Bakara Sûresi -
213 . Âyet - İnsanlar tek bir ümmetti. Ayrılmaları üzerine Allah,
rahmetinin müjdecileri ve azabının habercileri olmak üzere
peygamberler gönderdi ve beraberlerinde hak ile ilgili kitap indirdi
ki, insanların, aralarında ihtilaf ettikleri şeyler hakkında hakem
olsun. Bunda da sırf o kitap verilenler, kendilerine bunca
deliller geldikten sonra tuttular, aralarındaki hırs ve kıskançlık
yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah kendi
izniyle, iman edenleri, onların hakkında anlaşmazlığa düştükleri
hakka, ulaştırdı. Allah, dilediğini doğru yola iletir.
Bakara Sûresi -109 . Âyet - Ehl-i kitaptan birçoğu arzu etmektedir
ki, sizi imanınızdan sonra çevirip kâfir etsinler: Hak kendilerine
iyice belirdikten sonra bile sırf nefsaniyetlerinden ve
kıskançlıktan dolayı bunu yaparlar. Buna rağmen siz şimdi af
ile, hoşgörüyle davranın tâ Allah emrini verinceye kadar. Şüphe yok
ki Allah her şeye kâdirdir.
Nisâ
Sûresi - 37 . Âyet - Onlar ki hem kıskanır, cimrilik ederler, hem
de herkese cimrilik tavsiye ederler ve Allah'ın kendilerine
lütfundan verdiği nimeti gizlerler. Biz kâfirlere alçaltıcı bir
azap hazırladık.
Nisâ
Sûresi – 128 . Âyet – Eğer bir kadın kocasının serkeşliğinden veya
yüz çevirmesinden endişe ederse, barışarak aralarını düzeltmelerinde
bir mahzur yoktur. Anlaşma her zaman hayırdır. Nefisler ise
kıskançlığa hazırlana gelmiştir. Eğer arayı düzeltir ve
geçimsizlikten sakınırsanız şüphe yok ki, Allah yapacağınız her
şeyden haberdardır. (Diyanet Meali -
www.kurandaara.com)
Ahzab
Sûresi – 19 . Âyet - Size karşı kıskançlık ediyorlardı.
Derken o korku hali gelince, gördün onları ki, ölümden baygınlık
sarmış kimse gibi gözleri dönerek sana bakıyorlardı. O korku
gidince, size keskin keskin diller sıyırdılar. Onlar hayra karşı
kıskançlık ediyorlardı. İşte bunlar iman etmediler de Allah
amellerini boşa çıkardı. Bu Allah'a göre önemsizdir.
Âl-i
İmran Sûresi - 19 . Âyet - Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap
verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki
kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın âyetlerini inkâr
edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur.
Mâide
Sûresi - 27 . Âyet - Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek
olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden
kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul
edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), "Andolsun seni öldüreceğim"
dedi. Diğeri de "Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder"
dedi .
Felak
Sûresi -5 . Âyet - Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden
sabahın Rabbine sığınırım . (Elmalılı Meali-
www.kurandaara.com )
Felak
Sûresi -5 . Âyet - Ve kıskançlık gösterdiğinde bir kıskancın
şerrinden!" (Diyanet Meali -
www.kurandaara.com )
Şura
Sûresi - 14 . Âyet - Kendilerine ilim geldikten sonra, sadece
aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden fırkalara bölündüler.
Eğer belli bir süreye kadar erteleme sözü Rabbinden gelmiş
olmasaydı, aralarında iş mutlaka bitirilirdi. Onların ardından
Kitap'a mirasçı olanlar da onun hakkında, işkillendiren bir kuşku
içindedirler.
Câsiye Sûresi - 17 . Âyet - Onlara, iş ve yönetime ilişkin
açık-seçik belgeler verdik. Onlar, kendilerine ilim geldikten
sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa
düştüler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp
durdukları şeyle ilgili olarak kıyamet günü hüküm verecektir.
Nahl Sûresi - 90
. Âyet - Şu bir gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı,
akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden/edepsizliklerden,
kötülükten, azgınlık-doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar.
Düşünüp ibret alırsınız ümidiyle size öğüt veriyor.
İbnu Abbâs'tan
gelen rivayete göre,
"Namuslu ve hür
kadınlara (zinâ isnadıyla) iftira eden, sonra (bu babta) dört şahit
getirmeyen kimseler(in herbirine) de seksen değnek vurun.. onların
ebedî şahidliklerini kabul etmeyin. Onlar fasıkların ta
kendileridir" meâlindeki âyet geldiği zaman, Ashâb'tan kıskançlığı
ile meşhur Sa'd İbnu Ubâde,
"Ayet böyle mi?
Yani, ben hain kadının dizlerinde yabancı bir erkeği çökmüş olarak
yakalayacağım da, dört şahid getirinceye kadar onu hiç rahatsız
etmeyeceğim, hiç kımıldatmayacağım öyle mi? Hayır, Allah'a kasem
olsun, ben dört şahit getirinceye kadar o hacetini görür (gider).
Şayet karımın yanında bir erkek görecek olsam hiç aman vermeden,
önce kılıcımın keskin ağzıyla vurur tepelerim" der.
Bunun üzerine
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) cemaatte bulunanlara: "Sa'd'ın
bu kıskançlığına şaşıyor musunuz? Emin olunuz ki, ben ondan daha
kıskancım. Allah da muhakkak ki benden ziyade kıskançtır. Bu
sebepledir ki, kullarına (gizli ve açık her çeşidiyle) fevâhişi
(yani çirkin söz ve uygunsuz fiileri) yasakladı. (...Tevbe ve
pişmanlıktan Allah kadar hoşlanan bir başkası da yoktur. Bu sebeple
ateşle korkutan, cennetle müjdeleyen (elçiler, peygamber)ler
gönderdi)" der.
Hz. Sa'd bunun
üzerine,
"Ey Allah'ın
Resûlü, bu (söylediğiniz) haktır ve Rabb Teâla'nın indinden
gelmiştir, fakat ben (ilk defa duyunca işte böyle bir) tuhaf oldum"
der.
9. (748)- Hz.
Urve, Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)'den naklediyor: Hz. Aişe
buyurmuştur ki:
"Havle Bintu
Hakim (radıyallahu anhâ), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a
kendisi gelip evlenme teklif edenlerdendir." Aişe (radıyallahu anhâ)
devamla dedi ki: "Ben (kıskançlığın sevkiyle): "Kadın kısmı bir
erkeğe evlenme teklifi yapmaktan sıkılmaz mı?" (diyerek bu şekilde
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e teklifte bulunanları
kınardım).
Ne zaman ki:
"Onlardan kimi dilersen (nevbetinden) geri bırakır, kimi de dilersen
yanına alabilirsin. (Nevbetinden) geri bıraktıklarından kimi
istersen (nezdine almak)da da sana güçlük yoktur..." (Ahzab, 51)
meâlindeki âyet nazil oldu, (kendimi tutamayarak)
"Ey Allah'ın
Resulü, görüyorum ki, Rabbin seni memnun kılmada gecikmiyor" dedim.
10-100 - İmam
Mâlik bu istidlali, Resulullah'ın :
"Kıskanç
kadın vadinin tepesiyle dibini birbirinden ayıramaz" hadisine
dayanarak yapmış ve "Böyle olmasaydı, Hz. Aişe cidden günahkâr
olurdu. Çünkü Resulullah'a kızmak ve onu terk etmek büyük günahtır"
der.
Yeri gelmişken,
kıskançlığın ve onun tezahürü olacak bazı davranışların Resulullah
-dolayısıyla İslam- nazarında nasıl mâzur addedilecek bir durum
olduğunu belirtmek için bir hadîs daha kaydetmek isteriz:
"Allah
erkeklere cihadı, kadınlara da kıskançlığı yazmıştır.
