkesini
yutanları ve İnsanların kabahatlerini af edenleri metheder.
Peygamberimiz de, öfkesini yutanın kalbine emniyet ve imân dolar,
buyurmuştur.
Halkın ihtiyacına koş, onların işlerini görmek amellerin en
efdalidir. Hele düşmüşlere yardım, en büyük ibadetdir.
Allah'dan mağfiret isterken, günahlardan Allah'ın seni korumasını
iste. Günahı işlemişsen cezasından korumasını iste. Allah'ın bildiği
ve olduğun halin tersini gösterme. Göründüğün gibi ol. Rıfk ile
muamele et. Mülayim, yumuşak olmayanlar birçok hayırlardan mahrum
kalırlar.
Sana birisi bir hediye takdim ederse, ona mukabelede bulun. Bir şey
vermeğe kudretin yoksa, dua ile mukabelede bulun. Amma, sen birisine
hediye vermişsen, sakın karşılığını bekleme. Ve bir şey beklemediğini
ona anlat. Eğer mukabele ederseniz müteessir olurum, de.
Eğer, sana bilmukabele takdim ettiği hediyeyi kabul etmezsen, memnun
olacaksa o hediyeyi kabul etme. Amma, o da gönül hoşluğu ile sana bir
hediye verir ve onu almayınca müteessir olacağını anlarsan kabul et.
Aman, gâvur olayım, veyahut dinimden dönmüş olayım, gibi sözlerle
yemin etme. Selâmetle İslâmiyete dönemezsin. Allah'ı an, gayriye yemin
etmek günahtır.
Yalan rüya uydurmak veya rüyaya yalan katmak yalanların en fenasıdır.
89-) Hakkında kötü bir şey söylemişlerse sükut et. Bunu sana
söyleyene tearuz etme. Zennunu Mısri'ye Mütevekkil sordu: Sana zındık
diyorlar ne dersin? Dedi ki; hayır desem söyleyenleri yalancı, evet
desem nefsimi yalancı yapmış olacağım bilaenaleyh sükut ediyorum,
dedi.
Bir mü'mini küçük düşürecek, utandıracak şeyleri söyleme. Böyle
söyleyenler cehennemin en şiddetli yerlerinde hapsolunurlar, diye
Hadis-i şerif vardır. Dininle dünyayı yeme. davul, zurna çalıpta para
kazanmak, din ile dünyayı elde etmekten daha iyidir.
Şundan, bundan haber veren kâhini tastık etme. Elinde, ağzında
bulaşık varken uyuma. Ve kimseye düşmanlık etme. İki yüzlü olma.
Ticarette ihtikâr yapına. Birisi bir yere oturmuş ve tekrar oturmak
üzere bir yere ayrılmışsa, onun yerine oturma.
Av muhabtır ama, sen av peşinde dolaşma. Sana ikram olsun diye bir
sandalye veya süt veya güzel koku takdim ederlerse reddetme.
Borca girerken ödemeğe niyetin sağlam olsun, ödemeğe muvaffak
olursun. Eğer niyetin çürükse, borçlu kalırsın. Borçlu ölenlerin
cenaze namazlarını Peygamberimiz kılmazdı.
Mü'min kardeşine üç günden fazla dargın durma. Rast gelince ilk
selâmı sen ver. Hayırlı olursun, insanlar ayağa kalksınlar, karşında
el bağlasınlar diye bekleme.
Şefaat ettiğin kimsenin hediyesini ve ziyafetini kabul etmek riyadır.
Kabahati sabit veya haklı bir tasfiye ve azledilmiş kimseler hakkında
şefaat caiz değildir. Böyle bir caniye şefaatte bulunmak, Allah'ın
lâinine sebeptir. Şefaati kabul edeni de müşkül duruma sokmuş olursun.
Şefaat, haklı ve hayırlı şeylerde olur.
İstanbul - 10.11.2004
http://www.sufizmveinsan.com/
|