[6-513/1750]-
Nu'man İbnu Beşîr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve
sonra şu âyeti okudular. (Meâlen): "Rabbiniz: ''Bana dua edin ki size
icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış
olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gâfır 60).
[6-514/1751] -
İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet
kaıları açılmış demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevî şeylerden)
Allah'ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her
çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle
ise sizlere dua etmek gerekir. " Tirmizî, Daavât 112, (3542).
[6-516/1752] -
Ubâde İbn's-Sâmit (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Yeryüzünde, mâsiyet veya
sıla-i rahmi koparıcı olmamak kaydıyla Allah'tan bir talepte bulunan
bir Müslüman yoktur ki Allah ona dilediğini vermek veya ondan onun
mislince bir günahı affetmek suretiyle icabet etmesin. "
[6-517/1753] -
Ebû'd-Derdâ (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûl-i Ekrem (aleyhissalâtu
vesselâm), (bir gün) sordu:
"En hayırlı olan ve derecenizi en ziyade artıran, melîkinizin yanında
en temiz, sizin için gümüş ve altın paralar bağışlamaktan daha
sevaplı, düşmanla karşılaşıp boyunlarını vurmanız veya boyunlarınızı
vurmalarından sizin için daha hayırlı olan amelinizin hangisi olduğunu
haber vereyim mi ?"
"Evet! Ey Allah'ın Resûlü!" dediler.
"Allah'ın zikridir!" buyurdu.
[6-519/1756) - Hz.
Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Bir kimse evine veya yatağına gir'ince hemen bir melek ve bir şeytan
alelacele gelirler. Melek:
"Hayırla aç!" der. Şeytan da:
"Şerle aç!" der.
Adam, şayet (o sırada) Allah'ı zikrederse melek Şeytanı kovar ve onu
korumaya başlar. Adam uykusundan uyanınca, melek ve şeytan aynı şeyi
yine söylerler. Adam, şayet: "Nefsimi, ölümden sonra bana geri iade
eden ve uykusunda öldürmeyen Allah hamdolsun. İzniyle yedi semayı
arzın üzerine düşmekten alıkoyan Allah'a hamdolsun"dese bu kimse
yatağından düşüp ölse şehit olur, kalkıp namaz kılsa faziletler içinde
namaz kılmış olur."
[6-521/1758] - Hz.
Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Her gece, Rabbimiz gecenin son üçte biri girince, dünya semasına iner
ve;
"Kim bana dua ediyorsa ona icabet edeyim. Kim benden bir şey istemişse
onu vereyim, kim bana istiğfarda bulunursa ona mağfirette bulunayım"
der."
Rivayetin Müslim'deki bir vechi şöyle: "Allahu Teâla gecenin ilk üçte
biri geçinceye kadar mühlet verir. Ondan sonra yakın semâya inerek
şöyle der:
"Melik benim, Melik benim. Kim bana dua edecek?"
[6-522/1759] - Ebû
Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Derdi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! En
ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?"
"Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan
dualardır!" diye cevap verdi."
[6-522/1760] - Hz.
Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Ezanla kaamet arasında yapılan dua reddedilmez (mutlaka kabule mazhar
olur.)"
"Öyleyse, dendi, "ey Allah'ın Resûlü, nasıl dua edelim?"
"Allah'tan, dedi, dünya ve âhiret için âfıyet isteyin!"
İstanbul - 27.07.2004
http://sufizmveinsan.com
|