Onlardan kim kıskançlığına dayanır sabrederse şehid sevabı kazanır."
12-287 - (4306)-
Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Allah
kıskançtır, mü'min de kıskançtır. Allah'ın kıskanması, mü'minin
Allah'ın haram ettiği şeyi yapmasıdır."
12-288/ (4307)-
İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'ı işittim, şöyle diyordu:
"Allah'dan
daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevâhişin açığını
da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir
kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir."
12-291 / (4309)-
Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) bir gece yanımdan çıkıp gitmişti. (Benim nöbetimde)
hanımlarından birinin yanına gitmiş olabilir diye içime kıskançlık
düştü. Geri gelince halimi anladı ve:
"Kıskandım mı
yoksa?" dedi. Ben de:
"Evet! Benim
gibi biri senin gibi birini kıskanmaz da ne yapar?" dedim.
Aleyhissalâtu vesselâm:
"Sana yine
şeytanın gelmiş olmalı" dedi. Ben:
"Benimle şeytan
mı var?" dedim.
"Şeytanı olmayan
kimse yoktur" dedi.
"Seninle de var
mı?"dedim.
"Evet, ancak ona
karşı Allah bana yardımcı oldu da müslüman oldu!" buyurdu."
12-292 /(4310)-
Yine Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"Safiyye (radıyallahu
anhâ) gibi güzel yemek yapanı görmedim. (Bir defasında) Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) benim odamda iken, Safiyye ona yemek yapıp [göndermişti].
Çok şiddetli bir kıskançlık hissettim. Öyle ki beni bir titreme
sardı. (Gidip) kabını kırdım, sonra da pişman oldum ve:
"Ey Allah'ın
Resûlü dedim, yaptığım bu hareketin keffâreti nedir?"
"Tabağa aynıyla
tabak, yemeğe misliyle yemek!" buyurdular."
15-33 / (5227)-
Cabir İbnu Atik (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Kıskançlıktan
bir nevi var ki Allah sever; bir kısmı da var ki Allah onu sevmez.
Allah'ın sevdiği kıskançlık, kişinin (mehariminden haram kılınmış
bir fiil görmesi ile) şüphe halinde duyduğu kıskançlıktır. Allah'ın
sevmediği kıskançlık, şüphe olmadan kıskançlık duymasıdır.Aynı
şekilde bir kısım gurur vardır ki Allah hoşlanmaz, bir kısmı da var,
Allah hoşlanır. Allah Teala'nın sevdiği gurur, kişinin savaş
sırasında ve sadaka verme esnasında nefsine güvenerek duyduğu
gururdur. Allah'ın buğzedip sevmediği gurur ise, taşkınlık ve
övünme sırasında duyduğu gururdur."
17-219 /631.
(1996) (6618)- Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kıskançlığın
bazısını Allah sever, bazısını da sevmez. Allah'ın sevdiği
kıskançlık, kötülük olduğunda kuvvetli zan beslendiği zaman duyulan
kıskançlıktır. Allah'ın hoşlanmadığı kıskançlık da zayıf bir ihtimal
karşısında duyulan kıskançlıktır."
Dost’tan Dosta -
563 :
Sevgi ,
kıskançlık , naz , niyaz , namaz , beşerin dünyasıdır bu!...
“ALLAH” ,
alemlerden Gani’dir.
Sistemin Seslenişi-2 – Duygu ve Akıl – Sayfa :123-131:
ALTBİLİNCİN VERİ KAYNAKLARI
NELERDİR?
Alt bilinç
adını verdiğimiz, “bilinçaltı”
da denilen, fikir üreten ve
duyguları
oluşturan veri tabanımızın kaynakları birkaçtır.
-Genetik yoldan bize intikal eden sevgi, korku, kıskançlık, doğal
savunma güdüsü vs. gibi bizden öncekilerin bize gönderdiği veriler…
İstanbul
-15.03.2005
http://sufizmveinsan.com
|