8-6/2175- Yine
Ebû Hüreyre hazretleri (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bir hadis-i kudsîde, Allah Teala
hazretlerinin şöyle söylediğini haber verdi: “Sen infak et, ben de
sana infak edeyim.” Efendimiz devamla dedi ki: “Allah’ın eli
(yedullah) doludur. Gece ve gündüz (boyu yapılan) arkası kesilmez
infaklar onu azaltmaz. Arz ve semâvâtın yaratılaşından beri Allah’ın
infak ettiklerini düşünün! Bunlar, O’nun elindekinden hiçbir şey
eksiltmemiştir. O’nun Arş’ı suyun üzerindeydi. Elinde mîzan da var,
alçaltır, yükseltir.”
8-8/2176- Hz. Enes
(radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
yarın için hiçbir şey biriktirmezdi.”
8-10/2178- Ukbe
İbnu’l-Hâris (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) bize ikindi namazı kıldırmış idi. (Selam verince) acele ile
cemaati yarıp evine girdi. Halk onun bu telaşesinde hayrete düşmüştü.
Ancak geri dönmesi gecikmedi. Gelince, (halkın merakını yüzlerinden
anlayan Hz. Peygamber şu açıklamayı yaptı): “Yanımda kalan bir kısım
altın vardı (namazda) onu hatırladım. Beni alıkoyacağından korktum ve
hemen gidip dağıttım.”
8-17/2180- Kâb
İbnu Mâlik (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) hep perşembe günleri yola çıkardı. Perşembe dışında yola
çıktığı nadirdi.”
8-19/2183- Said
İbnu’l- Müseyyeb (rahimehullah) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: “Şeytan tek başına olanla, iki kişi beraber
olana sıkıntı verir.Eğer üç kişi olurlarsa onlara sıkıntı veremez.”
8-20/2185- Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: “Bir sefere üç kişi beraber çıkınca birini
emîr (başkan) yapsınlar.”
8-29/2194- Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadına,
bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi
olmadıkça gitmesi helâl değildir.”
8-31/2195- İbnu
Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) şöyle buyurdular: “Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan
(yabancı) bir kadınla yalnız kalmasın!”Bunun üzerine bir adam
kalkarak: “Ey Allah’ın Resûlü, kadınım hacc için yola çıktı, ben ise
falan falan gazvelere yazıldım!” dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
“Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hacc yap!” diye emretti.”
8-36/2198- Hz.
Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: “Seferden dönünce ailene gece vakti gelme, ta
ki kocasını bekleyen kadıncağız usturasını kullansın, dağınık
saçlarını tarasın. Sana keys gerekir.”
8-37/2200-Bir
diğer rivayette şöyle gelmiştir: “(Resûlullah:) “Kocası gurbette olan
(yabancı) kadınların yanına girmeyin. Zîra şeytan, herbirinizin
içinde, vücudunuzda kanın dolaştığı gibi, (kendisini hissettirmeden)
dolaşır” buyurdu. Biz atılıp sorduk: “Sende de dolaşır mı?” “Bende de
(dolaşır), ancak Allah bana yardım etti de (şeytanım) müslüman oldu.”
8-39/2202- Hz.
İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) onları kadınların yanına geceleyin gelmeyi yasakladığı
zaman, iki kişi (bu yasağı dinlemeyip), geceleyin evlerine geldi. Her
ikisi de evinde hanımının yanında bir yabancı erkek buldu.”
8-40/2203-
Abdullah İbnu Amr İbni’l-Âs (radıyâllahu anhümâ) anlatıyor:
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Hacc veya umre
veya Allah yolunda cihad maksadları dışında gemiye binme. Zîra denizin
altında ateş, ateşin altında da deniz vardır.”
8-43/2206- Hz.
Âişe (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) odamda iken Zeyd İbnu Hârise geldi ve kapıyı vurdu.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) üryan vaziyette üzerindeki
örtüsünü sürüyerek kalktı. Allah’a yemin olsun, O’nu, daha önce üryan
olarak hiç görmemiştim, sonra da görmedim. Zeyd’i kucakladı ve öptü.”
8-52/2214-Hz. Enes
(radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın
Adbâ adında bir devesi vardır. Bu bütün yarışları kazanırdı. Bir gün
binek devesi üzerinde bir bedevi geldi ve yarışta Adbâ’yı geçti. Bu
durum Ashâb’ın ağrına gitti. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm),
üzüntülerini yüzlerinden okuyunca şu açıklamayı yaptı:”Yeryüzünde,
yükselttiği herşeyi arkadan alçaltmak Allah üzerine bir haktır.”
İstanbul - 30.11.2004
http://sufizmveinsan.com
|