Kaynaklarda Teşekkür


Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük edene gelince, o bilsin ki, Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, çok kerem sahibidir. (Neml Sûresi - 40. Âyet)

Kim de âhireti ister ve inanmış olarak ona yaraşır bir gayretle çalışırsa, böylelerinin gayretleri teşekkürle karşılanır .  (İsrâ Sûresi – 19.Âyet)

Kim bir iyilik/güzellik üretirse onun için, o ürettiğine bir güzellik daha ekleriz. Çünkü Allah Gafûr'dur, çok affeder; Şekûr'dur, iyiliğe karşılık verir/teşekkür eder. (Şûra Sûresi – 23.Âyet)

Kim içinden gelerek bir hayır işlerse Allah Şâkir'dir, teşekkür eder, Alîm'dir, en iyi biçimde bilir. (Bakara Sûresi – 158. Âyet)

Hz. Câbir  anlatıyor : Rasûlullah : “Kim bir ihsana mahzar olursa , bulduğu takdirde karşılığını hemen versin , bulamazsa verene senâda bulunsun. Zira onu övmekle teşekkürü yerine getirmiş  olur. Ketmeden (karşılık vermeyen ) nankörlük etmiş olur.” buyurdular. (5/11)

Üsâme bin Zeyd anlatıyor : Rasûlullah buyurdular ki : “Kim kendisine yapılan bir iyiliğe karşı , bunu  yapana ; “Cezâkellâhu hayran” (Allah sana hayırlı mükafat versin) derse , teşekkürü en mükemmel şekilde yapmış olur.” (5/11)
(Bu hadiste ki cümle ile şunlar kast edilmektedir :  Senin bu iyiliğin benim nazarımda o kadar kıymetlidir ki , karşılığını bizzat vermekten acizim, onu da ancak Allah verebilir. Dünyada veya âhirette O sizi mükafatlandırsın.)

Ebu Said anlatıyor : Rasulullah buyurdular ki : “Halka teşekkürde bulunmayan , Allah’a da şükretmez.” (5/13)

961 - Hz. Enes (radıyalahu anh) anlatıyor: "Muharcirler hicretle Medine'ye gelip (Ensar'ın yardımlarını gördükleri) vakit şöyle dediler: " Ey Allah 'ın Rasûlü ! Biz, çok maldan böylesine cömertce veren, az maldan da yardımı böylesine güzel yapan , aralarına inmiş bulunduğumuz şu Medinelilerden başka bir kavmi hiç görmedik! Bize bedel işlerimizi yaptılar, hayatımızı düzene koymada yardımcı oldular. Biz (hicret ve ibadetlerimizle kazandığımız) sevapların hepsini onlar alacak diye korkuyoruz !"

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara şu cevabı verdi: " Hayır! Onlar sizin dua ve teşekkürlerinizden hâsıl olan sevabı alacaklar.

Mesaj:37

"Şükür", sana nimet verene gülücük yapıp, “teşekkür ederim” demek; yarın da, hepsini inkâr anlamında defterinden silercesine yüz çevirmek değildir!.

"Küfür" de, kızıp karşındakine sövmek değildir!.

Şükür, nimeti vereni görüp, ona minnet duymaktır!

Bir gün "küfür", diğer gün "şükür" ise  değer ifade etmez!

Şükredebilenin, küfrü olmaz!.

Küfürden arınmayanın da şükrü olmaz!.

Küfür, vereni inkâr etmektir!. Aldığını değerlendirmemektir!. Verilende, vereni görememek yüzünden, verenden perdelenmiş olmaktır!.

Ne dildekidir "şükür"; ne de dildekidir "küfür"!  (Ahmed Hulûsi)

1347 - (DOSTTAN DOSTA)
Teşekkür ettiğinin kim olduğunu bilmediğin sürece ,  “şükür” etmiş olamazsın!... (Ahmed Hulûsi)

İstanbul - 16.09.2003
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail