[2-226/17] - Talha İbnu Ubeydillah haber
veriyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e Necid ahâlisinden
bir adam geldi. Saçları karışıktı. Kulağımıza sesinin mırıltısı
geliyordu, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)'e iyice yaklaşınca gördük ki, İslâm'dan soruyormuş.
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):
"Gece ve gündüzde beş vakit namaz" demişti ki adam tekrar sordu:
"Bu beş dışında bir borcum var mı?"
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):
"Ramazan orucu da var" deyince adam: Bunun dışında oruç var mı? diye
sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Hayır!" Ancak dilersen
nâfile tutarsın" dedi.
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) ona
zekâtı hatırlattı. Adam: "Zekât dışında borcum var mı?" dedi. Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Hayır, ama nâfile verirsen o
başka!" dedi.
Adam geri döndü ve gider ayak: "Bunlara
ilâve yapmayacağım gibi noksan da tutmayacağım" dedi.
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) da:
"Sözünde durursa kurtuluşa ermiştir" buyurdu. Veya "Sözünde durursa
cennetliktir" buyurdu.
Ebu Dâvud'da "Kasem olsun kurtuluşa erer,
yeter ki sözünde dursun" şeklinde te'kidli olarak gelmiştir.
[2-233/21] - Muâviye İbnu'l-Hakem es-Sülemî
anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e gelip: "Bir
cariyem var, çoban olarak çalıştırıyor, koyunlarımı otlatıyordum.
Yakınlarda bir koyunumu yitirdi. Ne oldu? diye sorunca, "kurt kaptı"
dedi. Koyunun kaybolmasına üzüldüm. İnsanlığım icabı câriyenin
suratına bir tokat vurdum. Bu davranışımın kefareti olarak bir köle
azad etmeyi adadım. Onu âzad edebilir miyim?" diye sordum. Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) cariyeye: "Allah nerede?" diye
sordu O:
"Göktedir" deyince, "Pekâlâ ben kimim?
dedi. Cariye: "Sen Allah'ın Resûlüsün" cevabını verince, Hz. Peygamber
(aleyhissalâtu vesselâm) bana yönelerek: "Bunu âzad et, zira
mü'minedir" buyurdu.
[2-235/24] - Behz İbnu Hakîm İbni
Mu'âviye İbni Hayde el-Kuşeyrî babası tarikiyle dedesinden şunu
rivayet ediyor: "Dedim ki: Ey Allah'ın Resûlü, ben sana gelirken, seni
ve dinini benimsemiyeceğim diye şunların (ellerinin parmaklarını
göstererek) adedinden fazla yemin ettim. Meğerse, Allah ve Resûlünün
öğrettiği dışında hiçbir şey anlamayan bir kimseymişim. Şimdi Allah
rızası için senden soruyorum. Allah seninle bizlere ne gönderdi?"
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm): "İslâm"ı dedi. "Pekâla, dedim, İslâm'ın alâmetleri nedir?"
Şu cevabı verdi: "Kendimi Allah'a teslim ettim, başka şeyleri
terkettim" demen, namaz kılman, zekât vermendir. Her Müslüman bir
başka Müslümana haramdır. İki Müslüman birbiriyle kardeştir ve
birbirlerine yardımcıdırlar. Bir kimse Müslüman olduktan sonra
müşrikleri terkedip, Müslümanlara karışmadıkça hiçbir ameli (Allah
katında) makbul değildir."
[2-239/27] -Ebu Hüreyre anlatıyor: Hz.
Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "İman, yetmiş küsur
-bir rivayette de altmış küsur- şubedir. Haya imandan bir şubedir."
Bir rivayette şu ziyâde vardır: "Bu
şûbelerden en üstünü "Lâilâhe illallah" sözüdür, en aşağı mertebede
olanı da yolda bulunan rahatsız edici bir şeyi kenara çıkarmaktır."
[2-248/29] -Yine Hz. Enes (radıyallahu
anh) bildiriyor; Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle
buyurmuştur: "Sizden biri, beni, babasından, evladından ve bütün
insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş sayılmaz"
Nesâî'nin bir rivayetinde
"...malından ve ailesinden daha sevgili..." denmektedir.
[2-248/30] -Yine Hz. Enes (radıyallahu anh)'in
rivayetine göre Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle
buyurmuştur: "Sizden biri, kendi için sevdiğini kardeşi için de
sevmedikçe gerçek imana eremez."
Nesâî'nin rivayetinde "...hayır şeylerden"
ziyâdesi mevcuttur.
[2-249/31] -Ebu Ümâme (radıyallahu
anh), Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle dediğini rivayet
ediyor: "Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir,
Allah için vermezse imanını kemâle erdirmiştir".
[2-250/33] -Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu
anh) hazretleri, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle dediğini
rivayet etmiştir:
"Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve
dilinden zarar görmedikleri kimsedir. Muhâcir de Allah'ın yasakladığı
şeyi terk edendir."
Sahiheyn ve Nesâî'de gelen bir başka
hadiste şöyle denir: "Bir adam sordu: "Ey Allah'ın Resûlü, İslâm'da
hangi amel daha hayırlıdır?" Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):
"Yemek yedirmen, tanıdık tanımadık herkese selam vermen" dedi.
İstanbul - 23.09.2003
http://gulizk.com
|