İlim / Âlim
1. Bölüm


Sebe’ Sûresi -6. Âyet : O, gücüne nihayet olmayan, Kendilerine ilim verilmiş olanlar görüyorlar ki, Rabbinden sana indirilen Kur'ân , hakkın kendisidir her ham de lâyık bulunan Allah'ın yolunu gösteriyor.

Ankebut Sûresi -43. Âyet : İşte biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.

Rum Sûresi -22. Âyet : Yine göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu da O'nun âyetlerindendir. Şüphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardır.

Yusuf Sûresi -22. Âyet :O, tam erginlik çağına gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik. İşte biz, güzel iş yapanları böyle mükafatlandırırız.

Meryem Sûresi -43. Âyet : (İbrahim:) "Babacığım! Doğrusu sana gelmeyen bir ilim bana geldi. O halde bana uy da, seni doğru bir yola eriştireyim.

Neml Sûresi -15. Âyet : Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik.  Onlar: "Bizi mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun" dediler.

Al-i İmran Sûresi -18. Âyet : Şahâdet eder Allâh kesinlikle , Tanrı yoktur ancak O vardır. Melekler ve ilim sâhipleri de buna şahitlik etmişlerdir. Azîz ve Hakîm olan O vardır, TANRI YOKTUR!.

4072 - Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a biri âbid diğeri alim iki kişiden bahsedilmişti. "Alimin âbide üstünlüğü, benim, sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir" buyurdu."

4073 - Tirmizi'nin bir rivayetinde şöyle gelmiştir:
"...Aleyhissalatu vesselam sonra buyurdular ki:
"Allah Teâla Hazretleri, melekleri, semâvat ehli, deliğindeki karıncaya, denizindeki balıklara varıncaya kadar arz ehli, halka hayrı öğretene mağfiret duasında bulunur."

4076 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Dinde fakih (bilgili) olan kimse ne iyi kimsedir! Kendisine muhtaç olununca faydalı olur. Kendisine ihtiyaç olmayınca ilmini artırır."

4077 - Yine Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim, benden sonra öldürülmüş olan bir sünnetimi ihya ederse beni seviyor demektir. Beni seven de benimle beraberdir."

4080 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır."

4081 - Yine Tirmizi'nin Sahbere radıyallahu anh'tan kaydına göre, Aleyhissalatu vesselam:
"Kim ilim talep ederse, bu işi, geçmişteki günahlarına kefaret olur" buyurmuştur."

4085 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Hikmetli söz mü'minin yitiğidir. Onu nerede bulursa, onu hemen almaya ehaktır."

4087 - Ebu Vâkid el-Leysi radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm mescidde otururken üç kişi çıktı geldi. İkisi Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a yönelerek önünde durdular. Bunlardan biri, bir aralık bularak hemen oraya oturdu. Diğeri de onun gerisine oturdu. Üçüncü kimse ise, geri dönüp gitti. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (dersinden) boşalınca buyurdular:
"Size üç kişiden haber vereyim mi? Bunlardan biri Allah'a iltica etti, Allah da onu himayesine aldı. Diğeri istihyada (utanma, hayâ etme) bulundu, Allah da onun istihyasını kabul etti. Üçüncüsü ise geri döndü,

4088 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallâhu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim, bir ilimden sorulur, o da bunu ketmedip söylemezse (Kıyamet günü) ateşten bir gem ile gemlenir."

4089 - Sehl İbnu sa'd radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Vallahi, senin hidayetinle bir tek kişiye hidayet verilmesi, senin için kıymetli develerden müteşekkil sürülerden daha hayırlıdır."

4091 - Yezid İbnu Seleme el-Cûfi radıyallahu anh anlatıyor:

"Ey Allah'ın Resulü! dedim, ben senden pek çok hadis işittim. Ancak bunlardan, sonradan işittiklerimin, önceden işittiklerimi unutturacağından korkuyorum. Bana (hepsinin yerini tutacak) câmi bir kelime söyle!"
"Bildiklerinde Allah'a karşı muttaki ol (bu sana yeter)!" buyurdular."
Rezin şu ziyadeyi yaptı:
"...ve onunla amel et!"

4093 - İkrime rahimehullah anlatıyor:
"İbnu Abbas radıyallahu anhüma dedi ki:
"İnsanlara haftada bir kere hadis anlat. Buna uymazsan iki kere olsun. Daha çok yapmak istersen üç olsun. Sakın halkı şu Kur'an'dan usandırma! Halk kendi meselelerini konuşurken, senin onlara gelip, sözlerini keserek, bir şeyler anlatıp onları bıktırdığını görmeyeceğim. Onlar konuşurken sus ve dinle. Onlar sana gelip: "Konuş!" diye talepte bulununca, istiyorlar demektir, o zaman konuşursun. Dua'da seci meselesine dikkat et ve ondan kaçın. (Seci:Nesrin kâfiyeli olması) Zira ben, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ve Ashab-ı Kiram'ın devrinde yaşadım, bunu yapmıyorlardı."

4094 - Hz. Ali radıyallahu anh demiştir ki:
"İnsanlara anlayacakları şeyleri anlatın. Allah ve resulünün tekzip edilmelerini ister misiniz?"

4095 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh diyor ki:
"Sen bir cemaate akıllarının almayacağı bir şey söylersen mutlaka bu, bir kısmına fitne olur."

4099 - Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan iki kap ilim hıfzıma aldım. Bunlardan birini aranızda neşrettim. Ama diğerini söyleyecek olsam şu gırtlağımı kesersiniz."

4100 - Ebu Zerr radıyallahu anh demiştir ki:
"Eğer kılıncı şuraya koysanız -eliyle ensesini göstermiştir- ben bu esnada, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan işitmiş bulunduğum bir hadisi, sizin işimi bitirmezden önce söyleyebileceğime kanaatim gelse onu mutlaka söylerim."

4101 - İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor:
"Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan işittiğim her şeyi yazıyordum. Kureyş bu işten beni men etti. Dediler ki:
"Sen her (işittiğin) şeyi yazıyorsun, halbuki Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir insandır, memnun ve öfkeli halde de konuşur."
Bunun üzerine yazmaktan vazgeçtim. Sonra durumu Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a anlattım. Parmağı ile ağzına işaret ederek:
"Yaz, nefsimi elinde tutan Zâta yemin olsun, ondan haktan başka bir şey çıkmaz!" buyurdu."

İstanbul -10.05.2005
http://sufizmveinsan.com

 

 


Üst Ana sayfa e-mail