8-144/2279-
İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ): “Kim Allah’ın haram kıldığını haram
kılmaktan hoşlanırsa nebîz’i haram kılsın” dedi.”Bir rivayette, Kays
İbnu Vehb ona: “Benim bir küpcüğüm var, içerisine şıra koyuyor, şıra
kaynayıp durulunca içiyorum” dedi. (İbnu Abbâs) cevaben: “Bu
söylediğin şey ne zamandan beri içeceğini teşkil etmekte?” diye
sordu. Kays: “Yirmi yıldan beri” deyince, İbnu Abbas: “Öyleyse uzun
zamandır, damarların su ihtiyacını pislikten gördü” dedi.”
8-160 , 161
Sayfa : “Hz. Peygamber buyurur ki: “Kötülüklerin anasından sakının.
Zîra sizden önce yaşayanlar arasında çok dindar bir zat vardı, hep
ibadet eder, bu maksadla insanları da terkederdi. Bir kadın ona
musallat oldu. Bir hizmetçisini yollayarak: “Bir hususta şahitlik
yapmak üzere bana bir uğrayıver” diye kendisine haber yolladı. Adam
kabul ederek kadının evine girdi. O eve girince kadın bütün kapıları
kapattırarak odasına aldı. Adam bir de ne görsün, karşısında
kendisini beklemekte olan çok güzel bir kadın var. Kadının yanında
bir çocuk ve içerisinde içki bulunan bir de kap vardı. Adama: “Seni
buraya şahitlik falan için çağırmadım, (Allah’ı inkar etmen veya) bu
çocuğu öldürmen veya bu şaraptan içmen veya benimle yatman için
çağırdım. İtiraz edecek olursan imdat diye çığlık atıp seni rezil
edeceğim” der. Adamcağız meselenin ciddiyetini anlayarak bunlardan
birini yapmaktan başka çıkar yol olmadığı kanaatine varır. Belayı en
ucuz atlatma yolu olarak şaraptan içmeyi tercih ederek: “Bir kadeh
şarap ver” der. Kadın verir. Adam “Bir kadeh daha” der.
Derken sarhoş olarak kadınla temasta bulunur (kendisini küfre atan
sözler sarfeder) ve çocuğu da öldürür. (Sonra kadın ona: “Kasem
olsun sarhoş olunca önceden yapmam diye reddettiğin bütün
tekliflerimi eksiksiz yaptın” der.)Şu halde hamr’dan kaçının.
Allah’a yemin olsun, imanla hamr ibtilası, bir adamın göğsünde
ebediyen bir araya gelmez. Bunlardan biri diğerini göğsünden mutlaka
çıkaracaktır.”Bir başka hadiste de: “Hamr bütün ahlaksızlıkların (fevâhiş)
anasıdır ve büyük günahların en büyüğüdür. Onu içen, annesine,
teyzesine ve halasına saldırabilir” der.
8-170 . Sayfa
: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Efendimiz şöyle buyurur:
“Ümmetim beş şeyi helâl addederek benimserse tarumar olur:
“Birbirlerine lânet oku(yarak karşılıklı sevgi ve saygıyı kaldırı)rlarsa,
içkilere dalarlarsa, ipek giyerlerse, çalgıcı dansözler ittihaz
ederlerse, erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla iktifa
ederlerse.”
8-174,175/2299 -
Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: “Allahu Zülcelâl hazretleri buyurdu ki:
“Biridiğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü ben
olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim.”
Rezîn şunu ilave etmiştir: “... şeytan gelir.”
8-176/2301 -
Zühre İbnu Ma’bed, ceddi Abdullah İbnu Hişam’dan naklen anlatıyor:
“Abdullah Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ı görmüş idi. Annesi
Zeyneb Bintu Humeyd onu (Abdullah’ı) Resûlullah’a götürüp şöyle
dedi:”Ey Allah’ın Resûlü; bundan biat al!” Aleyhissalâtu vesselâm
efendimiz:”O henüz küçük!” deyip başını okşadı, bereketle dua
etti.Onu (Zühre İbnu Ma’bed’i) ceddi Abdullah İbnu Hişam çarşıya
çıkarır, yiyecek satın alırdı. Bir gün, ona İbnu Ömer’le, İbnu’z-Zübeyr
(radıyallâhu anhümâ) rastladılar:”(Satın aldıklarına) bizi de ortak
kıl, zîra Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sana bereketle dua
buyurdu!” dediler. O, (bu teklifi kabul ederek) onları ortak
yaptı.(Abdullah İbnu Hişam o duanın bereketine) bazan bir deve yükü
kâr ederdi de olduğu gibi eve gönderirdi.”
8-212/2318- Hz.
Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)’in şöyle söylediğini işittim:”Sizden birinizin kapısının
önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba
üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?””Bu hal, dediler, onun
kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!” Aleyhissalâtu vesselâm:”İşte bu,
beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları
siler” buyurdu.”
8-213.Sayfa :
Resûlullah Efendimiz buyurdular ki : “Beş vakit namaz, büyük
günahlardan içtinab edildiği müddetçe arada işlenen günahlara
kefarettir.”
8-214,215 / 2320- Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber mescidde idik. O esnada bir
adam geldi ve:”Ey Allah’ın Resûlü, ben bir hadd işledim, bana
cezasını ver!” dedi. Resûlullah adama cevap vermedi. Adam talebini
tekrar etti. Aleyhissalâtu vesselâm yine sükut buyurdu. Derken
(namaz vakti girdi ve) namaz kılındı. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) namazdan çıkınca adam yine peşine düştü, ben de adamı
takip ettim. Ona ne cevap vereceğini işitmek istiyordum. Efendimiz
adama:”Evinden çıkınca abdest almış, abdestini de güzel yapmış
mıydın?” buyurdu. O:”Evet ey Allah’ın Resûlü!” dedi.
Efendimiz:”Sonra da bizimle namaz kıldın mı?” diye sordu. Adam:”Evet
ey Allah’ın Resûlü!” deyince, Efendimiz: “Öyleyse Allah Teâlâ
hazretleri haddini -veya günahını demişti- affetti” buyurdu.”
8-222/2325- Hz.
Huzeyfe (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm)’ı herhangi bir şey üzecek olursa namaz kılardı.”
8-222/2326-
Abdullah İbnu Selmân, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın
ashabından birisinden naklediyor: “Hayberin fethedildiği gün bir
adam Hz. Peygamber’e gelerek:”Ey Allah’ın Resûlü, bugün ben öyle bir
kâr ettim ki böyle bir kârı şu vadi ahalisinden hiçbiri yapmamıştır”
dedi. Efendimiz:”Bak hele! Neler de kazandın?” diye sordu. Adam:”Ben
alıp satmaya ara vermeden devam ettim. Öyle ki üçyüz okiyye kâr
ettim dedi. Aleyhissalâtu vesselâm efendimiz:”Sana kârların en
hayırlısını haber vereyim mi?” diye sordu. Adam:”O nedir, ey
Allah’ın Resûlü?” dedi. Efendimiz açıkladı:”(Farz) namazdan sonra,
kılacağın iki rekattir.”
İstanbul - 28.12.2004
http://sufizmveinsan.com
|