11-5 /
3785 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Namaza
kalkılıp saflar düzlenmişti ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
geldi, namazgahına geçti. O anda cünüb olduğunu hatırladı. Bize:
"Yerinizde
durun!" deyip, hemen ayrılıp yıkanmaya gitti. Gusledip dönünce
başından henüz su damlıyordu. Tekbir getirdi, namaza durdu. Beraber
namaz kıldık..."
11-10,11 /
3792 - Esma -ki Bintu Şekel'dir- radıyallahu anhâ, Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm'a, hayızdan nasıl yıkanacağını sormuştu. Şöyle
cevap verdi:
"Sizden
biri, suyunu ve sidresini alır, sonra temizlenir, ve temizliğini de
güzel yapar. Sonra başına suyu döker, başını şiddetli şekilde eliyle
ovalar, tâ ki su saçın diplerine kadar ulaşsın. Sonra üzerine su
döker. Sonra misklenmiş bir (bez) parçası alır, onunla
temizlenir!"Esmâ: "Onunla nasıl temizlenir?" diye sordu. Aleyhissalâtu
vesselâm:
"Sübhanallah! Onunla temizlen!" dedi. Hz. Âişe radıyallahu anhâ -sanki
sözünü gizlemek isteyerek (fısıldayarak)- kadına:
"Onu kan
bulaşığına tatbik et" dedi. Esma der ki:
"Cenabetten yıkanma hususunda da sordum. Bana:
"Su al,
temizlen ve temizliği güzel kıl veya temizliği mübalağalı yap, sonra
başına su dök ve onu ovala, tâ su saç diplerine varıncaya kadar. Sonra
üzerine su dök!" dedi. Âişe radıyallahu anhâ devamla der ki:
"Ensar
kadınları ne iyi kadınlardı, haya onların dinlerini öğrenmelerine mâni
olmadı."
11-13 /
3794 - Ebu Saîd radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Cuma
guslü her muhtelime (büluğa erene) vacibtir. Misvaklanması, bulduğu
taktirde koku sürünmesi de öyle."
11-27 /
3810 - Ümmü Kays Bintu Mihsan radıyallahu anhâ anlatıyor:
"Oğlum
ölmüştü. Bu sebeble çok üzüldüm. Onu yıkayan kimseye:
"Oğlumu
soğuk su ile yıkama, oğlumu öldüreceksin!" dedim. Bunun üzerine Ukkâşe
İbnu Mihsan radıyallahu anh hemen Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a
gidip benim söylediklerimi haber verdi. Resûlullah tebessüm buyurup:
"Böyle mi
söylüyor! Onun ömrü uzadı." Biz, onun gibi uzun yaşayan bir başka
kadın bilmiyoruz" dedi."
11-33 /
3817 - Useym İbnu Kesîr İbni Küleyb an ebîhi an ceddihî'nin
anlattığına göre (ceddi Küleb), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a
gelerek:
"Müslüman
oldum!" der. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Üstünden
küfür saçını at!" der ve traş olmasını söyler, Useym'in babası dedi
ki:
"Bana bir
başka (sahabî)nin bildirdiğine göre Aleyhissalâtu vesselâm,
beraberinde olan bir diğerine de:
"Üzerindeki küfür tüyünü at ve sünnet ol!" buyurmuştu."
11-36 /
3818 - Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kadınları da erkekleri de hamama
girmekten nehyetmişti. Sonradan, izarlarına sarınmış olarak erkeklerin
girmesine izin verdi."
11-42,43 /
3822 - Hz. Enes (radıyallau anh) anlatıyor:
"Yahudilerin şöyle bir âdeti vardı: İçlerinde bir kadın âdet görmeye
başlayınca, onunla beraber yiyip içmezler, evlerde beraber oturup
kalkmazlardı. Bu durumu Ashab (radıyallahu anhüm) Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'a sordular. Bunun üzerine Cenâb-ı Hakk şu
âyeti inzal buyurdu. (Meâlen):
"(Ey
Muhammed!) Sana kadınların aybaşı halinden sorarlar. De ki: "O bir
ezadır. Aybaşı halinde iken kadınlardan uzak kalın. Temizlenmelerine
kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman Allah'ın size
buyurduğu yoldan yaklaşın..." (Bakara 222) âyeti üzerine Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm):
"Kadınlarınızla nikah (zevciyat muamelesi) dışında her şeyi yapın!"
buyurdu. Bu ruhsat yahudilere ulaşınca:
"Bu adam
ne yapmak istiyor? Bize muhalefet etmediği bir şey bırakmadı!"
dediler. (Bu sözü işiten) Üseyd İbnu Hudayr ve Abbad İbnu Bişr
(radıyallahu anhümâ) gelerek:
"Ey
Allah'ın Resûlü! yahudiler şöyle şöyle söylüyorlar" diye haber
verdiler. "Biz kadınlarla beraber oturup kalkmıyacak mıyız?" dediler.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın rengi öylesine değişti ki, biz
onlara kızdığını zannettik. Onlar da hemen çıkıp gittiler. Derken
onlar yolda Resûlullah'a gönderilen hediye sütle karşılaştılar.
Resûlullah o sütü hemen bunların peşi sıra içmeleri için gönderdi.
Böylece anladılar ki, Aleyhissalâtu vesselâm kendilerine
gücenmemiştir."
11-44 /
3823 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Kim
hayızlının fercine veya bir kadının dübürüne (arka uzvuna) temas
ederse veya kahîne uğrarsa Muhammed'e indirilenden teberrî etmiş (yüz
çevirmiş) olur."
11-52 /
3838 - Hz. Meymûne radıyallahu anhâ anlatıyor:
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bizden biri hayızlı olduğu halde
onun kucağına başını koyar, Kur'an okurdu. Bizden birimiz hayızlı iken
Resûlullah'ın humrasını (küçük seccade) mescide taşır ve yayardı."
İstanbul
-19.09.2007
http://sufizmveinsan.com
|