8-113/2254-
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)’a bir bardak süt getirilmişti. İçerisine su katıldı. Önce
kendisi içti. Solunda Hz. Ebû Bekir (radıyallâhu anh) vardı, sağında
da bir bedevi. Sütten artan kısmı bedeviye verdi ve:”(Öncelik hakkı)
sağındır, sonra da onun sağı(ndan devam etsin)!” buyurdu.”
8-113/2255-Sehl
İbnu Sa’d (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)’a bir içecek getirilmişti. Ondan, önce kendisi içti.
Sağında bir oğlan, solunda da yaşlılar vardı. Oğlana:”Bardağı şu
yaşlılara vermem için bana izin verir misin?” dedi. Oğlan da: “Ey
Allah’ın Resûlü, Allah’a yemin olsun bana sizden gelecek nasibime
başkasını asla tercih edemem!” diye cevap verdi. Bunun üzerine
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bardağı onun eline koydu.”
8.Cilt-116.Sayfa: Müslim’in bir rivâyeti şöyledir: “Kapların
ağızlarını örtün, dağarcıkların ağzını bağlayın, kapıyı kapayın,
lambayı söndürün. Zîra şeytan dağarcığı çözemez, kapıyı açamaz,
kabın kapağını kaldıramaz. Eğer kabın üzerine örtecek bir şey
bulamazsanız bir çöp olsun gerin ve üzerine Allah’ın ismini
zikredin. Çünkü küçük fasık (fare) ev sahiplerinin üzerine evlerini
yakar.”
8-124/2264- Ebû
Dâvud’da gelen diğer bir rivâyette (Resûlullah’a açıklaması
şöyledir): “Her sarhoş edici şey haramdır. Bir farak (küp) içildiği
takdirde sarhoşluk veren bir şeyin tek avucu da haramdır.”Tirmizî’de
gelen bir diğer rivâyette “tek yudumu haramdır” diye gelmiştir.
8-125.Sayfa :
Resûlullah “Çoğu sarhoş eden bir şeyin azı da haramdır”
buyurmuşlardır.
8-135/2271- Hz.
Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) hamrla ilgili olarak on kişiye lanet etti:
“(Hammaddesinden şarap yapmak maksadıyla) sıkana ve sıktırana, içene
ve sâkilik yapana, (imalathâneden veya depodan, toptancıdan
perakendeciye veya müstehlike kadar) taşıyana ve taşıtana, satana ve
satın alana, bağışlayana, bunun parasını yiyene.”
8-140/2278-
Hasan İbnu Ali (radıyallâhu anhümâ) babasından naklen anlatıyor:
“Bedir savaşı ganimetinden hisseme düşen yaşlı bir devem vardı.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da humus’dan (o gün) bana yaşlı
bir deve daha verdi. Develerim, Ensar’dan bir zatın hücresinde ıhmış
dururken (yanlarına) geldim. Bir de ne göreyim, develerimin
hörgüçleri kesilmiş, böğürleri oyulmuş, ciğerleri de sökülmüştü. Bu
manzarayı görünce kendimi tutamayıp, ağladım.”Bunu kim yaptı?” diye
sordum.”Hamza yaptı. Şu anda, falanca evde, Ensardan birinin içki
meclisindedir. Şarkıcı câriye ona şarkı okumuş, şarkısında şunları
söylemişti” dediler:”Ey Hamza! şişman yaşlı develere dikkat et,
Onlar avluda bağlıdırlar,Bıçağı onların sinesine vur,Pirzola veya
benzerini çabuk yap!”
Bu şarkı üzerinde Hamza (radıyallâhu anh) fırlayıp, kılıcı kapıp
develerin hörgüçlerini kesmiş, karınlarını yarmış, ciğerlerini
sökmüş.”Hz. Ali (radıyallâhu anh) devamla şunları söyledi: “Ben
hemen gidip Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın huzuruna çıktım.
Yanında Zeyd İbnu Hârise vardı. Beni görünce, başımdan geçenleri
yüzümden okudu.”Neyin var?” diye sordu. Ben:”Ey Allah’ın Resûlü!
Bugünkü gibi (dehşetli bir manzara) görmedim. Hamza iki deveme
saldırıp hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini yarmış. Hemencecik şurada,
bir içki meclisinde!” dedim. Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) ridâsını istedi, getirdiler, giyip yayan gitti. Biz de
arkasına düştük. Hamza’nın bulunduğu eve kadar geldi.İzin istedi,
buyur ettiler. Girince bir içki meclisiyle karşılaştı. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) fiilinden dolayı Hamza’yı ayıplamaya başladı.
Hamza sarhoştu, gözleri kızarmıştı. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)’a baktı, sonra nazar edip aşağıdan dizlerine kadar süzdü,
tekrar ayağından başlayıp beline kadar süzdü, sonra tekrar
bakışlarıyla süzerek yüzüne kadar geldi ve:”Siz benim babamın
kölelerinden başka bir şey misiniz?” dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) onun sarhoş olduğunu anladı. Hemen izinin üstüne geri
döndü, çıkıp gitti. Peşinden biz de çıktık.Bu vak’a hamr’ın haram
edilmesinden önce idi.
İstanbul - 21.12.2004
http://sufizmveinsan.com
|