[6-531/1771) - Hz.
Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlulla: (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Allah'a duayı,
size icabet edeceğinden emin olarak yapın. Şunu bilin ki Allah celle
şânuhu (bu inançla olmayan ve) gafletle (başka meşguliyetlerle)
oyalanan kalbin duasını kabul etmez."
[6-534/1773] - Hz. Ömer (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Dua sema ile arz
arasında durur. Bana salat okunmadıkça, Allah'a yükselmez. (Beni
hayvanına binen yolcunun maşrabası yerine tutmayın. Bana, duanızın
başında, ortasında ve sonunda salât okuyun.)"
Tirmizî, bunu Hz. Ömer (radıyallahu anh)'e mevkuf olarak
rivayet etmiştir. Rezîn ise merfu olarak rivayet etmiştir.
[6-536/1774] - Hz.
İbnu. Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm), Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer (radıyallâhu anhümâ) beraber
otururlarken ben namaz kılıyordum. (Namazı bitirip) oturunca, Allah'a
sena ile zikretmeye başladım ve arkasından Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'a salât okuyarak devam ettim. Sonra kendim için duada
bulundum. (Bu tarzımı beğenmiş olacak ki) Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm);
"İşte!.İstediğin
veriliyor. İşte! İstediğin veriliyor'' dedi."
[6-538/1776] - Ebû Müsabbih el-Makrâî, Ebû Züheyr
en-Nümeyrî (radıyallahu anh)'den naklen anlatıyor: "Bir gece
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber çıktık., Derken bir
adama rastlatdık. Sual (ve Allah'tan talep) hususunda çok ısrarlı idi.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu dinlemek üzere durakladı. Ve:
"Eğer (duayı) sonlandırırsa vâcib oldu!" buyurdu.
Kendisine:
"Ne ile sonlandırırsa ey Allah'ın Resûlü!" denildi.
"Amin ile" dedi, uzaklaştı. Adama:
"Ey fülan! duanı âminle tamamla ve de gözün aydın olsun!"
dedi."
[6-539/1777] - Hz.
Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki:
"Sizden biri dua edince "Ya Rabb! Dilersen beni affet! Ya Rabb
dilersen bana rahmet et!" demesin. Bilâkis, azimle (kesin bir üslubla)
istesin, zira Allah Teâlâ Hazretleri'ni kimse icbâr edemez. "
[6-540/1778] - Ebû Musâ (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir
sefere (Hayber Seferi) çıkmıştık. Halk (yolda, bir ara) yüksek sesle
tekbir getirmeye başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm) (müdahele ederek):
"Nefislerinize
karşı merhametli olun. Zîra sizler, sağır birisine hitàb etmiyorsunuz,
muhâtabınız gâib de değil. Sizler gören, işiten, (nerede olsanız)
sizinle olan bir Zât'a, Allah'a hitab ediyorsunuz. Dua ettiğiniz Zât,
her birirıize, bineğinin boynundan daha yakındır" dedi."
İstanbul - 03.08.2004
http://sufizmveinsan.com
|